Bugün İstanbul'da Ehl-i Beyt rüzgarı esecek. Ehl-i Beyt sevdalıları Haliç Kongre Merkezi'nde toplanacak ve Ehl-i Beyt'in manevi ikliminden doya doya istifade edecek.
Allah (cc) bizleri de istifade edenlerden eylesin, O mübarek zatların şefaatlerinden bizleri mahrum etmesin. Ehl-i Beyt'i ne kadar anlatırsak anlatalım, ne kadar översek övelim Allah'ın (cc) ve Peygamberinin (SAV) anlatmasından ve övmesinden daha fazla yapamayız.
Günün anlam ve öneminden dolayı bugünkü yazımı Ehl-i Beyt hakkındaki ayet ve hadislere ayırdım.
Hasan b. Zeyd, babası Zeyd b. Hasan'dan, o da dedesinden nakletti:
"Ammar b. Yâsir'in şöyle dediğini duydum: Hz. Ali b. Ebi Tâlib, müstehab bir namazın rükûunda iken önünde bir ihtiyaç sahibi (yardım istedi). Hz. Ali, yüzüğünü parmağından çıkarıp Sâil'e verdi. Sâil, Resulüllah'ın yanına gelip olayı anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber'e şu ayet nâzil oldu: "Sizin veliniz ancak Allah, O'nun Peygamberi ve namaz kılan ve rükû halinde zekât veren müminlerdir. Kim Allah'ı, Peygamberini ve inanmış mü'minleri veli olarak kabul ederse; bilsin ki, şüphesiz Allah'ın hizbinde olanlar üstün gelirler." (Maide Suresi 55-56) Resulüllah (SAV) şöyle buyurdu: "Ben kimin mevlâsı isem, şüphesiz Ali de onun mevlâsıdır. Allah'ım, O'nu seveni sev; O'na düşman olana düşman ol!" (İhkaku'l Hak c.4 s.8)
Ey iman edenler: Allah'tan sakının ve sâdıklarla (doğrularla) beraber olun" (Tevbe: 120) ayetine dair, İmam Sa'lebî Keşfü'l Beyan adlı tefsirinde; Celaluddin Suyûtî, Durr'ül Mensur'da İbn-i Abbas'tan; Hafız Ebu Sa'd Abdulmelik b. Muhammed; Harguşî, Şeref'ul Mustafa'da Esmai'den; Hafız Ebu Nuaym El-Isfahanî ise Hilyet'ül Evliya'da Hz. Resulüllah'ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyorlar: "Bu ayetteki sâdıklardan maksat Muhammed ve Ali'dir."
Ayrıca Şeyh Süleyman Hanefi de, Yenabiü'l Mevedde'nin 39. bâbının 119. sayfasında İbn-i Abbas'ın bu ayetle alakalı şöyle dediğini rivayet etmektedir: "Bu ayetteki sâdıklardan maksat Hz. Muhammed ve O'nun Ehl-i Beyt'idir."
"Ben ilmin şehriyim. Ali onun kapısıdır. Allah şöyle buyurdu: 'Evlere kapılarından girin.' (Bakara: 185). O halde kim ilim istiyorsa ona kapısından girsin." (Yenabiü'l Mevedde s:65)
"Ben ilim hazinesiyim. Ve Ali onun anahtarıdır. Kim hazineyi isterse anahtara gelsin." (İhkaku'l Hak c:5 s:498)
"Hikmet on parçaya bölünmüştür. Dokuz bölümü Ali'ye, bir parçası (diğer) insanlara verilmiştir." (İhkaku'l Hak c:5 s:517)
"Benden sonra sünnette ve (davalarda) hüküm verme hususunda ümmetin en bilgilisi Ali b. Ebi Tâlib'dir." (İhkaku'l Hak c:4 s:314)
"Ali ihtilaflar hakkında hüküm vermede ihsanların en bilgilisidir." (İhkaku'l Hak c:15 s:395)
"Ben ve Ali bir ağaçtanız; diğer insanlar ise farklı ağaçlardan..." (Kenzu'l-Ummal Hadis:32943)
Resulüllah, "Ali, Bendendir; Ben de O'dan..." buyurunca; Hz. Cebrail de, "Ben de sizdenim" dedi. (El-Emali, Şeyh Tusi c:1 s:344)
"Ey Ali, -Ben de dahil- kimseye verilmeyen üç özellik Sana verilmiştir: Sana Benim gibi kayınpeder verilmiştir. Ama Bana Senin gibi kayınpeder verilmemiştir. Sana kızım gibi bir "sıddıka", eş olarak verilmiş ama Bana O'nun gibi eş verilmemiştir. Sulbünden Hasan ve Hüseyin gibi iki evlat Sana verilmiştir. Ama Benim sulbümden Bana, onlar gibi evlat verilmemiştir. Ne var ki Siz Bendensiniz, Ben de Sizden." (İhkaku'l Hak c:4 s:444)
"Kim Hz. Adem'e ilmi açısından, Nuh'a takvası açısından, İbrahim'e tahammül ve sabrı açısından, Musa'ya heybeti açısından, İsa'ya ibadeti açısından bakmak isterse, Ali b. Ebi Tâlib'e baksın." (Keşfü'l Gumme c:1 s:114)
Allah (cc) bizleri de istifade edenlerden eylesin, O mübarek zatların şefaatlerinden bizleri mahrum etmesin. Ehl-i Beyt'i ne kadar anlatırsak anlatalım, ne kadar översek övelim Allah'ın (cc) ve Peygamberinin (SAV) anlatmasından ve övmesinden daha fazla yapamayız.
