İmam Seccad (a.s.) ümmeti eğitiyor
İmam Seccad (a.s.)’ın ilmî birikimi konusunda çağının önemli âlimleri ve tarihçiler ondan saygı ile bahsetmektedir
30.10.2023 08:09:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





İmam Seccad (a.s.)'ın ilmî birikimi konusunda çağının önemli âlimleri ve tarihçiler ondan saygı ile bahsetmektedir.
Onu, halifelik makamı konusunda kendisine rakip gören Abdülmelik bin Mervan, ilmine olan hürmetini şöyle ifade etmektedir:
"Kuşkusuz sen, hem ailene, hem de bütün çağdaşlarına karşı büyük bir üstünlüğe sahipsin. Sana öyle bir fazilet, ilim, dinî anlayış ve takva verilmiş ki, senden önce hiç kimseye verilmemiştir. Sadece senden önceki babalarında senin gibi birisine rastlamak mümkündür."
Tabiinin büyüklerinden Yahya b. Said, İmam (a.s.) hakkında şunları demiştir:
"Ali b. Hüseyin (a.s.)'ı dinledim. Gördüğüm Hâşimilerin en faziletlisiydi."
Tarihçi Zehebî, onun hakkında şunları yazmaktadır:
"Hayret verici bir heybeti vardı. Allah'a yemin ederim ki, o heybetli görüntüye layıktı. O, büyük imamlığa layık biriydi. Bunu, şerefiyle, efendiliğiyle, ilmiyle, kendini Allah'a adamışlığıyla ve aklının mükemmelliğiyle hak ediyordu."
Şeyh Müfid, eserinde onun ilmini şöyle anlatmaktadır:
"Ali b. Hüseyin, babasından sonra ilim ve amel olarak insanların en üstünüydü. Ehl-i Sünnet âlimleri ondan sayılamayacak kadar çok ilim rivayet etmişlerdir.
Öğüt, dua, Kur'an'ın fazileti, helal, haram, gazveler ve âlimler arasında meşhur olan tarihî günlerle ilgili çok sözü hıfzedilmiştir."
Zührî, Medine'de Alli b. Hüseyin (a.s.)'dan daha fâzıl bir Hâşimî görmediğini, onun bütün Hüseynîlerin babası olduğunu söylemektedir."
Şair Ferezdak, halkın İmam Zeynelâbidin (a.s.)'a olan teveccühü hakkında şöyle demektedir:
"Kureyş onu gördüğünde, içlerinden derler ki, ihsan ve keramet bununla son bulur, ihsan ve lutfun doruğudur bu."
Ondan pekçok hadis nakleden ve bir zamanlar onun talebesi olan Zührî, İmam (a.s.)'ın faziletlerini her fırsatta dile getirmiştir.
Muhammed b. Talha el-Kuraşî eş-Şafii, İmam (a.s.)'ı şöyle anlatmaktadır:
"Zeynelâbidin (a.s.), zâhidlerin önderi, muttakilerin seyyidi, mü'minlerin imamıdır.
Huyu, onun Resulûllah (s.a.v.)'in sülalesinden geldiğinin somut kanıtıdır. Karakteri, Allah'a yakın makamını ispat etmektedir.
Alnındaki nasır ne de çok namaz kıldığının, gecelerini namazla geçirdiğinin ispatıdır; dünya nimetlerinden yüz çevirdiğinin göstergesidir. Dünyadan el-etek çektiğini haykırmaktadır.
Takva esaslı ahlak süzülmektedir davranışlarından, bu alanda yükseldikçe yükselmektedir.
İlahî desteğin göstergesi nurlarla mazhar olmuş ve bu nurlarla yolunu takip etmiştir. İbadet virdleri onunla bütünleşmiş, onun sohbetinden ayrılmaz olmuştur. Kulluk vazifeleri adeta onunla ittifak kurmuş gibi, ibadet giysisine bürünmüştür.
Geceleri, ahirete yolculuk etmek için bir binek olarak kullanır. Nefsin isteklerine cevap vermemesi bakımından bir yol göstericidir ki, insanlar onunla doğru yolda hareketlerini sürdürebiliyorlar. Nice gözle görülmüş kerametleri ve olağanüstülükleri vardır.
Bunlar mütevatir düzeyindeki rivayetlerle de kanıtlanmıştır. Bütün bunlar onun ahiret sultanlarından biri olduğunun tanıklarıdır."
