Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın 'İmam Hasan' eserinde, Hz. Osman'ın muhasara altına alınması esnasında İmam Hasan'ın tutumu şöyle anlatılıyor:
"Birçok tarihçinin naklettiğine göre, Osman'ın evinin kuşatıldığı sırada İmam Ali oğulları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i halifeyi savunmak için gönderdi, hatta bu esnada Hazreti Hasan yaralandı. Ancak yine de isyancılar içeri girerek Hz. Osman'ı öldürdüler. Osman'ın şehadet haberini aldığında hemen olay mahalline gelen İmam Ali çok üzüldü, Hz. Hasan'ı tokatladı, Hz. Hüseyin'in göğsüne vurdu. Ve orada bulunan diğer kimselere de ağır sözler söyledi. (es-Savaiku'l Muhrika, s. 15, 116; Müruc'uz-Zeheb, c.2, s.344, 345; el-İmamet'ul ve'sSiyase, s. 42, 44; Ensabu'l Eşraf, c.5, s.69, 70, 74, 93, 95; el-Bed-u ve't-Tarih, c.5, s.206; Tarih-u Muhtasari'd-Düvel, s. 105).
Ancak bazı tarihçiler ise İmam Ali'nin bu tutumu ile ilgili verilen bu bilgilerin zayıf olduğunu söylemektedirler. Bu tarihçilere göre, "Eğer İmam Hasan, Osman'ı isyancılara karşı savundu ise bunun tek sebebi kendisi ve babasını halifenin kanının dökülmesinde temize çıkarmak ve art niyetlilerin onu suçlamalarına bahane vermemekti." (Hayatu'l İmam Hasan, Kureşî c.1, s.115, 116).
Öte yandan, Seyyid Murteza, İmam Ali'nin eğer oğullarını halifenin evine gönderdiği doğru ise, bunun sebebi şu olabilir demektedir: "İmam Ali iki oğlunu eğer halifenin kuşatma altındaki evine gönderdi ise, onun aile dokunulmazlığının çiğnenmesine, kasten öldürülmek istenmesine, eşlerinin ve çocuklarının yemekten, içmekten mahrum edilmesine engel olmak için gönderdi. Yoksa onları, Osman'ın görevden uzaklaştırılması yolundaki isteklerine karşı koymak için göndermedi." (Şerh-u Nehcü'l Belaga, İbn-i Ebi'l Hadid, c.3, s.8).
Bu noktada Hz. Ali'nin İslam ahlakıyla yoğrulmuş, çok üstün bir şahsiyet olduğunun altını çizmemiz gerekmektedir. İslam'da bir insanın devamlı şahsına kötülük yapıldığı halde o insana iyilik yapmasına "ihsar" denir. Bir insanın da şahsına hem iyilik hem kötülük yapıldığı halde o şahsa iyilik yapmasının adına "ihsan" denir. Hz. Ali'nin katili İbn-i Mülcem'e bile iyi davranılması ve işkenceye tâbi tutulmaması konusundaki emir ve vasiyetleri olduğu bilinmektedir.
Bu hakikatler ışığında deriz ki, her ne kadar bazı tarihçiler aksini iddia etse de, Hz. Ali, oğullarını halifenin korunması maksadıyla evinin önüne göndermiştir. Zira buradaki durum, şahsına kötülük yapıldığı halde Hz. Ali'nin karşısındakine devamlı surette iyilik yapma ahlakıdır ki bu çok büyük bir makam ve yüce bir hâldir. Belki çok nadir insanın sahip olabileceği bir ahlakî üstünlüktür.
Kur'an'da temiz ve günahsız olarak vasfedilen, sayısız hadisle üstün bir şahsiyet olduğu beyan edilen Hz. Ali'den de bunun dışında bir davranış beklenemez. Burada İmam Ali'nin halifenin korunması için oğullarını göndermesi halifenin ve Emevioğullarının yanlış uygulamalarına destek olduğu şeklinde anlaşılmamalıdır. Burada İmam Ali'nin maksadı, Osman'ın ve ailesinin en insanî ihtiyaçlarının ve can güvenliklerinin sağlanmasını temin etmek içindir. Hz. Ali'nin bu konudaki fikirlerine baktığımızda şunları görüyoruz: Kendisine Osman hakkında soru soranlara kimi zaman açıkça ve kimi zaman da kapalı beyanlarla cevap verir ve cevapları art niyetlilerin istismar edemeyeceği tarzda olurdu. (el-Gadir, c. 9, s. 70).
(devam edecek…)
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020