İmam Zeynelabidin Kerbela zulmünün her karesini tüm zerrelerince yaşamış bir iman abidesidir.
Hayatı incelendiğinde babasının vasiyetine uyarak açık kıyam yolunu değil de dua ve nasihatler ile halkı irşat ettiğini görmekteyiz. Dualarının yer aldığı "Sahife-i Seccadiye" kitabı meşhurdur.
Mübarek babası Hz. Hüseyin Efendimiz ile ömrünün 22 yılını geçiren İmam, imamet makamıyla şereflendikten sonra bu vazifesini 57 yaşına kadar sürdürecektir.
Onun dönemi baskıların çok arttığı bir süreç olduğu için direkt açık bir müdahale yerine, halkı dualarında verdiği mesajları ile Halife'nin yanlışlarına ve bozuk düzene karşı bilinçlendirmeye çalışmıştır.
Halife'nin Ehl-i Beyt soyuna karşı cinayetlerinin aleni şekilde yapıldığı bu dönem için İmam Muhammed Bakır şöyle buyurur: "Bu cinayetler Muaviye zamanında ve İmam Hüseyin'in şehadetinden sonra doruk noktaya ulaştı. Öyle ki, her şehirde bizim sevenlerimiz öldürülüyor, ithamlar yüzünden el ve ayakları kesiliyordu. Bizi sevdiğini söyleyen herkes zindana atılıyor, malı yağmalanıyor ve evi yıkılıyordu. Nitekim Hüseyin'in katili Ubeydullah bin Ziyad'ın zamanı geldi, sonra Haccac derken masum imamlar bölük bölük kılıçtan geçirildi. Birinin zındık ve kâfir adı alması, 'Ali'yi sevendir' diye anılmasından çok daha iyi göründü."
Nasihatlerinden bir demet: "Neden Müslümanları ailenin birer ferdi olarak görmüyorsun? Büyüklerini baba, küçüklerini evlat ve yaşıtlarını da kardeş olarak gör. Böyle yapacak olursan artık onlara ne zulüm edersin ne lanet okursun ve ne de saygınlıklarını zedelersin. Dikkat et ki şeytan; "sen şu Müslüman'dan daha üstünsün" diyerek seni yoldan çıkarıp helak etmesin. Sen bir Müslümansın, sapıtıp yoldan çıkmamaya dikkat et. Karşındaki Müslüman yaş bakımından senden büyük ise şöyle de: "Bu Müslüman iman ve amel bakımından benim önümdedir ve benden daha üstündür." Eğer karşındaki kişi yaş bakımından senden küçük ise şöyle de: "Bu kişi suç ve günah işlemede benden daha geridedir ve bu sebepten dolayı da benden üstündür."
Eğer karşındaki kişi yaş bakımından seninle aynı yaşlarda ise şöyle de: "Ben kendimin günah işlediğini biliyorum ama onun günah işleyip işlemediğini bilmiyorum." Buna inan ve bu yakini şüphenin önüne geçirerek şöyle de: "Kendimin günah işlediğini bildiğim ama onun günah işleyip işlemediğini bilmediğim için o benden üstündür."
Onların zulüm yaptığını ya da ciddiyetsizliklerini görecek olursan bunun bir tesadüf olduğunu düşün. Eğer sen bu yolu seçecek olursan Allah da hayatı sana kolaylaştıracak, dostlarının sayısını arttırıp düşmanlarının sayısını azaltacaktır, sana iyilik ettikleri zaman sevinmeyecek ve kötülük ettikleri zaman ise üzülmeyeceksin.
Şunu çok iyi bilmen gerekir ki; "insanların içinde en değerli olan kimse, insanlara çok iyilikte bulunan kimsedir." Sonraki en değerli kimse, başkalarına muhtaç olduğu halde kendisini muhtaç olarak göstermeyen kimsedir."
Allah şefaatlerinden mahrum etmesin...
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023