Hz. Hasan’ın zehirlenmesi
Hz. Hasan’ın (ra) zehirlenmesi ve son anlarındaki şehadet belirtileri konusunda Ebubekir Hadramî şöyle rivayet etmiştir
20.08.2023 08:07:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Hz. Hasan'ın (ra) zehirlenmesi ve son anlarındaki şehadet belirtileri konusunda Ebubekir Hadramî şöyle rivayet etmiştir:
"Eş'as b. Kays el-Kindî'nin kızı Cude, Hasan b. Ali ve onun cariyesine zehir verdi. Cariyesi zehiri kustu. Fakat zehir, Hasan'ın midesinde kaldı, şişti. Ve sonunda vefat etti."
Ebu Bâsir, İmam Câfer'den şöyle rivayet etmiştir: "Hasan b. Ali vefat ettiği zaman kırk yedi yaşındaydı. Ve hicretin ellinci senesiydi. Resulüllah'tan sonra kırk sene yaşadı."
Kaynaklarda geçtiğine göre, Muaviye, Mervan b. Hakem'i İmam Hasan'ın eşlerinden olan Eş'as b. Kays el Kindî'in kızı olan Cude ile görüşüp imamı zehirletmesini sağlamak üzere görevlendirdi.
Cude'ye bu hizmetine karşılık Hasan'ın ölümünden sonra Yezid'le evlendirileceği vaat edildi ve peşin olarak da bin dirhem para verildi. Cude'nin babası Eş'as Müslümanlığı kabul ettikten sonra irtidat eden ve sonra tekrar şartların zoruyla Müslüman olan ünlü bir münafık idi.
İmam Câfer şöyle buyurur: "Eş'as, İmam Ali'nin kanına ortak oldu. Kızı, Hasan'ı zehirledi. Oğlu Muhammed'in eli de Hüseyin'in kanına bulaştı."
Bu şekilde anlaşmanın son maddesi de Muaviye tarafından ihlal edilmiş oldu.
Ebu Sasan Hasin b. Münzir şöyle der: "Muaviye, İmam Hasan'a verdiği sözlerin hiçbirine sâdık kalmadı. Hucr ve dostlarını şehit etti. Kendinden sonra halife seçme konusunu mü'minler şûrasına bırakmayıp oğlu Yezid'i veliaht tayin etti ve İmam Hasan'ı zehirledi."
İbn-i Sa'd "Tabakat" adlı eserinde şunları yazar: "Muaviye defalarca Hasan'ı zehirledi..."
Medainî diyor ki: ". Hasan'a dört kere zehir verildi."
Hakim, "el-Müstedrek" adlı eserinde şunları yazar: "Hasan b. Ali'ye defalarca zehir verildi. Her defasında kurtuldu. Fakat son olayda ciğeri parçalandı. Ve öldü."
Yâkubî şunları yazıyor: "Ölmek üzere iken kardeşi Hüseyin'e şunları söyledi: "Kardeşim! Bu üçüncü ve son keredir ki bana zehir verildi. Hiçbiri bu son zehir kadar etkili değildi. Bugün artık öleceğim. Dünyadan ayrıldığım zaman beni Resulüllah'ın yanına defnet.
Çünkü hiç kimse benden daha fazla O'na komşu olmaya layık değildir. Ama biri bu hususta sana karşı çıkarsa bir tek damla kan dahi dökülmesine meydan verme."
İbn-i Abdulbirr şöyle yazar:
"Hüseyin kardeşi Hasan'ın yanına geldi. Hasan ona şöyle dedi: "Kardeşim! Bugüne kadar üç kere bana zehir verildi. Ama hiçbiri bu seferki kadar etkili değildi. Şu anda ciğerim mahvolmuştur."
Hüseyin sordu: "Kardeşim! Sana kim zehir verdi?"
Dedi ki, "Niçin soruyorsun? Yoksa onlarla savaşmak mı istiyorsun? Onları Allah'a havale et."
Taberi, "Delail'ul İmame" adlı eserinin 61. sayfasında şunları yazar:
"Hasan'ın ölüm sebebi Muaviye'nin onu yetmiş kere zehirlemesiydi. Bu girişimlerin hiçbirinde zehir etkisini göstermemişti. Sonunda bir adamını Eş'as b. Kays'ın kızı Cude'nin yanına gönderdi.
