Ülkemizde olağandışı şeyler oluyor. Bu aziz milletin aleyhine çok şey hem de çok hızlı gelişiyor. Vatan, millet ve kültür değerlerimiz adeta hırpalanıyor, yok ediliyor. Elimizden alınmaya çalışılıyor.Üzerimizde karabulutlar dolaşıyor. Leş kargaları, zayıf, çaresiz fakir gördükleri aziz milletimizin takatinin bitmesini dağılıp parça parça olmasını kanlı gözlerini dört açmış bekliyorlar.Bekleşenler elbette bekleyecekler onların işi bu. İnançları hayat felsefeleri bu. Önce hasta edecekler (Osmanlı'da olduğu gibi) daha sonra parçalayacaklar.Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bir sözünü hatırlayalım burada; "Devletler arasında dostluklar yoktur. Menfaatleri oluşunca size dostum derler asıl olan menfaatleridir." diyor büyük önder.Tamam, bunları anladıkta biz ne yapıyoruz, bunu anlayamıyorum. Anlayanlar varsa beri geldin.Millet fakir, Millet zayıf, çaresiz, evsiz, barksız, üstünde yok, başında yok, ayağı yalın, çöpten ekmek toplayanlarla dolu. Memleketin ekonomisi batmış (90 katrilyon gelir, 130 katrilyon gider.).Vatan toprakları parayı verene satılıyormuş, limanlarımız parası olana kiralanıyormuş, yerli-yabancı hiç fark etmiyormuş.Kamu kurumları yabancılara satılıyormuş. Yıllardır en çok para kazandıran iş inşaat. Acaba hiç düşündünüz mü; çimento fabrikalarının yabancılara niye verildiğini? Son yılların en karlı işi bilişim ve telekominükasyonu hiç düşündünüz mü, Türk Telekom'un yabancılara neden verildiğini?Önce bakkallarımızın işleri bozuldu. Sonra büyük süper, hiper marketler açıldı. En büyükleri yabancıların ortaklığında kurulan. Hiç düşündünüz mü bakkal amcanın neden battığını?Topraklar satılıyor limanlar para ile işgal ediliyor. Yüce devletimin orduları terhis edilmek isteniyor. Mehmetçiğe köyünün yolu gösteriliyor. Köyüne dönmek istemeyenler ABD'ye, AB'ye karın tokluğuna asker edilmek isteniyor.Çaresiz halkım, biçare milletim memleketin başına getirdiklerine boş gözlerle bakıyor. Ne diyecekler diye. Ne diyorlar biliyor musunuz?Uyanın Türk Milleti siz bizleri seçtiniz, derdimize derman bulalım diye, hastanıza şifa olalım diye, işsizsinize iş bulalım, açlarınıza aş bulalım evsizlere ev yapalım. Kaybolmaya yüz tutan yüksek değerlerinize sahip çıkalım diye, dedelerinizden size miras kalan bu cennet vatanı daha da güzel yaşanır bir cennet haline getirelim diye. Geçmişte olduğu gibi kardeşlik hukukumuzu geliştirelim diye. Laz'ını Kürt'e, Kürt'ünü Türk'e, Arap'ı Acem'e, Sünni'yi Şii'ye kardeş yapalım diye. 70 milyon insanımızı tek bilek tek yürek kaynaştıralım diye. İnsan haklarını din ve vicdan hürriyetini sizlere ve tüm dünyaya doya doya yaşatalım diye seçtiniz öyle değil mi?Ama biz size diyoruz ki, bunlardan hiçbirisini biz size veremeyiz. Hatta tek bir tanesini bile.Ama bir yolu var bunları elde etmenin. Ellerini uzatıp işaret parmağını açıp işte orada diyorlar. Bunların hepsi orada var. Haydi, hep beraber AB'ye girelim. ABD'ye kardeş olalım. O zaman bu bizden istediklerimizin hepsini onlar size verecekler diyorlar. Atatürk ne yapmıştı: sağ elini uzatıp işaret parmağını açıp "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir." demişti. Ne kadar acı değil mi? Atatürk, "Kovun bu işgalcileri dökün denize." derken şimdikiler "Hadi onlara teslim olalım. Onlar her şeyin en iyisini