İmam Ali’den sözler -1-
Fitneye karşı iki yaşındaki deve gibi ol; onun ne binilecek sırtı, ne de sağılacak memesi vardır
24.07.2025 00:03:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





"Fitneye karşı iki yaşındaki deve gibi ol; onun ne binilecek sırtı, ne de sağılacak memesi vardır."
"Tamaha sarılan, kendini küçültmüştür; sıkıntısını açıklayan, zillete razı olmuştur; dilini kendi üzerine emir sahibi yapan (diline geleni söyleyen) hakir olmuştur."
"Cimrilik ardır (utançtır); korkaklık noksanlıktır; fakirlik, akıllı insanı delilini sergilemede dilsiz etmektedir; yoksul kendi şehrinde gariptir."
"Acizlik afettir; sabır (direniş) cesarettir, züht servettir; günahlardan sakınmak, (azaba karşı) kalkandır; kaza ve kadere razı olmak ne güzel arkadaştır."
"İlim değerli bir mirastır. Edep (huylar) yenilenen ziynetlerdir. Fikir saf bir aynadır."
"Akıllının göğsü, sırrının sandığıdır. Güler yüzlülük, dostluk bağıdır. Tahammül, ayıpların mezarıdır." bazı nüshalarında ise şöyle geçmiştir: "Barış, ayıpların örtüşüdür. Kendini beğenene kızan çok olur."
"Sadaka, kurtarıcı bir ilaçtır; kulların dünyadaki amelleri, kıyamette gözlerinin önüne dikilecektir."
"Bir yağ parçasıyla gören, bir et parçasıyla konuşan, bir kemikle işiten ve bir delikten teneffüs eden şu insana şaşırın doğrusu! (Onun yaratılışı hakkında düşünün.)"
"Dünya bir kimseye yöneldiğinde, başkalarının iyiliklerini ona getirir; ondan yüz çevirdiğinde de, kendi iyiliklerini ondan alır."
"İnsanlarla; öldüğünüzde ağlayacak, yaşadığınızda ise sizi özleyecek bir şekilde geçinin."
"Düşmanına galip gelince, bu galibiyetin şükrü olarak onu affet."
"İnsanların en acizi, kardeş kazanmada acizlik edendir; ondan daha acizi ise, kazandıktan sonra kaybedendir."
"Nimetler size akın edince az şükretmekle onu kendinizden uzaklaştırmayın."
"En yakınların terk ettiği kimsenin yardımına (Allah'ın inayetiyle) en uzaktakiler koşar."
"Her fitne ve belaya duçar olan kınanmaz."
"İşler kaza ve kaderin hükümlerine tabidir; (bu yüzden bazen) tedbir, insanın helak ve yokluğuna neden olur."
Müslümanlar Hz. Ali'ye Peygamberin; "Sakalınıza kına yakın, Yahudilere benzemeyin." hadisini sorunca şöyle buyurdu:
"Peygamber bunu buyurduğunda din azınlıktaydı. Ama bugün din genişlemiş ve güçlenmiştir. Dolayısıyla bu iş insanın isteğine bağlıdır." (Mubah bir şeydir; farz veya müstahap değildir.)
Cemel savaşında Abdullah b. Ömer, Sa'd b. Ebi Vakkas, Said b. Zeyd, İbn-i Ömer, İbn-i Tufeyl, Usame b. Zeyd, Muhammed b. Mesleme ve Enes b. Malik gibi savaşı "bir fitne" olarak, değerlendirip kenara çekilmeyi yeğleyen kimseler hakkında söyle buyurmuştur: "Hakkı yardımsız bıraktılar; batıla da yardım etmediler."
"Emelinin peşince koşan, eceliyle sürçer (arzusuna kavuşmadan ölür)."
"Yiğitlerin sürçmelerine göz yumun; onlardan biri sürçerse, Allah'ın eli onu yüceltir."
"Korku hüsranla ve yersiz haya da mahrumiyetle beraberdir. Fırsat, bulut gibi geçip gitmektedir; o halde hayırlı fırsatları ganimet bilin."
"Bizim için bir hak vardır, verirlerse (alırız onu); aksi takdirde gece her ne kadar uzun da olsa, (hakkımızı almak için harekete geçerek) deve sırtına bineriz."
"Ameliyle bir yere varamayan kimseyi, soy sopu bir yere ulaştırmaz."
"Mazluma yardım etmek ve sıkıntılı kimseye rahat bir nefes aldırmak, büyük günahların kefaretlerindendir."
"Ey Âdemoğlu, sen isyan ettiğin halde münezzeh olan Allah sana bir biri ardınca nimet verdiğinde artık (Allah'ın azabından) sakın."
"Kim kalbinde bir şey gizlerse, o şey ya onun dilinin kaymasında veya yüzünün renginde ortaya çıkar."
"Dertlerin seninle yürüdükçe onunla yürü." (Geçici dertlerinle geçinmeye çalış ve en küçük bir hastalıkta yatağa düşme.)
"En üstün züht, zühdü gizlemektir."
"Sen (gün ve yılları) geride bıraktığında ve ölüm de sana yöneldiğinde, o zaman ölümle görüşmen ne de çabuktur!"