Yirmi bin dinar ve Kûfe'de on parça arazi verdi. Ayrıca Hasan'ın ölümünden sonra oğlu Yezid ile evlendireceğini vaad etti. Kadın Hasan'ı un ve şekere karıştırılmış zehirli altın yongasıyla zehirledi."
Taberî, İmam Hasan'a defalarca zehir yedirildiğini, her defasında kurtulduğunu ancak son defasında ciğeri parçalanarak bu parçaların ağzından geldiğini ve bu şekilde dünyadan göçtüğünü yazmaktadır. (Taberî bunu, Ümmü Bekir bint-i Musavver'den rivayet etmiştir).
İmam Hasan'ın şehadetindeki bir acı hakikat de şudur: Muaviye Cude'yi ikna etmesi için Mervan b. Hakem'i görevlendirmişti.
Halbuki İmam Hasan, Cemel Savaşı'nda esir düşen ve Basra'da bir kadının evinde saklanan Mervan'ı kurtarmak için çok uğraşmıştı. Bu olay Mesudî'de ve İbn-i Esir haşiyesinde ve Şerh-u Nehcü'l Belaga'da ayrıntılı olarak anlatılır.
Şerif Razi Nehcü'l Belaga Şerhi'nin 1. cildinin 121. sayfasında şunları anlatıyor:
"Anlatıldığına göre, Cemel Savaşı'nda Mervan b. Hakem esir düşer. İmam Hasan ve İmam Hüseyin, Hz. Ali'nin yanında onun için şefaatçilik ederler. Ve İmam da onu serbest bırakır. İmam Hasan ve İmam Hüseyin derler ki: "Mervan sana biat etmek istiyor ey Emirü'l-Mü'minin!"
İmam Ali şöyle der: "O bana Osman'ın öldürülmesinden sonra biat etmemiş miydi? Onun eli Yahudi elidir. (Araplar ihanet eden elleri ve düzenbaz insanları yahudi eli olarak nitelendirirler) Şimdi biat eder, biraz sonra biatine ihanet eder.
Haberiniz olsun ki, o bir zaman iktidara gelecektir. Ama bir köpeğin burnunu yalaması kadar kısa sürecektir egemenliği... O dört koyunun babasıdır. Bu ümmet onun ve oğullarının sebep olduğu kanlı bir gün görecektir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hasan eserinden)
"Eş'as b. Kays el-Kindî'nin kızı Cude, Hasan b. Ali ve onun cariyesine zehir verdi. Cariyesi zehiri kustu. Fakat zehir, Hasan'ın midesinde kaldı, şişti. Ve sonunda vefat etti."
Ebu Bâsir, İmam Câfer'den şöyle rivayet etmiştir: "Hasan b. Ali vefat ettiği zaman kırk yedi yaşındaydı. Ve hicretin ellinci senesiydi. Resulüllah'tan sonra kırk sene yaşadı."
Kaynaklarda geçtiğine göre, Muaviye, Mervan b. Hakem'i İmam Hasan'ın eşlerinden olan Eş'as b. Kays el Kindî'in kızı olan Cude ile görüşüp imamı zehirletmesini sağlamak üzere görevlendirdi.
Cude'ye bu hizmetine karşılık Hasan'ın ölümünden sonra Yezid'le evlendirileceği vaat edildi ve peşin olarak da bin dirhem para verildi. Cude'nin babası Eş'as Müslümanlığı kabul ettikten sonra irtidat eden ve sonra tekrar şartların zoruyla Müslüman olan ünlü bir münafık idi.
İmam Câfer şöyle buyurur: "Eş'as, İmam Ali'nin kanına ortak oldu. Kızı, Hasan'ı zehirledi. Oğlu Muhammed'in eli de Hüseyin'in kanına bulaştı."
Bu şekilde anlaşmanın son maddesi de Muaviye tarafından ihlal edilmiş oldu.
Ebu Sasan Hasin b. Münzir şöyle der: "Muaviye, İmam Hasan'a verdiği sözlerin hiçbirine sâdık kalmadı. Hucr ve dostlarını şehit etti. Kendinden sonra halife seçme konusunu mü'minler şûrasına bırakmayıp oğlu Yezid'i veliaht tayin etti ve İmam Hasan'ı zehirledi."
