logo
13 MAYIS 2024

İmam Hüseyin’in şehadet anları

22.09.2018 00:00:00

Prof. Dr. Haydar Baş, "İmam Hüseyin" isimli eserinde, O'nun şehadet anlarını şöyle anlatıyor:


"İmam Hüseyin (a.s.) verdiği büyük mücadelenin arkasından Muharrem'in onuncu günü, cuma günü öğleden sonra şehit edildi. Şehit edildiğinde elli yedi yaşında idi. Bazı eserlerde onun (a.s.) savaşın son anlarında Cenab-ı Hakka şöyle yalvardığı nakledilmekte:


"Ey makamı yüce, kudreti azim, azabı şiddetli, mahlukattan müstağni, azameti büyük, dilediğine kâdir, rahmeti kullarına yakın, vaadinde sâdık, nimeti bol, imtihanı güzel, çağırana yakın, yarattığını kuşatan, tevbe edenin tevbesini kabul eden, irade ettiğine gücü yeten, istediğine ulaşan, şükredildiğinde şekur (az amele karşılık çok veren) olan, anıldığında unutmayan Allah!


Muhtaçken Seni çağırır, fakirken Sana yönelir, korkarken Sana sığınır, kederliyken (Senin karşında) ağlar, güçsüzken Senden yardım diler ve Seni yeterli bilerek Sana tevekkül ederim. Allah'ım! Bizimle kavmimiz arasında hükmet. Onlar bize hile yaptılar, bizi yalnız bıraktılar, bize ihanet ettiler. Peygamberinin (s.a.v.) Ehl-i Beyt'i, risalete seçtiğin ve vahye emin bildiğin Habibin Muhammed (s.a.v.)'in evlatları olduğumuz hâlde bizi öldürdüler.


Ey rahmedenlerin en merhametlisi olan Allah! İşimizde bize bir kurtuluş ve çıkış yolu nasib eyle! Ey senden başka ilah olmayan Allah! Senin kaza ve kaderinin karşısında sabrediyorum. Ey imdat dileyenlerin imdatçısı, benim Senden başka bir Rabbim, bir ma'budum yoktur. Senin hükmüne, takdirine sabrediyorum. Ey yardımcısı olmayanların yardımcısı! Ey daimi, sonu olmayan, ey ölüleri dirilten, ey herkese ameliyle karşılık veren Allah! Benimle onların arasında sen hükmet; zira Sen hükmedenlerin en hayırlısısın!"


İmam (a.s.) daha sonra yüzünü toprağa koyarak şöyle dedi: "Allah'ın adıyla, Allah'ı anarak, Allah'ın yolunda ve Resûlullah'ın (s.a.v.) dini üzere…"


Susuzluk, Hz. Hüseyin (a.s.)'ın canına tak etmişti. Fırat ırmağının yanına gitmek istedi. Düşman askerleri önünden çekildiler. Ve suya kadar da vardı. Fırat ırmağından su içmek için yüzü koyun yattı. Şimr alçağı, "Bu su içerse yine hayat bulur. Su içmesine fırsat vermeyin, bırakmayın" dedi. Hz. Hüseyin (a.s.) avucu ile içmek için biraz su aldı. Mel'unun biri Emirü'l-Mü'minin Hz. Hüseyin (a.s.)'a bir ok attı. Ok Hz. Hüseyin (a.s.)'ın ağzına dokundu. Hz. Hüseyin (a.s.) o oku hemen eliyle çekti. Ağzındaki su döküldü. Yine döndü. Fakat mübarek ağzından kanlar akıyordu. Çadırının kapısına geldi.


Ömer İbn-i Sa'd onu öldürmek için ilerledi. Hz. Hüseyin (a.s.) onun yüzüne baktı ve, "Beni öldürmeye sen mi geldin?" dedi. Ömer utandığından ötürü geri döndü, ilerleyemedi, duran adamlarına, "Ne duruyorsunuz? Öldürmeye bakın. Çabuk olun, işi uzatmayın!" dedi. Yaya olanlar Hz. Hüseyin (a.s.)'a saldıran caniler evlad-ı Resul'e (s.a.v.) kast ettiler. Hz. Hüseyin (a.s.) da onlara saldırdı. Onlardan çok mel'unu öldürdü. 


