İmam-hatiplerde ne oluyor?

Yeni 4+4+4 uygulaması başlayınca, 5. sınıfa gidecek çocuklarını imam-hatip okuluna verenler oldu. Dini eğitim alsınlar diye…
Anadolu’nun bir şehrinden, anne endişe ve şaşkınlıkla ne yapacağım diye telefonla aradı:
“Bizim çocuğu imam-hatipe yazdırdık. 5. sınıfa… Okuldan geldi, öğretmeni demiş ki: ‘Kâbe’nin içinde Tevrat’ın bozulmamış nüshası var…’ Ne yapacağız, şimdi biz diyor?”
İşte, değerli okurlar… Diyalogcu zihniyet İHL’ni istila etti…. Zehirlerini aynen böyle zerkediyorlar… 12-13 yaşlarındaki Müslüman çocuğuna tarih boyu duyulmamış bir uydurma ile neler empoze ediliyor:
Kâbe Müslümanın kutsalı… Allah’ın evi… O’nun içine Tevrat’ı koyuyor. “Bozulmamış” kaydı ile… Yani bozulmamış Tevrat var, korunmuş, hem de Kâbe’nin içinde… O halde ona da uyulabilir, onunla amel edilebilir. Onunla amel eden Yahudiler de (Kâbe kadar) doğrudur, haktadır… Artık ne derseniz deyin. Altın tepsi’de çocuklara zehir sunuluyor.
Biliyoruz ki, Hz. Peygamber (s.a.v) Tevrat sayfaları ile beraber huzuruna gelen Hz. Ömer’e “Ya Ömer!  Onları imha et… Onda öyle sözler vardır ki, uyarsanız sizi dininizden eder. “Kardeşim Musa benim dönemimde yaşasaydı, bana uymaktan başka bir yol tutmazdı” buyurdular. Ve yine İslâm (Hak) geldi, batıl zail oldu. Kur’an ile diğer kitapların hükmü kalktı.
Hal böyleyken Dinlerarası Diyalog içine girenler ve siyaseten bu işi yürütenler, anlaşılıyor ki artık İmam-Hatip Liselerini merkez üssü haline getirdiler:
1- AKP hükümeti, 2002-2003 yıllarında bedava kitap dağıtmaya başladı. O kitaplardan birisi de Din Kültürü ve Ahlâk Kitabı idi. Müslümanların çocuklarına “dört kutsal kitap” başlığı altında şu öğretiliyordu:
“Peygamberlerin bazılarına öğütlerin ve yasakların yer aldığı kitaplar göndermiştir. Bunlardan dört tanesi günümüze kadar gelmiştir ve bir bütün olarak elimizdedir. Bu kitaplara dört büyük kutsal kitaplar denir.” (Din kültürü ve Ahlâk Bilgisi, Mehmet Yavuzcan, 6. sınıf)
Allah’ın tahrif edilmiş, insan sözleri karışmış, az bir pahaya ayetlerle oynanmış olduğunu beyan ettiği Tevrat ve İncil’in bir bütün olarak (bozulmamış) olduğunu öğretiyorlar. Halbuki sadece Kur’an Allah’ın koruması altındadır. “Şüphesiz ki, O Kur’an’ı biz indirdik ve onu koruyacak olan da biziz.”
2- -Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi kitabında, Müslümanların çocuklarına Kelime-i Tevhit şöyle öğretiliyor:
“Kelime-i Tevhid birlik, birleme sözü anlamlarına gelir. Bu söz Lailaheillallah şeklinde söylenir. Allah’tan başka Tanrı yoktur, anlamına gelir.” (2004-2005 İlköğretim 5.ci sınıf kitabı). Tevhid cümlesinin ikinci rüknü (Muhammedür-resûlullah) çıkarılmış… Dialog çerçevesinde…
3- Akşam Gazetesi (Özel Haber-Dilek Gedik): İmam-Hatip’e Rahip Hoca… Milli Eğitim’den cesur açılım. Bakanlık, İmam–Hatiplerden Dinler tarihi dersine rahip ve hahamları davet etmesini, dinlerini temsilcilerinin anlatmasını istedi… Medeniyetler ittifakı açılımı, MEB müfredatına da girdi…
4- AKP hükümetinin resmi gazetede yayınlanan kararname ile, 8 ayrı bakanlığa medeniyetler ittifakı için görev verdiği, planlama yaptığı ve bunların içinde MEB’nın da bulunduğunu hatırlayalım.
AKP öncesi dönemde, siyasetin özellikle Avrupa’daki din ateşelerine “Aman, dinlerarası dialoğa dikkat edin” uyarısı vardı. Yani milli ve dini çekince vardı. 2002’den beri ne oldu? Yeni talimat “dinlerarası dialog yapın”. Hem de dolu dizgin…
CHP döneminde değiliz… Mason iktidar da yok. Sol-Komünist hükümet de… İslâm’ı dağa taşa kazıyacağız diyenlerin, 10 yıllık iktidarı var…
İmam-hatipli başbakan var, bakanlar var… Onlara destek veren İmam-Hatipler, hacılar, hocalar var…
Nesillerin kalblerinden, zihinlerinden “Muhammed Resûlullah” silinip-kazınarak çıkarılmak isteniyor… Hak ile batıl karıştırılıyor. Açılan bu kötü çığıra su taşıyanların vay haline…