İbn-i Sa'd "Tabakat" adlı eserinde şunları yazar: "Muaviye defalarca Hasan'ı zehirledi..."
Medainî diyor ki: ". Hasan'a dört kere zehir verildi."
Hakim, "el-Müstedrek" adlı eserinde şunları yazar: "Hasan b. Ali'ye defalarca zehir verildi. Her defasında kurtuldu. Fakat son olayda ciğeri parçalandı. Ve öldü."
Yâkubî şunları yazıyor: "Ölmek üzere iken kardeşi Hüseyin'e şunları söyledi: "Kardeşim! Bu üçüncü ve son keredir ki bana zehir verildi. Hiçbiri bu son zehir kadar etkili değildi. Bugün artık öleceğim. Dünyadan ayrıldığım zaman beni Resulüllah'ın yanına defnet.
Çünkü hiç kimse benden daha fazla O'na komşu olmaya layık değildir. Ama biri bu hususta sana karşı çıkarsa bir tek damla kan dahi dökülmesine meydan verme."
İbn-i Abdulbirr şöyle yazar:
"Hüseyin kardeşi Hasan'ın yanına geldi. Hasan ona şöyle dedi: "Kardeşim! Bugüne kadar üç kere bana zehir verildi. Ama hiçbiri bu seferki kadar etkili değildi. Şu anda ciğerim mahvolmuştur."
Hüseyin sordu: "Kardeşim! Sana kim zehir verdi?"
Dedi ki, "Niçin soruyorsun? Yoksa onlarla savaşmak mı istiyorsun? Onları Allah'a havale et."
Taberi, "Delail'ul İmame" adlı eserinin 61. sayfasında şunları yazar:
"Hasan'ın ölüm sebebi Muaviye'nin onu yetmiş kere zehirlemesiydi. Bu girişimlerin hiçbirinde zehir etkisini göstermemişti. Sonunda bir adamını Eş'as b. Kays'ın kızı Cude'nin yanına gönderdi.
Yirmi bin dinar ve Kûfe'de on parça arazi verdi. Ayrıca Hasan'ın ölümünden sonra oğlu Yezid ile evlendireceğini vaad etti. Kadın Hasan'ı un ve şekere karıştırılmış zehirli altın yongasıyla zehirledi."
Taberî, İmam Hasan'a defalarca zehir yedirildiğini, her defasında kurtulduğunu ancak son defasında ciğeri parçalanarak bu parçaların ağzından geldiğini ve bu şekilde dünyadan göçtüğünü yazmaktadır. (Taberî bunu, Ümmü Bekir bint-i Musavver'den rivayet etmiştir).
İmam Hasan'ın şehadetindeki bir acı hakikat de şudur: Muaviye Cude'yi ikna etmesi için Mervan b. Hakem'i görevlendirmişti.
Halbuki İmam Hasan, Cemel Savaşı'nda esir düşen ve Basra'da bir kadının evinde saklanan Mervan'ı kurtarmak için çok uğraşmıştı. Bu olay Mesudî'de ve İbn-i Esir haşiyesinde ve Şerh-u Nehcü'l Belaga'da ayrıntılı olarak anlatılır.
Şerif Razi Nehcü'l Belaga Şerhi'nin 1. cildinin 121. sayfasında şunları anlatıyor:
"Anlatıldığına göre, Cemel Savaşı'nda Mervan b. Hakem esir düşer. İmam Hasan ve İmam Hüseyin, Hz. Ali'nin yanında onun için şefaatçilik ederler. Ve İmam da onu serbest bırakır. İmam Hasan ve İmam Hüseyin derler ki: "Mervan sana biat etmek istiyor ey Emirü'l-Mü'minin!"
İmam Ali şöyle der: "O bana Osman'ın öldürülmesinden sonra biat etmemiş miydi? Onun eli Yahudi elidir. (Araplar ihanet eden elleri ve düzenbaz insanları yahudi eli olarak nitelendirirler) Şimdi biat eder, biraz sonra biatine ihanet eder.
Haberiniz olsun ki, o bir zaman iktidara gelecektir. Ama bir köpeğin burnunu yalaması kadar kısa sürecektir egemenliği... O dört koyunun babasıdır. Bu ümmet onun ve oğullarının sebep olduğu kanlı bir gün görecektir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hasan eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.