logo
14 EKİM 2025


İftira, Özür Gerektirir

14.02.2007 00:00:00
Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış. Peki, ya yatsıdan sonra?Yalancıyı mumla aramaya başlarsınız. Çünkü hesaplar tutmamıştır, takke düşmüş kel görünmüştür. Bundan sonrası "kaçacak delik arama" zamanıdır.Eğer mumu yatsıya kadar yananlar, "ben yalancı değilim" iddiasını ortaya atıyorlarsa, neden mumlarının yatsıya kadar yandığının izahını yapmak zorundadırlar.Bu genel değerlendirmeden sonra, konuyu Hrant Dink cinayetinin akabinde gerçekleşen ve bu cinayeti gölgede bırakan sosyolojik ve psikolojik cinayetlere getirelim. Ortada bir cinayet varsa ve fail daha yakalanmadıysa, olması gereken, daha fail yakalanmadan ve de soruşturması bitmeden herhangi bir yorumda bulunmamaktır. Çünkü hukuki olarak bu aşamada yapılan yorumlar yargı sürecini etkiler.Bir de bu yorumları yapanlar milletvekili düzeyindeyse, topluma örnek olma lider olma vasfı taşıyorsa, ya da gazete köşelerinde, ekranlarda milleti etkileyen yorumcularsa işte o zaman durum daha da ciddidir.Dink cinayetinde bütün bunlar yapıldı.Daha zanlı yakalanmadan, hiçbir hukuki veri elde yokken cinayetin olduğu günün akşamı birileri, o ekrandan bu ekrana gezerek sanki cinayetin failleri bulunmuş gibi milliyetçileri, ulusalcıları hedef tahtasına oturttular.Ardından zanlı Trabzonlu çıkınca, bütün Trabzon suçlandı, Trabzonluların tamamı suçlandı.Hatta ekranlara çıkan Trabzon Milletvekilleri mesnetsiz bir şekilde, sanki failleri tanıyormuşçasına olayın arkasında bir cemaatin olduğundan bahsediyordu.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu karalamaları yapanların yaptıklarının yanlarında kar kalmasını istemiyor ve şunları ifade ediyor:"Olaydan sonra Trabzon milletvekilleri bir cemaatten bahsediyorlar. Şimdi failler ortada, o Trabzon milletvekilleri hem cinayetin faili olarak işaret ettikleri o cemaatin ismini açıklayacaklar, hem de kamuoyu önünde özür dileyecekler."Evet, ortada bir iftira, bir karalama, bir töhmet altında bırakma kampanyası varsa -ki var, bütün millet buna şahit- o halde bir özür de şarttır.Özellikle de bu karalamayı yapanlar milleti temsil koltuğunda oturuyorsa. Sayın Baş devam ediyor:"O Trabzon milletvekilleri, olayın failleri ortaya çıktıktan sonra baktım hemen hepsi köşelerine çekildiler. Şimdi niye konuşmuyorsunuz? Söyle bakalım, fail diyor ki 'ben bu işi yaptım, şu teşkilattan para aldım, şunlarla beraberim.' Şimdi niye konuşmuyorsunuz?"Olayın hemen sonrası, sanki ellerinde delil varmış gibi Trabzonluları, milliyetçileri, ulusalcıları, vatanseverleri suçlayanlar, zanlının verdiği ifadeler ortaya çıkınca paçaları tutuştu, suspus oldular.Bu sefer de suçu sıkıştıkları köşeden kurtulmak için bir bilinmeze "Derin Devlet"e atarak ardından yine milleti, devleti, askeri karalamaya çalıştılar.Prof. Dr. Haydar Baş, bu konuda da "Madem cinayetin faillerini biliyorsun, fail budur diyorsun, neden hesap sormuyorsun? İktidar sensin, hesap sorsana!" açıklamasını yaptı.Eğer derin devlet gerçekten varsa, ülkenin çıkarlarını korumak için vardır. Peki, Dink cinayetinin devlete ve millete faydası mı oldu, yoksa zararı mı? Ülke sınırları içinde işlenen bir cinayetle o ülkenin önüne birçok taviz maddeleri konulacaksa, o ülkede parçalanma provaları yapılacaksa, o ülkenin derininin o işle ne alakası olabilir?Trabzon Emniyeti'nin böyle bir cinayetin işleneceğini 11 ay önce İstanbul ve Ankara emniyetlerine bildirdiğine dikkatleri çeken Sayın Haydar Baş, "derin devlet" tartışmasını başlatan Başbakan'a şu sözlerle seslenmişti: "Hükümetin elinde farklı farklı istihbarat imkanları bulunduğunu bildirerek, "Neredesiniz?" ve devamında:"Sen onların üzerine gitmiyorsun, kalkıyorsun 'derin devlet' tartışması