İlk yargı paketi Meclis'e sunuldu
Yargı reformu strateji belgesinin 39 maddeden oluşan ilk paketi TBMM'ye sunuldu. 2 Ekim'de açılacak Meclis'te ilk iş bu paketi görüşmek olacak. Öte yandan yargı reformu konusunda açıklamalarda bulunan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, yargı reformu hakkında bilgi sahibi olunmadan eleştiriler yapıldığına dikkat çekti
30.09.2019 00:00:00





Aylardır gündemden düşmeyen yargı reformu konusunda, ilk paket TBMM'ye sunuldu. 39 maddeden oluşan yargı strateji belgesinin ilk paketi Ak Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş tarafından Meclis Başkanlığı'na sunuldu.
2 Ekim'de açılacak olan TBMM'de milletvekillerinin ilk işi yargı reformunun bu ilk paketini görüşmek olacak.
Yargı reformunu destekleyen isimlerden Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Feyzioğlu, Kilis Barosu sosyal tesislerinin temel atma töreni için gittiği Kilis'te, yeni yargı paketi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Yargı reformunu eleştirenlere sert tepki gösteren Feyzioğlu, "Türkiye'de herkesin bir desteğinin ötesinde bir destek var. Türkiye bunu birlikte yazdı ama meseleyi sadece bir paket olarak düşünmeyin, bu bir strateji belgesidir, bir pakette hayata geçecek diye bir şey yok. Yıllar içerisinde ucu açık değil, 2-3 sene içerisinde çok somut sonuçlarını göreceksiniz, ilk paket de inşallah 2 Ekim'de Meclis açılır açılmaz gündemdedir" dedi.
Feyzioğlu, "Bu paketin de içi yargı reformu strateji belgesine yakışır şeklinde doludur. Konuyu sulandırmak veya önemini azaltmak isteyenler bir tek böyle pasaportu şuydu buydu oradan giriyorlar. Hayır efendim şu anda düşünce özgürlüğü ile bağlantılı suçlardan tutuklu veya hükümlü olan yaklaşık 10 bin kişi İstinaf Mahkemesinin üstüne temyiz hakkı kazanıyor. Buna hangi gerekçeyle karşı çıkılabilir, düşünce tehdit altındadır. Düşünce özgürlüğü tahdit edilmiştir, diyen herkese, gelin bu paketi okuyun, ondan sonra eleştirin eleştiriniz o zaman yapıcı olacaktır diye incelemeye davet ediyorum. Yani bilgi sahibi olmaya davet ediyorum" diye konuştu.
Dezenformasyon yapılıyor
"Çok ciddi bir dezenformasyon yapılıyor. O dezenformasyona karşı, yanlış bilgilendirmeye karşı kamuoyunun her vesileyle ve sizler sayesinde bilgilendirme yapıyoruz" diyen Feyzioğlu, şöyle devam etti: "Örneğin gazetecilerin, sizler düşünce özgürlüğü sıkıntıda, eğer bazen haber yapıyoruz eleştiride bulunuyoruz ama bundan dolayı soruşturuluyor ceza alıyoruz diyorsanız, eğer bu uygulamaları yanlış uygulanan düzeltmek için arkaya Türkiye'nin en büyük mahkemesi Yargıtay'ı alıyoruz. Çünkü bugünkü sistemde, sistemde istinaftan sonra Yargıtay denetleyemiyor, cezalar 5 yıl olduğu zaman Yargıtay'a gitmiyor. Yeni sistemde düşünce özgürlüğü ile ilgili hepsi Yargıtay'a gidecek. Sonra seri bir muhakeme getiriyoruz. Son derece önemlidir. Bu insanların damgalanmasını, mahkemelerin çok ağır işlerle bunalmasını önleyecek. Cumhuriyet savcısı, şüpheli ve şüphelinin avukatı müdafi yan yana gelecekler, dosyayı açacaklar birlikte tartışacaklar ve ondan sonra eğer suçun ispatı yönünde yeterli değil varsa, şüpheli de kabul ederse çok ciddi bir ceza indirimi ile birlikte mahkemeye dosya sevk edilecek. Mahkemede tek duruşmada işi bitirecek. Bu ne getiriyor biliyor musunuz asliye cezalık davalarda, yarısına yakınında avukat bulundurma zorunluluğu, avukat güvencesi ve kişilerin damgalanmadan bir an önce işin sonuçlanmasını getiriyor. Buna kim hangi gerekçeyle karşı çıkabilir? Ben Adalet Bakanlığı'nın ve Yargıtay'ın özellikle ve 1 derecede Türkiye'nin kılcal damarlardan nüfuz etmiş olan FETÖ belasıyla çok ciddi şekilde mücadele ettiklerini biliyorum."