"Sakının, sakının! Vallahi (Allah), affedercesine günahlarınızı örtmüştür." (O halde tövbe edin ve sakının.) Nehc'ül-Belağa'dan
"Tamaha sarılan, kendini küçültmüştür; sıkıntısını açıklayan, zillete razı olmuştur; dilini kendi üzerine emir sahibi yapan (diline geleni söyleyen) hakir olmuştur."
"Cimrilik ardır (utançtır); korkaklık noksanlıktır; fakirlik, akıllı insanı delilini sergilemede dilsiz etmektedir; yoksul kendi şehrinde gariptir."
"Acizlik afettir; sabır (direniş) cesarettir, züht servettir; günahlardan sakınmak, (azaba karşı) kalkandır; kaza ve kadere razı olmak ne güzel arkadaştır."
"İlim değerli bir mirastır. Edep (huylar) yenilenen ziynetlerdir. Fikir saf bir aynadır."
"Akıllının göğsü, sırrının sandığıdır. Güler yüzlülük, dostluk bağıdır. Tahammül, ayıpların mezarıdır." bazı nüshalarında ise şöyle geçmiştir: "Barış, ayıpların örtüşüdür. Kendini beğenene kızan çok olur."
"Sadaka, kurtarıcı bir ilaçtır; kulların dünyadaki amelleri, kıyamette gözlerinin önüne dikilecektir."
"Bir yağ parçasıyla gören, bir et parçasıyla konuşan, bir kemikle işiten ve bir delikten teneffüs eden şu insana şaşırın doğrusu! (Onun yaratılışı hakkında düşünün.)"
"Dünya bir kimseye yöneldiğinde, başkalarının iyiliklerini ona getirir; ondan yüz çevirdiğinde de, kendi iyiliklerini ondan alır."
"İnsanlarla; öldüğünüzde ağlayacak, yaşadığınızda ise sizi özleyecek bir şekilde geçinin."
"Düşmanına galip gelince, bu galibiyetin şükrü olarak onu affet."
"İnsanların en acizi, kardeş kazanmada acizlik edendir; ondan daha acizi ise, kazandıktan sonra kaybedendir."
"Nimetler size akın edince az şükretmekle onu kendinizden uzaklaştırmayın."
"En yakınların terk ettiği kimsenin yardımına (Allah'ın inayetiyle) en uzaktakiler koşar."
"Her fitne ve belaya duçar olan kınanmaz."
"İşler kaza ve kaderin hükümlerine tabidir; (bu yüzden bazen) tedbir, insanın helak ve yokluğuna neden olur."
Müslümanlar Hz. Ali'ye Peygamberin; "Sakalınıza kına yakın, Yahudilere benzemeyin." hadisini sorunca şöyle buyurdu:
"Peygamber bunu buyurduğunda din azınlıktaydı. Ama bugün din genişlemiş ve güçlenmiştir. Dolayısıyla bu iş insanın isteğine bağlıdır." (Mubah bir şeydir; farz veya müstahap değildir.)
Cemel savaşında Abdullah b. Ömer, Sa'd b. Ebi Vakkas, Said b. Zeyd, İbn-i Ömer, İbn-i Tufeyl, Usame b. Zeyd, Muhammed b. Mesleme ve Enes b. Malik gibi savaşı "bir fitne" olarak, değerlendirip kenara çekilmeyi yeğleyen kimseler hakkında söyle buyurmuştur: "Hakkı yardımsız bıraktılar; batıla da yardım etmediler."
"Emelinin peşince koşan, eceliyle sürçer (arzusuna kavuşmadan ölür)."
"Yiğitlerin sürçmelerine göz yumun; onlardan biri sürçerse, Allah'ın eli onu yüceltir."
"Korku hüsranla ve yersiz haya da mahrumiyetle beraberdir. Fırsat, bulut gibi geçip gitmektedir; o halde hayırlı fırsatları ganimet bilin."
"Bizim için bir hak vardır, verirlerse (alırız onu); aksi takdirde gece her ne kadar uzun da olsa, (hakkımızı almak için harekete geçerek) deve sırtına bineriz."
"Ameliyle bir yere varamayan kimseyi, soy sopu bir yere ulaştırmaz."
"Mazluma yardım etmek ve sıkıntılı kimseye rahat bir nefes aldırmak, büyük günahların kefaretlerindendir."
"Ey Âdemoğlu, sen isyan ettiğin halde münezzeh olan Allah sana bir biri ardınca nimet verdiğinde artık (Allah'ın azabından) sakın."
"Kim kalbinde bir şey gizlerse, o şey ya onun dilinin kaymasında veya yüzünün renginde ortaya çıkar."
"Dertlerin seninle yürüdükçe onunla yürü." (Geçici dertlerinle geçinmeye çalış ve en küçük bir hastalıkta yatağa düşme.)
"En üstün züht, zühdü gizlemektir."
"Sen (gün ve yılları) geride bıraktığında ve ölüm de sana yöneldiğinde, o zaman ölümle görüşmen ne de çabuktur!"
"Sakının, sakının! Vallahi (Allah), affedercesine günahlarınızı örtmüştür." (O halde tövbe edin ve sakının.) Nehc'ül-Belağa'dan
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.