Âlemlere rahmet Hz. Muhammed (sav). Yaratıldığı için yaratıldığımız Hz. Muhammed. Hz. Adem'in, ismini zikrederek tövbesinin kabul edildiği Hz. Muhammed. Allah-u Teâlâ'nın habibi, halili Hz. Muhammed (sav).
Peygamberimizin (sav) 571 yılından dünyaya geldiğini, 611 yılında ilk vahiy ile tebliğe başladığını ve 632 yılında vefat ettiğini akıl, baliğ her Müslüman bilir. Tabi Peygamber Efendimizi doğumundan, vefatına kadar hayatının detaylarına girdiğinizde müthiş bir aşk ve teslimiyet dünyasıyla karşılaşıyorsunuz. Hele tebliğe başladıktan sonra bizzat şahsına ve O'na iman edenlere yapılan zulüm ve işkenceler dayanılacak türden değil.
İşte böyle çile, meşakkat dolu bir hayat ve 23 yıl (hicri) süren tebliğin ardından Arap yarımadasına huzur gelmiş, kıyamete kadar sürecek en mükemmel kültür ve inanç sistemi fiili olarak hayata geçirmişti.
Peygamber Efendimiz (sav) hayatının, tebliğinin karşılığında O'na iman edenlerden (bizlerden) tek bir şey istiyor. Daha doğrusu Allah- Teala, 'çektiğin çilelerin, getirdiğin mükemmel dinin karşılığını iste' diye emrediyor.
Peygamberimizin, Allah'ın (c.c) emri üzere, yaptığı tebliğin karşılığı olan bedel; "(Ey Muhammed!) De ki: "Ben bu tebliğime karşı sizden, Ehl-i Beyt'ime sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum." (Şura 23)
Ne istiyormuş? Ehl-i Beyt'ini sevmemizi. Neyin karşılığında mı? Kabaca bir hatırlayalım;
Dünyayı önüne serdiler. Liderimiz ol, en zenginimiz ol, en güzel kızları sana verelim, dediler. O (sav) güneşi sağ elime, ayı sol elime verseniz davamdan vazgeçmem, dedi. İşte o davanın karşılığıdır Ehl-i Beyt'i sevmek.
Üç yıl süren maddi ablukanın, aç bırakılmanın, susuz bırakılmanın, o mübarek karna taş bağlamanın karşılığıdır Ehl-i Beyt'i sevmek.
Secde halindeyken üzerine bırakılan hayvan leşlerinin altındaki sabrın karşılığıdır Ehl-i Beyt'i sevmek.
Mekke sokaklarında, O'nun geçeceği yollara dökülmüş dikenler ve o mübarek ayaklardan akan kanın bedelidir Ehl-i Beyt'i sevmek.
Allah'ın en sevgili kulunun taşlanmasının, alaya alınmasının bedelidir Ehl-i Beyt'i sevmek.
Akabe'de insanlar ticaret ve dünyalık zevkler peşinde koşarken, insanlar arasında Hakk'ı anlatma gayretinin bedelidir Ehl-i beyt'i sevmek.
Tek başına hicret etmenin karşılığıdır Ehl-i Beyt'i sevmek.
Bedir'ir, Uhud'un, Hendek'in, Hudeybiye'nin, Hayber'in, Huneyn'in, Tebük'ün, Mekke'nin fethinin karşılığıdır Ehl-i Beyt'i sevmek.
Hz. Aişe'ye atılan iftira karşısında 29 gün süren yalnız, sessiz ve eşsiz üzüntünün bedelidir Ehl-i Beyt'i sevmek.
Hasta yatağında kendisine itiraz edenlere, emrini yerine getirmeyenlere karşı (kırtas olayı) sabrın karşılığıdır Ehl-i Beyt'in sevmek.
Özetle iman eşittir Ehl-i Beyt'i sevmek.
İyi, güzel, hoşta kimdir bu Ehl-i Beyt? Kimlerden oluşur?
Allah-u Teâlâ'dan emir geldi. Habibinden (sav), Hıristiyanlarla lanetleşmesini istiyordu ve oğullarını, kadınlarını da yanına almasını emrediyordu.
"Sana gelen bunca ilimden sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de ki: "Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra da lanetleşelim; Allah'ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim." (Ali İmran 61)
Medine'nin kapısı açıldı ve içerden 5 kişi çıktı. Hz. Muhammed (sav), Hz. Fatıma (a.s), İmam Ali (a.s), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s). İşte o 5 kişi Ehl-i Beyt'ti.
