Türkiye'de çok kritik gelişmeler yaşanıyor. Bunların başında terör var. Terör adeta gündemi esir almış durumda. Son olarak Batman'da olağanüstü bir hal yaşandı. PKK yandaşı bir gurup adeta bir kalkışma içinde güvenlik güçleriyle çatıştı. Belli ki bölge halkı üzerinde bir oyun oynanıyor. Provokasyon çalışmaları yapılıyor. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Haftanın Sohbeti"nde, Ruhi Sarı'nın sorduğu sorulara verdiği cevaplarla hem bölgede yaşanan son gelişmeleri, hem de gelinen noktada yapılması gerekenleri değerlendirdi. n Hocam, en sıcak gündemle başlamak gerekirse hem bölge hem de Türkiye'nin genelini yakından ilgilendiren önemli gelişmeler yaşanıyor. Trabzon'da geçtiğimiz hafta yaşananlar ortada. Sizler, bir Karadenizli olarak bölgenin, bölge insanının hassasiyetini çok iyi bilen bir insansınız. Hem Karadeniz, hem Güneydoğu, hem de Türkiye'nin geneli açısından son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?Prof. Dr. Haydar Baş- Türk milleti, doğusuyla, batısıyla, güneyiyle, kuzeyiyle bir millettir. Tek vücuttur, tek bilektir. Oynanan oyunların tamamı millet iradesinin dışında tezgahlanmaktadır. Bu, dün de böyleydi, bugün de böyledir. Bu, Batman'da olur, Van'da olur, Erzurum'da olur, Erzincan'da olur, Gümüşhane'de olur, Trabzon'da olur. Bunların, bu terör hareketlerinin, bölücülüğün halk ile uzaktan yakından alakası yoktur. Bu, demek değildir ki halkın içinden ajan olmuyor. Halkın içinden provokatörler çıkmıyor. Genel manada halk tamamen terörün, tefrikanın, bölünmenin karşısındadır. Bu, dün de böyle olmuştur, bugün de böyledir.Ortadoğu sahibini arıyorDilerseniz durumu bir misal ile delillendirmek istiyorum. Bakınız her zaman anlatmaya çalıştığım bir şey var. Biz, çok büyük bir milletiz. Üç kıtada imparatorluk kurduk. Bugün ABD, bizim kurduğumuz imparatorluğun sınırları içerisine giren devletleri hedef alarak Büyük Ortadoğu Projesi adıyla burasını kendi tasarruf alanı yapmak istiyor. Hâlâ o bölge, yani Osmanlının tasarruf ettiği bölge, onun yerini dolduran bir devlet olmadığı için boş kalmakta ve kendi sahibini aramaktadır.n Bir türlü de huzur bulamıyor.Prof. Dr. Haydar Baş- Bulamıyor. Zaten İmparatorluğun inkırazından sonra o bölgenin iki yakası bir araya gelmemiştir, gelmiyor. Evet, bir imparatorluk olarak biz bu toprakları kaybettik.
İngiliz entrikaları ve Müslüman kimlikli ajanlarAma kaybedilişi de gene entrikalarla oluyor. Arap İslam aleminde Arapları bize karşı çıkarmak isteyen İngilizler o bölgede çok ciddi misyoner faaliyetleri yürütürken Anadolu'yu da boş bırakmıyor. Anadolu'yu bu harekette yoğurup, onu da devrin merkezi otoritesi olan sultanına, padişahına, halifesine karşı çıkarmak istiyor. Enteresandır hilafet, bütün müslümanların dinen ve siyaseten temsil edildiği merkezi otoritedir. Halife budur. Halife din olarak, artı siyaset olarak ona tâbi olan müslüman olan insanların, devletlerin tamamını kuşatan merkezi bir iradedir. n Müslümanlar da bu merkezi otoritenin otoritesini kabul ediyor değil mi?Prof. Dr. Haydar Baş- Tabii. Onların tensibi, dini manada biat etmesiyle halife halifedir. Yoksa halifeye biat etmeyen onun karşısındadır. Demek istediğim şu: Birlik, merkezi otorite halifenin etrafında iken İngiliz, yetiştirdiği ajana talimat veriyor. Bu ajan kim oluyor? Bu ajan, mason olan Cemalettin Afgani denilen bir şahıstır. Bunun etrafında aklı başında veya toplumun önderleri gibi görünen insanları toplayıp halifeye karşı çıkarmak, birliğin merkezini halifeden, sultandan, padişahtan bu tarafa kaydırmak istiyor. Muvaffak da olabiliyorlar. İttihad-ı İslam diye (Müslümanların Birliği) adlı bir cemiyet kuruyorlar. Bunun başına Cemalettin Afgani'yi getiriyorlar. Şu anda çok enteresandır, bakınız o günün şartlarında İslam adına çıkan, İslam adına mücadele ettiğini iddia eden, bizim meth ü senalarla bir yere sığdıramadığımız adamlar bile İngiliz'in talimatıyla aynı cemiyeti kuranlar arasında yer alıyorlar. Bunu niçin anlatıyorum? Sizin sorduğunuz soruya gelmek için anlatıyorum. Yetmiyor. İngiliz, "Tamam. Biz din adına, siyaset adına bir otoriteyi bu tarafta teşekkül ettirirken olayı tamamen istediğimiz noktaya taşımak, Anadolu'yu da parçalamak için Kürtlerin bulunduğu bölgeyi de kendi tasarruf sahamıza almamız ve kendi isteğimiz doğrultusunda yönlendirmemiz lazım. Onun için burada da bir Kürt Teali Cemiyeti kurmamız lazım" diyor. O Kürt Teali Cemiyetini kuran şahıs da zamanın merkezi otoritesine, halifesine karşı çıkan adam oluyor. Orada da var, burada da var.n Bölgede hem dini hem milli anlamda bir bölücülük uygulanıyor.Prof. Dr. Haydar Baş- İşin enteresan tarafı, "bu adam dindardır. Bu adam müslümandır" ile bu yapılıyor. Sen eğer müslümansan bir defa biat edilen merkezi otorite var, buna nasıl karşı çıkabiliyorsun? Sonra şahsi iradesiyle karşı çıkmıyor. "Ben bunu böyle düşünüyorum. Bunun böyle olması lazım" diye kendi içtihadı, kendi görüşü, kendi reyi ile değil, İngiliz talimat veriyor, İngiliz'in Sömürge Bakanlığı oturuyor, karar veriyor, o beyefendi de bunu burada icra ediyor. Bu olaylar o günden başlıyor. Vatandaşın hiç birinin haberi yok. PKK bir halk harekâtı değil1071 Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra Türk milleti hakikaten girdiği coğrafyalarda çok mükemmel bir hizmet getirdiği için bütün insanlığın gönlünü fethetmiştir. Ona hizmet, can, mal, namus emniyeti getirmiştir. Yani her şeyini Türk milleti getirdi. Dolayısıyla girdiği coğrafyada hangi etnik gruptan olursa olsun sorduğun zaman "Ben Kürtüm, ben Arabım" diyen olmadı. "Ben Türküm" dedi. Bu, İmparatorluğun döneminde olan iştir. Bir millet hüviyetine büründü. İngiliz de "Bunun aslı şudur, onun aslı budur" demekle buraya fitne sokuyor, yetiştirdiği ajanları devreye koyuyor. O gün bu, böyle oldu. Bugün nasıl oldu? Bugün de hatırlarsanız Güneydoğu bölgemizde yapılan iş bundan farklı değildir. Yani PKK bir halk harekâtı olarak mı görülüyor? Yok.n Güncel bir tabirle "Kürt sorunu" olarak ifade edilen olayın Kürtlerle hiç alakası yok mu demek istiyorsunuz?Prof. Dr. Haydar Baş- Hiç alakası yok. Kesinlikle, uzaktan yakından alakası yok. Kürtün sorunu olsa, adamın biri gelip de Kürtün evine girip çoluk çocuğunu katletmedi mi? Bunun adına bu yüzden "Bebek katili" denmedi mi? Ne alakası var Kürtlükle? O yabancı irade dün İngilizdi, bugün Amerika. Biliyorsunuz o bölgede sınırlı bir saha elde ettiler. Çekiç Gücü oraya yerleştirdiler. Yıllarca Suriye'den, Irak'tan, İran'dan, bilmem nereden aldığı insanları eğitti, bu bölgede, yani Türkiye'de anarşi çıkarsın, bunu millete mal etsin için çalıştı. Ben, 1984'ten bu tarafa, hatta 1980'den bu tarafa bu hareketi çok yakinen biliyorum. Bugün, Güneydoğu'da olan hadise vatandaşın içinde olduğu bir hadise değildir. Provoke edilmiş bir kaç vatandaşın ne olduğunu anlamadan, farkında olmadan işin içinde bulunduğu hadisedir. Şuurlu bir şey değildir. Evine gidin, konuşun, "Sen ne yapıyorsun? Başa isyan ediyorsun. Milleti dağıtıyorsun. Allah bunun hesabını sana sorar" deyin, vallahi "Vallah! Doğru diyorsun. Allah bizi affetsin" diye geriye adım atar. Yani halkın bölünmek, parçalanmak, ayrı bir bünyede bir oluş oluşturmak diye bir derdi yok. Bugün işte bu yaşanıyor.