Muhalefetin, özellikle Meclis içi muhalefetin, mevcut hal ve hareketlere, mevcut gidişatlara, soldaki sıfır kadar bir etkileri olmadığı için, onları gazete sütunlarına taşımanın abesle iştigal olduğunu kabul ediyoruz.
Bağımsız Türkiye Partisi'nin ve genç lider Hüseyin Baş'ın kısa kısa paylaşımları, katıldığı televizyon programlarındaki 'taşı gediğine koyan' tespitleri, elbette bu kategorinin dışındadır.
İktidar bloğunun ana gövdesine ve yan dallarına mensup vekillerin, hatta mevcut kabine üyelerinin, mevcut uygulamalara, alınan kararlara ve devam eden seyrüseferlere bir etkilerinin olup olmadığı dahi, bilindiği üzere ciddi bir tartışma konusudur.
Oldukça hayati olan bu notları düştükten sonra, iktidarın halka yönelik sevgi söylemlerine geçebiliriz.
Çeyrek asra yaklaşan bir süreden beri ülkeyi yönetmekte olan mevcut iktidar kadroları, en tepeden mahalle teşkilatlarına kadar, hemen hepsi ve neredeyse her gün, bazen bizzat kelimeler ve cümleler aracılığı ile, bazen de uygulamaları ve hal dilleri ile, tavır ve davranışları ile, yönettikleri halka aşk ve sevgilerini ifade ediyorlar, söylem ve eylemde bulunuyorlar!
Muhterem halkımız ve sevgili milletimiz!
Çamur size, asfalt bize.
Çamurlu yollarda debelenmek size, üstünüzden kuş bakışı sizleri seyretmek bize.
Depremlerde, enkazların altından 'sesimizi duyan yok mu?' diye feryad etmek size, onar bin onar bin ölmek size, 'çok şükür depremden alnımızın akı ile çıktık' demek bize.
Çukur size, düzlükler bize.
Yalın ayak ve başı kabak dağlara tırmanmak size, tam tepenizde çelik kanatlı kuşlarla uçmak bize.
En temel ihtiyaç maddelerini temin için almaya gittiğinizde her defasında fiyatlara şaşırmak size, sizleri şaşırtmak bize.
Bütçede oluşan devasa açıkları kapatmak için kemer sıkmak size, sabır size, şükür size ve hatta kanaat size, tam tersine israf ve saçıp savurmak bize.
Her hal ve şartta her zaman ve zeminde sükut size, bangır bangır bağırmak bize.
Köylüsünden kentlisine, dulundan yetimine, dar gelirlisinden emeklisine hepinizin, açlık sınırının altında bir gelirle yaşamak, yaşamaya çalışmak, kıvranarak yaşamak size, açlık sınırının on katı üstünde maaş alan vekiller olarak 'geçinemiyoruz' diye feryad etmek bize.
Kasvetli günler size, güneşli günler bize.
Azap ve gazap yüklü kara bulutlar size, serin serin esen yeller bize.
Her sağanak yağışta 'eyvah sel…' diye endişelenmek size, 'yine bize boy gösterme ve demeç verme fırsatı doğdu' diye heyecanlanmak bize.
Nasıl, iktidar mensuplarının ve sözcülerinin sevgi söylemlerinden memnun musunuz?
- Özetin özeti… Hayatın özeti… / 24.12.2025
- Üç aylar iklimi derman olsa derdimize / 22.12.2025
- Var mı bir gören? / 16.12.2025
- Ey insan! / 14.12.2025
- Negatif büyüme! / 12.12.2025
- Ezber bozan parti: BTP / 11.12.2025
- Her kime dokunsan ağlayası var / 04.12.2025
- Tefecinin çetecinin elinden koca bir memleket yandı ha yandı / 02.12.2025
- Gaziler ayakta şehit uyanık / 30.11.2025






























































