2 Ekim'de açılacak olan TBMM'de milletvekillerinin ilk işi yargı reformunun bu ilk paketini görüşmek olacak.
Yargı reformunu destekleyen isimlerden Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Feyzioğlu, Kilis Barosu sosyal tesislerinin temel atma töreni için gittiği Kilis'te, yeni yargı paketi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Yargı reformunu eleştirenlere sert tepki gösteren Feyzioğlu, "Türkiye'de herkesin bir desteğinin ötesinde bir destek var. Türkiye bunu birlikte yazdı ama meseleyi sadece bir paket olarak düşünmeyin, bu bir strateji belgesidir, bir pakette hayata geçecek diye bir şey yok. Yıllar içerisinde ucu açık değil, 2-3 sene içerisinde çok somut sonuçlarını göreceksiniz, ilk paket de inşallah 2 Ekim'de Meclis açılır açılmaz gündemdedir" dedi.
Feyzioğlu, "Bu paketin de içi yargı reformu strateji belgesine yakışır şeklinde doludur. Konuyu sulandırmak veya önemini azaltmak isteyenler bir tek böyle pasaportu şuydu buydu oradan giriyorlar. Hayır efendim şu anda düşünce özgürlüğü ile bağlantılı suçlardan tutuklu veya hükümlü olan yaklaşık 10 bin kişi İstinaf Mahkemesinin üstüne temyiz hakkı kazanıyor. Buna hangi gerekçeyle karşı çıkılabilir, düşünce tehdit altındadır. Düşünce özgürlüğü tahdit edilmiştir, diyen herkese, gelin bu paketi okuyun, ondan sonra eleştirin eleştiriniz o zaman yapıcı olacaktır diye incelemeye davet ediyorum. Yani bilgi sahibi olmaya davet ediyorum" diye konuştu.
Dezenformasyon yapılıyor
"Çok ciddi bir dezenformasyon yapılıyor. O dezenformasyona karşı, yanlış bilgilendirmeye karşı kamuoyunun her vesileyle ve sizler sayesinde bilgilendirme yapıyoruz" diyen Feyzioğlu, şöyle devam etti: "Örneğin gazetecilerin, sizler düşünce özgürlüğü sıkıntıda, eğer bazen haber yapıyoruz eleştiride bulunuyoruz ama bundan dolayı soruşturuluyor ceza alıyoruz diyorsanız, eğer bu uygulamaları yanlış uygulanan düzeltmek için arkaya Türkiye'nin en büyük mahkemesi Yargıtay'ı alıyoruz. Çünkü bugünkü sistemde, sistemde istinaftan sonra Yargıtay denetleyemiyor, cezalar 5 yıl olduğu zaman Yargıtay'a gitmiyor. Yeni sistemde düşünce özgürlüğü ile ilgili hepsi Yargıtay'a gidecek. Sonra seri bir muhakeme getiriyoruz. Son derece önemlidir. Bu insanların damgalanmasını, mahkemelerin çok ağır işlerle bunalmasını önleyecek. Cumhuriyet savcısı, şüpheli ve şüphelinin avukatı müdafi yan yana gelecekler, dosyayı açacaklar birlikte tartışacaklar ve ondan sonra eğer suçun ispatı yönünde yeterli değil varsa, şüpheli de kabul ederse çok ciddi bir ceza indirimi ile birlikte mahkemeye dosya sevk edilecek. Mahkemede tek duruşmada işi bitirecek. Bu ne getiriyor biliyor musunuz asliye cezalık davalarda, yarısına yakınında avukat bulundurma zorunluluğu, avukat güvencesi ve kişilerin damgalanmadan bir an önce işin sonuçlanmasını getiriyor. Buna kim hangi gerekçeyle karşı çıkabilir? Ben Adalet Bakanlığı'nın ve Yargıtay'ın özellikle ve 1 derecede Türkiye'nin kılcal damarlardan nüfuz etmiş olan FETÖ belasıyla çok ciddi şekilde mücadele ettiklerini biliyorum."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.