Ömer ve Şimr uzaktan Hz. Hüseyin (a.s.)'ın cengine bakıyorlardı. Birbirlerine, "Hiç bunun gibi er gördüğümüz yoktur. Gözünün önünde bunca ehlini katlettiler. Bunca günden beri susuzdur ve bunca yerinde yarası var yine de gör ki, bunca erlik olamaz" dediler. O vakitte Hz. Hüseyin (a.s.)'ın göğsünde otuz dört kılıç yarası vardı ve otuz üç yerinde de ok yarası bulunuyordu.


Emirü'l-Mü'minin Hz. Hüseyin (a.s.), susuzluktan bîzar olmuş ve kanı da çok aktığından kuvvetsiz düşmüştü. Oturdu. Şimr mel'unu kendi has adamlarından altı kişi ile Hz. Hüseyin (a.s.)'ın üstüne saldırdılar. Zer'a adında bir mel'un Hz.Hüseyin (a.s.)'ın bir kılıç darbesi ile mübarek kolunu yere düşürdü. Hz. Hüseyin (a.s.) tek kalan kolu ile ona hücum etti ama ona kılıç vurmaya mecali kalmamıştı. Çadırına girmek diledi. O mel'un da ardından yetişti. Süngüsünü Hüseyin (a.s.)'ın mübarek vücuduna sapladı. Süngü göğsünden dışarı çıktı. Sonra Hz. Hüseyin (a.s.) yere düştü. O mel'un göğsünden kılıcını çektiği an, Hz. Hüseyin (a.s.)'ın tertemiz ruhu Hak Teala Hazretlerine uçup vardı. (Taberî, Tarih, Gürtunca ter., c.4, s.109-110).


Hz. Hüseyin(a.s.)uzun bir süre hareketsiz kaldı. O sırada Kûfe leşkeri onu öldürmek isteseler öldürürlerdi. Fakat birbirlerinden çekinmekte ve herkes onun kanına kendisinden başkasının girmesini istemekte ve beklemekte idi. Şimr bin Zilcevşen Kûfe leşkerine, "Yazıklar olsun size! Hay anaları ağlayasıcalar! Daha ne bakıp duruyorsunuz adama? Öldürün onu…" diyerek seslendi. Bunun üzerine her taraftan Hz. Hüseyin (a.s.)'a saldırdılar. Hz. Hüseyin (a.s.)'ın sol avucuna bir kılıç darbesi indirildi. Bunu vuran Zür'a b. Şerikü't-Temimî idi. Zür'a bir darbe de onun omzuna indirdi. Hz. Hüseyin yüzünün üzerine düşüp düşüp kalkıyordu. (İbn'ül-Esir, el-Kâmil, ilgili bölüm).


Son darbeyi ise Sinan b. Enes b.Amrü'n-Nehai vurdu. Arkasından gelerek, mızrağını Hz. Hüseyin (a.s.)'ın köprücük kemiğinden saplayıp göğsünden çıkarınca, İmam Hüseyin (a.s.)yüzünün üzerine yere düştü. (Zehebî, Siyer-u A'lami'n-Nübela, c.3, s.203).


Mübarek başını kesmeye kimse cesaret edemiyor. Kûfe ordusu bir kişiye karşı binlerce askeri ile, o masumu katletmişti. Ancak onun mübarek bedeni yerde yatarken, teke tek mücadele edemedikleri bu kişinin ölüsünden dahi korkuyorlardı. Şehadet anında vücudunda otuz üç mızrak ve otuz dört kılıç yarası vardı. (Taberî, c.6, s.260).


Başının kesilmesini isteyen Ömer b. Sa'd'dır. (İbn-i Asem, c.3, s.136).


Bir müddet Hz. Hüseyin (a.s.)'ın cesedine yaklaşıp başını kesmeye kimse cesaret edemedi. Sinan b. Enes, Havli b.Yezid'e' "Başını kes onun" dedi. Havli bunu yapmak isteyince, elleri titredi, kesemedi. Sinan b. Enes, "Allah iki kolunu kırsın, ellerini ayırsın" diyerek, inip, Hz. Hüseyin (a.s.)'ın başını gövdesinden ayırdı ve Havli b. Yezid e verdi. (Taberî, Tarih, c.6, s.260).