bilirler" diyorlar. Şöyle bir bakalım mı? Son 20 yılda AB'nin, ABD'nin kimlere ne verdiğine ve bugün bize ne verebileceklerine. Buyurun o zaman; Güney Amerika, Afrika ülkeleri, Bosna, Filistin, Libya, Cezayir, Sudan, Lübnan, Afganistan, Irak, Musul, Kerkük, bizim Güneydoğumuz vs. vs.Yani biz de onlar gibi olacağız öyle mi? Yeter! Bizi uyutmayın artık. AB bizi istemiyor. ABD bizi istemiyor. Vatanımızı istiyorlar madenlerimizi istiyorlar. Bizans'ı yeniden kurmak istiyorlar. Mehmet'imizi istiyorlar Iraklılara yaptıkları gibi kendi analarını, bacılarını, kendi kardeşlerini, kendi polislerini, kendi askerlerini, kendi milletini, kendilerine öldürtmüyorlar mı?Mehmet'imi de bunun için istiyorlar. 22 Ortadoğu ülkesinde menfaat düzenini sağlamak için, Misak-ı Milli hudutlarımızdan 36 ayrı kabile devlet çıkarmak için, peki ama bunu niye açıkça söylemiyorlar? Çünkü onların ne inançları ne de cesaretleri yok henüz bunları dobra dobra donra konuşmak için takiye yapıyorlar. Çünkü Türk milletini Anadolu'dan topla tüfekli çıkaramayacaklarını çok iyi biliyorlar. Çanakkale'de, Dumlupınar'da bunu çok iyi öğrendiler.Onlar geçmişten ders almayı biliyorlar. Ayıkmamız gerekiyor, tarih ibret vesikalarıyla doludur. Bizimle dostluk ve mevcut sınırlarımızı kabul eden anlaşmayı yaptıktan bir yıl sonra önce Mısır'ı sonra Kıbrıs'ı işgal eden İngilizler değil miydi?Yedi düvelin bir anda Çanakkale'ye doluştuğu, 300 bin insanımızı katleden şehit eden bugünkü AB'liler değil miydi? Daha dün 1974'de soydaşlarımızı soykırıma maruz bırakan Rumlar değil miydi? Soydaşlarımızı korumak için Kıbrıs'a çıkan bu aziz millete yıllar yılı ambargo uygulayan, parasını aldığı halde mallarımızı vermeyen, fırsatçı at çobanı ABD değil miydi, ne çabuk unuttuk bunları?Kim unutturuyor bize söyler misiniz? Herkes elinden geleni yapmalı artık. Korkunun ecele faydası yoktur. Eline geçeni almalı vatan savunmasına koşmalı. Gazeteci kalemiyle bürokratı idaresiyle, doktoru tedavisiyle, şoförü aracıyla, berberi usturasıyla, aşığı sazıyla, siyasiler en milli politikalarıyla, emniyeti polisiyle, Mehmet'i o vakur duruşuyla, eriyle komutanıyla, emir subayı paşasıyla ve millet kızanıyla, yaşlısı malıyla duasıyla, topyekun bekliyoruz sarsılmaz duruşuyla. Bir lider çıkmalı ve durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak demelidir.Yoksa tarih asla affetmez. Geçmiş, basiretsiz idarecilerin yıkılmasına sebep olduğu, devletlerle doludur. Bu millet bulamaz. Geçmişi okuyamaz. Hoş okusa da artık bir şey yapamaz. Bir büyük BAŞ lazımdır. Lider lazımdır. Millete ve onu kurumlarıyla bir beraber olmalıdır. Milletinin okuyamadığı tarihi yeniden yapmalıdır. LİDER LAZIMDIR:Milletini devletiyle barıştıracak, öne düşecek, dostunu tanıyacak, düşmanını bilecek, yeter artık düşün peşime diyecek, yoksa yarın çok geç olacak.BÜYÜKLÜK ODUR Kİ:Kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın. Memleket için gerçek ülkü neyse onu yapacaksın, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bir şeyler yapacaktır, sen direneceksin. Önünde sonsuz engeller yığılacaktır, kimseden yardım gelmeyeceğine inanacaksın, bütün engelleri aşacaksın. Ondan sonra: "SANA BÜYÜKSÜN DİYECEKLER. BUNU DİYENLERE SADECE GÜLÜP GEÇECEKSİN." (Mustafa Kemal ATATÜRK.)
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012