Hz. Aişe (r.a) den nakledilir; "O (Ali) Resulullah'ın (sav) yanında insanların en sevimlisiydi. Ben, Resulullah'ın (sav) O'nu, Fatıma'yı, Hasan ve Hüseyin'i elbisesinin altına aldığını ve sonra "Allah'ım! Bunlar benim Ehl-i Beyt'imdir" dediğini gördüm." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri sh:9)
(Ehl-i Beyt nasıl sevilir? Yarın)
Peygamberimizin (sav) 571 yılından dünyaya geldiğini, 611 yılında ilk vahiy ile tebliğe başladığını ve 632 yılında vefat ettiğini akıl, baliğ her Müslüman bilir. Tabi Peygamber Efendimizi doğumundan, vefatına kadar hayatının detaylarına girdiğinizde müthiş bir aşk ve teslimiyet dünyasıyla karşılaşıyorsunuz. Hele tebliğe başladıktan sonra bizzat şahsına ve O'na iman edenlere yapılan zulüm ve işkenceler dayanılacak türden değil.
İşte böyle çile, meşakkat dolu bir hayat ve 23 yıl (hicri) süren tebliğin ardından Arap yarımadasına huzur gelmiş, kıyamete kadar sürecek en mükemmel kültür ve inanç sistemi fiili olarak hayata geçirmişti.
Peygamber Efendimiz (sav) hayatının, tebliğinin karşılığında O'na iman edenlerden (bizlerden) tek bir şey istiyor. Daha doğrusu Allah- Teala, 'çektiğin çilelerin, getirdiğin mükemmel dinin karşılığını iste' diye emrediyor.
Peygamberimizin, Allah'ın (c.c) emri üzere, yaptığı tebliğin karşılığı olan bedel; "(Ey Muhammed!) De ki: "Ben bu tebliğime karşı sizden, Ehl-i Beyt'ime sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum." (Şura 23)
Ne istiyormuş? Ehl-i Beyt'ini sevmemizi. Neyin karşılığında mı? Kabaca bir hatırlayalım;
Dünyayı önüne serdiler. Liderimiz ol, en zenginimiz ol, en güzel kızları sana verelim, dediler. O (sav) güneşi sağ elime, ayı sol elime verseniz davamdan vazgeçmem, dedi. İşte o davanın karşılığıdır Ehl-i Beyt'i sevmek.
Üç yıl süren maddi ablukanın, aç bırakılmanın, susuz bırakılmanın, o mübarek karna taş bağlamanın karşılığıdır Ehl-i Beyt'i sevmek.
Secde halindeyken üzerine bırakılan hayvan leşlerinin altındaki sabrın karşılığıdır Ehl-i Beyt'i sevmek.
Mekke sokaklarında, O'nun geçeceği yollara dökülmüş dikenler ve o mübarek ayaklardan akan kanın bedelidir Ehl-i Beyt'i sevmek.
Allah'ın en sevgili kulunun taşlanmasının, alaya alınmasının bedelidir Ehl-i Beyt'i sevmek.
Akabe'de insanlar ticaret ve dünyalık zevkler peşinde koşarken, insanlar arasında Hakk'ı anlatma gayretinin bedelidir Ehl-i beyt'i sevmek.
Tek başına hicret etmenin karşılığıdır Ehl-i Beyt'i sevmek.
Bedir'ir, Uhud'un, Hendek'in, Hudeybiye'nin, Hayber'in, Huneyn'in, Tebük'ün, Mekke'nin fethinin karşılığıdır Ehl-i Beyt'i sevmek.
Hz. Aişe'ye atılan iftira karşısında 29 gün süren yalnız, sessiz ve eşsiz üzüntünün bedelidir Ehl-i Beyt'i sevmek.
Hasta yatağında kendisine itiraz edenlere, emrini yerine getirmeyenlere karşı (kırtas olayı) sabrın karşılığıdır Ehl-i Beyt'in sevmek.
Özetle iman eşittir Ehl-i Beyt'i sevmek.
İyi, güzel, hoşta kimdir bu Ehl-i Beyt? Kimlerden oluşur?
Allah-u Teâlâ'dan emir geldi. Habibinden (sav), Hıristiyanlarla lanetleşmesini istiyordu ve oğullarını, kadınlarını da yanına almasını emrediyordu.
"Sana gelen bunca ilimden sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de ki: "Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra da lanetleşelim; Allah'ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim." (Ali İmran 61)
Medine'nin kapısı açıldı ve içerden 5 kişi çıktı. Hz. Muhammed (sav), Hz. Fatıma (a.s), İmam Ali (a.s), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s). İşte o 5 kişi Ehl-i Beyt'ti.
Hz. Aişe (r.a) den nakledilir; "O (Ali) Resulullah'ın (sav) yanında insanların en sevimlisiydi. Ben, Resulullah'ın (sav) O'nu, Fatıma'yı, Hasan ve Hüseyin'i elbisesinin altına aldığını ve sonra "Allah'ım! Bunlar benim Ehl-i Beyt'imdir" dediğini gördüm." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri sh:9)
(Ehl-i Beyt nasıl sevilir? Yarın)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Mafya dönemi bitti organize suçlar dönemi başladı / 09.06.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025