İklim değişikliğini umursayan yok
Dünya Meteoroloji Örgütü, 2023'te küresel karbondioksit konsantrasyonunun milyonda 420 parçacığa, metan konsantrasyonunun milyarda 1934 parçacığa ve azot oksit konsantrasyonunun milyarda 336.9 parçacığa ulaşarak rekor kırdığını açıkladı. Dolayısıyla sera gazı azaltılması çağrıları karşılık bulmuyor.
28.10.2024 23:03:00
HABER MERKEZİ/AA
HABER MERKEZİ/AA





Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından yayımlanan Sera Gazı Raporu'na göre, 2023'te sera gazı konsantrasyonları rekor kırarken, son 20 yılda yüzde 11.4 artan atmosferdeki karbondioksit yoğunluğu hiç olmadığı kadar hızlı birikmeye devam etti. WMO'ya bağlı Küresel Atmosfer İzleme ağındaki uzun dönem gözlemlere dayanan veriler ışığında, geçen yıl küresel karbondioksit konsantrasyonu milyonda 420 parçacığa (ppm), metan konsantrasyonu milyarda 1934 parçacığa (ppb) ve azot oksit konsantrasyonu 336.9 ppb'ye ulaştı. Bu değerler, endüstri öncesi seviyelerin sırasıyla yüzde 151, yüzde 265 ve yüzde 125'i olarak hesaplandı. Değerlerde son 200 yılda 3 ila 6 kat arasında artış var.
Çok sayıda ülke fealketle yüz yüze
Küresel yangınlardan kaynaklanan karbon emisyonları, geçen yıl, ortalamanın yüzde 16 üzerinde hesaplanırken bu oran 2003'ten bu yana tüm yangın sezonları arasında 7'nci sırada yer aldı. Kanada, kayıtlara geçen en kötü orman yangını sezonunu, Avustralya ise geçen yıl Ağustostan ekime kadar kaydedilen en kuru 3 aylık dönemini yaşadı.
Ülkelerin umurunda değil
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, sera gazı emisyonlarının sürekli olarak arttığını ve atmosferin ısındığını, ülkelere yapılan azaltım çağrılarının karşılık bulmadığını bildirdi. Sera gazlarının başında karbondioksit, metan ve diazot monoksidin geldiğini bildiren Kurnaz, "Güneş'ten Dünya'ya gelen enerji kadar Dünya'dan da uzaya enerji çıkmalıdır ki Dünya'nın yüzey sıcaklığı sabit kalsın. Sera gazları uzaya kaçması gereken enerjinin önünü keserek enerjinin, yani ısının atmosferde birikmesine neden olurlar. Otuz yılı aşkın süredir uluslararası anlaşmalarla atmosfere saldığımız sera gazı miktarını azaltmaya çalışıyoruz ancak Kovid-19 salgınının başlarındaki kısa bir süre hariç atmosfere salınan sera gazı miktarları sürekli artıyor. Bu da atmosferin sürekli ısınması anlamına geliyor. 2023'teki artış bize son senelerde azaltım yolunda yapılan çağrıların karşılık bulmadığını anlatıyor" diye konuştu. Son iki yüzyılda kömür, petrol ve doğal gaz yakarak atmosfere yayılan gazlar nedeniyle Dünya'nın 1.5 dereceye yakın ısındığını aktaran Kurnaz, 2023'ün insanlığın en sıcak yılı olarak tarihe geçtiğini, 2024'ün, 2023'ten daha sıcak bir yıl olarak kayıtlara geçebileceğini ifade etti.
Türkiye de olumsuz etkileniyor
Sera gazı emisyonlarının artmaya devam ettiği bir senaryoda, Türkiye'de aşırı hava olaylarının şiddetlenmesi ve sıklaşması gibi durumlarla karşılaşılabileceğini dile getiren Levent Kurnaz, "Konu, kuraklıkların artması ve göllerin kuruması olarak gündemimize geliyor. Gelecek yıllarda bu hızla devam edecek olursa salgın hastalıklardaki artış, deniz seviyesindeki yükselme ve kitlesel büyük göçler de bu sorunlara eklenecek. Sera gazı salımları konusunda ülkemizin güncel ve tarihsel rolü oldukça kısıtlı" dedi. İklim değişikliği neticede ülkelerin bütçelerini etkiliyor. Devletlerin bütçeleri açık verdikçe, vergi oranları artıyor. Sonuçta bedeli geniş halk kitleleri ödüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.