İmamoğlu'ndan demokrasi vurgusu
İstanbul'da olası bir afet durumunda kullanılabilecek büyük lojistik merkezi Sultangazi'de dün törende açıldı. Törendeki konuşmasında demokrasi vurgusu yapan İBB Başkanı İmamoğlu, "Devletin tüm gücünü tek elde, tek merkezde toplanma ya da toplama hastalığının panzehiri, güçlü bir demokrasidir" dedi
13.03.2023 15:30:00





İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), olası deprem anları ve sonrasında da kullanılabilecek en büyük lojistik merkezini, "300 Günde 300 Proje" maratonu kapsamında, Sultangazi Cebeci Mahallesi'nde açtı. İBB'nin 2050 vizyonunda açıkladığı, "Kentsel Yapılı Çevre, Ulaşım ve Altyapı" ve "Ekonomi ve Kalkınma" başlıklarının en önemli örneklerinden biri olan Cebeci Lojistik Merkezi'nin açılışı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel'in katılımlarıyla gerçekleştirildi. Açılış için düzenlenen törende konuşan İmamoğlu, "Milletçe acılı bir dönemin içinden geçiyoruz. Yaşadıklarımızdan ders almak, ders çıkartmak ve sürecin ileride başka acılara vesile olmaması adına tedbirli olmak, belki bugünün en önemli mottosu olmalı. Günü kurtarmaya değil, durumu idare etmeye değil, geleceği kurtarmaya dönük adımlar atmanın zamanı geldi, geçiyor bile. O bakımdan çok boyutlu çözümlere dönük bir süreci tasarlamak zorundayız. Bu kararlılığa son derece ihtiyacımız var. Lojistik merkez çok önemli. Tuzla'da da güçlü bir lojistik merkezini İstanbullularla buluşturacağız. Bu alanlarımız, özellikle depreme dayalı bir dönemin yönetilmesinde çok üst seviyede fonksiyonlar sağlıyor. Bu tür yatırımları önemsediğimizi, her attığımız adımda 'Çoklu faydayı nasıl sağlayabiliriz'i aradığımızı buradan belirtmek isterim" dedi.
"Her bir kurum ne kadar güçlüyse, devlet o kadar güçlüdür" diyen İmamoğlu, "Kızılay Genel Müdürü ne kadar güçlüyse, ne kadar güvenilirse, Cumhurbaşkanı da o kadar güçlü ve güvenilir hale gelir" ifadelerini kullandı. İBB Başkanı İmamoğlu, şunları söyledi: "Bu çok önemlidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de aynı kavrama sahiptir. Biz ne kadar güçlüysek, devletimizi de o denli güçlendiren bir mekanizmanın önemli bir parçası oluruz. İşte AFAD Genel Müdürü ya da AFAD süreci ne kadar işinin ehli bir biçimde yönetiliyor ve bir sisteme sahipse, evet, Cumhurbaşkanı da işte o kadar işinin sahibi ve güçlü olarak hissedilir. Devlet zinciri böyledir. Devlet, en zayıf halkası kadar güçlüdür. Biz, bu bütüncül organizasyon şemasına, inanınız her aşamasında, her boyutunda böyle bakıyoruz. Büyükşehir Belediyemize de böyle bakıyoruz. Devlet dediğin, vatandaşına karşı değil, afetlere karşı güçlü olur. Devlet, vatandaşına karşı gücünü gösteren değil, afetlere karşı gücünü gösteren ve hazırlıklı olduğunu hissettiren, hepimiz için kutsal bir yerde durur. Devlet; krizlere, sorunlara karşı güçlü olur."