çıkarıyorsun. Bu memlekette 'derin devlet' yok, derin NATO var. Derin devlet olsa, bunun görevi 'devleti, milleti' korumaktır. Oysa Dink cinayetinde zarar gören bu devlet, bu millet olmuştur" açıklamasını yapmıştı.Her şey net ve açık.Türk milletini bir ve beraber tutan bütün değerler ve değerlere sahip çıkanlar birilerinin ülkemiz üzerindeki hesaplarını bozuyordu. Bu cinayetten en fazla istifade etmek isteyenler ortada, esasen millet nezdinde failler de belli.Türkiye'de milli ve ulusal değerler zirve yapmaya başlayınca ve her şeyden önemlisi Milli çözümleri olan Bağımsız Türkiye Partisi milliyetçi ve ulusal hareketin merkezine yerleşince, gerçekleri fark eden milletimiz BTP'nin lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın etrafında kenetleşince, ülkemiz üzerinde hesapları olan küresel güçler ve yerli taşeronları tedirgin oldular, telaşlandılar. Ulusalcı dalgayı aşmak için kirli senaryolarını devreye koydular.Ama ne yaparlarsa yapsınlar, hangi tiyatroyu oynarlarsa oynasınlar milletimiz artık uyanmıştır.Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ifadesiyle:"Türkiye'de bir ulusal hareket var, milliyetçi hareket var, kuvva hareketi var, bu da Bağımsız Türkiye Partisi(BTP)'dir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Trump deklarasyonu 4 liderin imzayla yayımlandı
"Kapsamlı bir barış vizyonunun peşindeyiz"
İzmir'de 'kooperatif' davasına devam edildi
Tunç Soyer: '105 gündür çektiğimiz cezayı sonlandırın'
Güney Kore şirketine tepki yağıyor
İthal paslanmazı yerli diye yutturuyormuş!
İsrail ile Hamas arasında esir takası yapıldı
İsrail'in serbest bıraktığı Filistinli mahkumlar Gazze Şeridi'nde
'Yeter artık'
Öğrenci ve akrabalarından öğretmene çirkin saldırı
Gözler KPSS sonuçlarında
Merak edilen noktalar belli oldu
'Biz de eşitlik istiyoruz'
BTP liderinden çarpıcı çıkış
Uyuşturucu her yerde
Yurt dışından getirilen kilolarca zehir Atlas'a takıldı
Suç mahali Türkiye
'Bayğaralar' çetesi operasyonunda 106 gözaltına
Hamas İsrailli esirleri teslim etti
20 sağ esir Kızılhaç'a verildi
İzmir Büyükşehir Belediyesi yolsuzluk davasında 2. duruşma
6'sı tutuklu 65 sanık yargılanıyor
ABD Başkanı Trump, İsrail'de
'Savaş bitti, ateşkes sürecek'
Mısır, Barış Zirvesi'ne katılacak liderleri açıkladı
Listede Güney Kıbrıs Rum lideri de var
Trump'tan, 'Gazze riviera ne zaman olacak' sorusuna cevap
Türkiye'ye yönelik övgüleri endişe veriyor!
BTP liderinden Tanju Özcan’a ziyaret
Özcan BTP kongresine katıldı
Trump deklarasyonu 4 liderin imzayla yayımlandı
"Kapsamlı bir barış vizyonunun peşindeyiz"
İzmir'de 'kooperatif' davasına devam edildi
Tunç Soyer: '105 gündür çektiğimiz cezayı sonlandırın'
Güney Kore şirketine tepki yağıyor
İthal paslanmazı yerli diye yutturuyormuş!
İsrail ile Hamas arasında esir takası yapıldı
İsrail'in serbest bıraktığı Filistinli mahkumlar Gazze Şeridi'nde
'Yeter artık'
Öğrenci ve akrabalarından öğretmene çirkin saldırı
Gözler KPSS sonuçlarında
Merak edilen noktalar belli oldu
'Biz de eşitlik istiyoruz'
BTP liderinden çarpıcı çıkış
Uyuşturucu her yerde
Yurt dışından getirilen kilolarca zehir Atlas'a takıldı
Suç mahali Türkiye
'Bayğaralar' çetesi operasyonunda 106 gözaltına
Hamas İsrailli esirleri teslim etti
20 sağ esir Kızılhaç'a verildi
İzmir Büyükşehir Belediyesi yolsuzluk davasında 2. duruşma
6'sı tutuklu 65 sanık yargılanıyor
ABD Başkanı Trump, İsrail'de
'Savaş bitti, ateşkes sürecek'
Mısır, Barış Zirvesi'ne katılacak liderleri açıkladı
Listede Güney Kıbrıs Rum lideri de var
Trump'tan, 'Gazze riviera ne zaman olacak' sorusuna cevap
Türkiye'ye yönelik övgüleri endişe veriyor!
BTP liderinden Tanju Özcan’a ziyaret
Özcan BTP kongresine katıldı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.