Günün anlam ve öneminden dolayı bugünkü yazımı Ehl-i Beyt hakkındaki ayet ve hadislere ayırdım.
Hasan b. Zeyd, babası Zeyd b. Hasan'dan, o da dedesinden nakletti:
"Ammar b. Yâsir'in şöyle dediğini duydum: Hz. Ali b. Ebi Tâlib, müstehab bir namazın rükûunda iken önünde bir ihtiyaç sahibi (yardım istedi). Hz. Ali, yüzüğünü parmağından çıkarıp Sâil'e verdi. Sâil, Resulüllah'ın yanına gelip olayı anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber'e şu ayet nâzil oldu: "Sizin veliniz ancak Allah, O'nun Peygamberi ve namaz kılan ve rükû halinde zekât veren müminlerdir. Kim Allah'ı, Peygamberini ve inanmış mü'minleri veli olarak kabul ederse; bilsin ki, şüphesiz Allah'ın hizbinde olanlar üstün gelirler." (Maide Suresi 55-56) Resulüllah (SAV) şöyle buyurdu: "Ben kimin mevlâsı isem, şüphesiz Ali de onun mevlâsıdır. Allah'ım, O'nu seveni sev; O'na düşman olana düşman ol!" (İhkaku'l Hak c.4 s.8)
Ey iman edenler: Allah'tan sakının ve sâdıklarla (doğrularla) beraber olun" (Tevbe: 120) ayetine dair, İmam Sa'lebî Keşfü'l Beyan adlı tefsirinde; Celaluddin Suyûtî, Durr'ül Mensur'da İbn-i Abbas'tan; Hafız Ebu Sa'd Abdulmelik b. Muhammed; Harguşî, Şeref'ul Mustafa'da Esmai'den; Hafız Ebu Nuaym El-Isfahanî ise Hilyet'ül Evliya'da Hz. Resulüllah'ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyorlar: "Bu ayetteki sâdıklardan maksat Muhammed ve Ali'dir."
Ayrıca Şeyh Süleyman Hanefi de, Yenabiü'l Mevedde'nin 39. bâbının 119. sayfasında İbn-i Abbas'ın bu ayetle alakalı şöyle dediğini rivayet etmektedir: "Bu ayetteki sâdıklardan maksat Hz. Muhammed ve O'nun Ehl-i Beyt'idir."
"Ben ilmin şehriyim. Ali onun kapısıdır. Allah şöyle buyurdu: 'Evlere kapılarından girin.' (Bakara: 185). O halde kim ilim istiyorsa ona kapısından girsin." (Yenabiü'l Mevedde s:65)
"Ben ilim hazinesiyim. Ve Ali onun anahtarıdır. Kim hazineyi isterse anahtara gelsin." (İhkaku'l Hak c:5 s:498)
"Hikmet on parçaya bölünmüştür. Dokuz bölümü Ali'ye, bir parçası (diğer) insanlara verilmiştir." (İhkaku'l Hak c:5 s:517)
"Benden sonra sünnette ve (davalarda) hüküm verme hususunda ümmetin en bilgilisi Ali b. Ebi Tâlib'dir." (İhkaku'l Hak c:4 s:314)
"Ali ihtilaflar hakkında hüküm vermede ihsanların en bilgilisidir." (İhkaku'l Hak c:15 s:395)
"Ben ve Ali bir ağaçtanız; diğer insanlar ise farklı ağaçlardan..." (Kenzu'l-Ummal Hadis:32943)
Resulüllah, "Ali, Bendendir; Ben de O'dan..." buyurunca; Hz. Cebrail de, "Ben de sizdenim" dedi. (El-Emali, Şeyh Tusi c:1 s:344)
"Ey Ali, -Ben de dahil- kimseye verilmeyen üç özellik Sana verilmiştir: Sana Benim gibi kayınpeder verilmiştir. Ama Bana Senin gibi kayınpeder verilmemiştir. Sana kızım gibi bir "sıddıka", eş olarak verilmiş ama Bana O'nun gibi eş verilmemiştir. Sulbünden Hasan ve Hüseyin gibi iki evlat Sana verilmiştir. Ama Benim sulbümden Bana, onlar gibi evlat verilmemiştir. Ne var ki Siz Bendensiniz, Ben de Sizden." (İhkaku'l Hak c:4 s:444)
"Kim Hz. Adem'e ilmi açısından, Nuh'a takvası açısından, İbrahim'e tahammül ve sabrı açısından, Musa'ya heybeti açısından, İsa'ya ibadeti açısından bakmak isterse, Ali b. Ebi Tâlib'e baksın." (Keşfü'l Gumme c:1 s:114)
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024