Devletin tüm gücünü tek elde, tek merkezde toplanma ya da toplama hastalığının panzehiri var mıdır? sorusunu sorun ve yanıtını da kendisi veren Ekrem İmamoğlu, "Evet bu hastalığın panzehiri vardır. Adı nedir? Güçlü bir demokrasidir. Liyakattir. İşi, işinin ehline bırakma kavramıdır. Güç ve yetkinin, o bütüncül bir organizasyon şemasının içinde bulunan her kademe tarafından paylaşılmasıdır panzehiri. İşte bu hastalığın ilacı kişiler değil, iş birliği ve uyum içerisinde çalışan kurumların varlığıdır. 14 Mayıs sonrasında ortaya koymamız gereken iyileştirme hamlesinin ve ayağa kaldırma hamlesinin temel prensibi bu olmalıdır, bu olacaktır. Mutlaka güçlü ve liyakatli bir süreci, memleketimize hızlıca kazandırmak zorundayız. Memleketimizin her kademesindeki insanımız değerlidir. Valilerinden genel müdürlerine, bürokrasinin her kademesindeki insanlar değerlidir. Çünkü bu millet, bu devlet, milyonlarca insanımıza emek verdi. Okuttu, eğitti, yurtdışına gönderdi, iş deneyimleri kazandırdı" dedi.
'Kurumler ne kadar güçlüyse, devlet o kadar güçlüdür'
"Her bir kurum ne kadar güçlüyse, devlet o kadar güçlüdür" diyen İmamoğlu, "Kızılay Genel Müdürü ne kadar güçlüyse, ne kadar güvenilirse, Cumhurbaşkanı da o kadar güçlü ve güvenilir hale gelir" ifadelerini kullandı. İBB Başkanı İmamoğlu, şunları söyledi: "Bu çok önemlidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de aynı kavrama sahiptir. Biz ne kadar güçlüysek, devletimizi de o denli güçlendiren bir mekanizmanın önemli bir parçası oluruz. İşte AFAD Genel Müdürü ya da AFAD süreci ne kadar işinin ehli bir biçimde yönetiliyor ve bir sisteme sahipse, evet, Cumhurbaşkanı da işte o kadar işinin sahibi ve güçlü olarak hissedilir. Devlet zinciri böyledir. Devlet, en zayıf halkası kadar güçlüdür. Biz, bu bütüncül organizasyon şemasına, inanınız her aşamasında, her boyutunda böyle bakıyoruz. Büyükşehir Belediyemize de böyle bakıyoruz. Devlet dediğin, vatandaşına karşı değil, afetlere karşı güçlü olur. Devlet, vatandaşına karşı gücünü gösteren değil, afetlere karşı gücünü gösteren ve hazırlıklı olduğunu hissettiren, hepimiz için kutsal bir yerde durur. Devlet; krizlere, sorunlara karşı güçlü olur."
'O hastalığın panzehiri güçlü demokrasidir'
Devletin tüm gücünü tek elde, tek merkezde toplanma ya da toplama hastalığının panzehiri var mıdır? sorusunu sorun ve yanıtını da kendisi veren Ekrem İmamoğlu, "Evet bu hastalığın panzehiri vardır. Adı nedir? Güçlü bir demokrasidir. Liyakattir. İşi, işinin ehline bırakma kavramıdır. Güç ve yetkinin, o bütüncül bir organizasyon şemasının içinde bulunan her kademe tarafından paylaşılmasıdır panzehiri. İşte bu hastalığın ilacı kişiler değil, iş birliği ve uyum içerisinde çalışan kurumların varlığıdır. 14 Mayıs sonrasında ortaya koymamız gereken iyileştirme hamlesinin ve ayağa kaldırma hamlesinin temel prensibi bu olmalıdır, bu olacaktır. Mutlaka güçlü ve liyakatli bir süreci, memleketimize hızlıca kazandırmak zorundayız. Memleketimizin her kademesindeki insanımız değerlidir. Valilerinden genel müdürlerine, bürokrasinin her kademesindeki insanlar değerlidir. Çünkü bu millet, bu devlet, milyonlarca insanımıza emek verdi. Okuttu, eğitti, yurtdışına gönderdi, iş deneyimleri kazandırdı" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.