İlim deryası İmam (a.s.), Hz. Peygamberden (s.a.v.) beri devam eden, İmam Ali (a.s.), İmam Hasan (a.s.) ve İmam Hüseyin (a.s.) tarafından devam ettirilen Ehl-i Beyt Üniversitesi diyebileceğimiz kurumu tekrar hayat geçirmiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelabidin eserinden)
Onu, halifelik makamı konusunda kendisine rakip gören Abdülmelik bin Mervan, ilmine olan hürmetini şöyle ifade etmektedir:
"Kuşkusuz sen, hem ailene, hem de bütün çağdaşlarına karşı büyük bir üstünlüğe sahipsin. Sana öyle bir fazilet, ilim, dinî anlayış ve takva verilmiş ki, senden önce hiç kimseye verilmemiştir. Sadece senden önceki babalarında senin gibi birisine rastlamak mümkündür."
Tabiinin büyüklerinden Yahya b. Said, İmam (a.s.) hakkında şunları demiştir:
"Ali b. Hüseyin (a.s.)'ı dinledim. Gördüğüm Hâşimilerin en faziletlisiydi."
Tarihçi Zehebî, onun hakkında şunları yazmaktadır:
"Hayret verici bir heybeti vardı. Allah'a yemin ederim ki, o heybetli görüntüye layıktı. O, büyük imamlığa layık biriydi. Bunu, şerefiyle, efendiliğiyle, ilmiyle, kendini Allah'a adamışlığıyla ve aklının mükemmelliğiyle hak ediyordu."
Şeyh Müfid, eserinde onun ilmini şöyle anlatmaktadır:
"Ali b. Hüseyin, babasından sonra ilim ve amel olarak insanların en üstünüydü. Ehl-i Sünnet âlimleri ondan sayılamayacak kadar çok ilim rivayet etmişlerdir.
Öğüt, dua, Kur'an'ın fazileti, helal, haram, gazveler ve âlimler arasında meşhur olan tarihî günlerle ilgili çok sözü hıfzedilmiştir."
Zührî, Medine'de Alli b. Hüseyin (a.s.)'dan daha fâzıl bir Hâşimî görmediğini, onun bütün Hüseynîlerin babası olduğunu söylemektedir."
Şair Ferezdak, halkın İmam Zeynelâbidin (a.s.)'a olan teveccühü hakkında şöyle demektedir:
"Kureyş onu gördüğünde, içlerinden derler ki, ihsan ve keramet bununla son bulur, ihsan ve lutfun doruğudur bu."
Ondan pekçok hadis nakleden ve bir zamanlar onun talebesi olan Zührî, İmam (a.s.)'ın faziletlerini her fırsatta dile getirmiştir.
Muhammed b. Talha el-Kuraşî eş-Şafii, İmam (a.s.)'ı şöyle anlatmaktadır:
"Zeynelâbidin (a.s.), zâhidlerin önderi, muttakilerin seyyidi, mü'minlerin imamıdır.
Huyu, onun Resulûllah (s.a.v.)'in sülalesinden geldiğinin somut kanıtıdır. Karakteri, Allah'a yakın makamını ispat etmektedir.
Alnındaki nasır ne de çok namaz kıldığının, gecelerini namazla geçirdiğinin ispatıdır; dünya nimetlerinden yüz çevirdiğinin göstergesidir. Dünyadan el-etek çektiğini haykırmaktadır.
Takva esaslı ahlak süzülmektedir davranışlarından, bu alanda yükseldikçe yükselmektedir.
İlahî desteğin göstergesi nurlarla mazhar olmuş ve bu nurlarla yolunu takip etmiştir. İbadet virdleri onunla bütünleşmiş, onun sohbetinden ayrılmaz olmuştur. Kulluk vazifeleri adeta onunla ittifak kurmuş gibi, ibadet giysisine bürünmüştür.
Geceleri, ahirete yolculuk etmek için bir binek olarak kullanır. Nefsin isteklerine cevap vermemesi bakımından bir yol göstericidir ki, insanlar onunla doğru yolda hareketlerini sürdürebiliyorlar. Nice gözle görülmüş kerametleri ve olağanüstülükleri vardır.
Bunlar mütevatir düzeyindeki rivayetlerle de kanıtlanmıştır. Bütün bunlar onun ahiret sultanlarından biri olduğunun tanıklarıdır."
İlim deryası İmam (a.s.), Hz. Peygamberden (s.a.v.) beri devam eden, İmam Ali (a.s.), İmam Hasan (a.s.) ve İmam Hüseyin (a.s.) tarafından devam ettirilen Ehl-i Beyt Üniversitesi diyebileceğimiz kurumu tekrar hayat geçirmiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelabidin eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.