Hz. Hüseyin, Sinan b. Enes tarafından başı gövdesinden ayrılıncaya kadar, yanına kimse yanaşamamış, korkmuştu. Başı gövdesinden ayrıldıktan sonra, Bahr b. Ka'b donunu soyup aldı. Kendisini çırılçıplak bıraktı. Fakat yaptığı onun yanına kalmadı. Elleri sıraca hastalığına tutuldu; kış gelince iki elinden sarı sular akar, yaz gelince da kurur elleri odun gibi olurdu. Esved adında bir adam vardı. Hz. Hüseyin (a.s.)'ın ayakkabılarını, Nehşel b. Darem de kılıcını aldı. İshak b. Hayati'l Hadramî, Hz. Hüseyin (a.s.)'ın sırtından gömleğini soydu. Kendisi de alaca hastalığına tutuldu. Kays bin Eş'as ise, Hz. Hüseyin (a.s.)'ın deniz koyunu tiftiğinden dokunmuş kadifesini almıştı. Bundan dolayı "Kadife Kays" diye anılırdı. (Taberî, Tarih, c.6, s.259-261).


Resûlullah'ın cennet gülü İmam Hüseyin (a.s.) şehit edilmiş, vahşi güruh şehit etmekle yetinmemiş, mübarek başını bedeninden ayırmıştı. Canilerin azgın gözleri kana doymamıştı; şimdi Kûfeliler, vicdanlara sığmayan cinayetini daha da ileri götürüyordu. Ubeydullah, Şemir ile gönderdiği mektupta, Ömer'e, Hz. Hüseyin (a.s.)'ı öldürmesini ve arkasından da cesedinin atlarla çiğnenmesini emretmiş ve bu konuda yemini olduğunu da ifade etmiştir. (Belazurî, Ensab, c.3, s.391; İbn-i Asem c.3, s.103).


Mektubun metninde, "Şimdi, bilesin ki, ben seni Hüseyin'e ilişmeyesin, ona zaman tanıyasın, onun selametini ve varlığını güvence altına alasın veya benim yanımda onun için aracılık yapasın diye göndermedim. Bak eğer Hüseyin ve adamları tâbi, teslim olurlarsa, sağ olarak onları bana gönder. Eğer bunu kabul etmezlerse, onlarla savaş; onları öldür, organlarını kes. Çünkü onlar bunu hak ediyorlar. Eğer Hüseyin öldürülürse, göğsünü ve sırtını atlara çiğnet! Çünkü o bir asi, bir eşkıya, bir haydut ve bir zâlimdir. Gerçi öldükten sonra böyle bir uygulamanın ona bir zararı olmaz; ancak bu kendime verdiğim bir sözdür, onu öldürürsem mutlaka böyle yapacağım diye" (İ'lamu'l Vera, c.1, s.453). Bu vazifeyi yerine getirmek için seçilen 10 atlı mübarek bedeni parça parça etmiştir. Bunların arasında İshak b. Havye el-Hadramî'nin de bulunduğu yazmaktadır. (Belazurî, Ensab, c.3, s.410). 

 
Gökhan Demir / diğer yazıları
Şeker yüklemesi yapmadan test mümkün mü?
Hamilelikte yüksek şeker uyarısı
MİT adım adım takip edip düğmeye bastı
'Şevger Çiya'ya nokta operasyon
Asgari ücrete temmuz zammı çağrısı
'Zor bir süreç yaşanacak'
Meteorolojiden pek çok bölge için sağanak uyarısı
Yağışlar ne kadar sürecek?
Son sözü Erdoğan söyleyecek
Yargıtay'da çifte seçim günü
Blinken'dan İsrail Savunma Bakanına mesaj
'Refah'ta büyük bir saldırıya karşıyız'
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
Şeker yüklemesi yapmadan test mümkün mü?
Hamilelikte yüksek şeker uyarısı
MİT adım adım takip edip düğmeye bastı
'Şevger Çiya'ya nokta operasyon
Asgari ücrete temmuz zammı çağrısı
'Zor bir süreç yaşanacak'
Meteorolojiden pek çok bölge için sağanak uyarısı
Yağışlar ne kadar sürecek?
Son sözü Erdoğan söyleyecek
Yargıtay'da çifte seçim günü
Blinken'dan İsrail Savunma Bakanına mesaj
'Refah'ta büyük bir saldırıya karşıyız'
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.