Sadece insaf mı?
Ahlak bunun neresinde?
Vicdan bunun neresinde?
İz'an bunun neresinde?
İdrak bunun neresinde?
Akıl-mantık ve merhamet bunun neresinde?
Uzun yıllar boyunca hayatın her alanında peyderpey üretimi kıs, üreticinin elinden tüm imkanlarını al, zar-zor, kör-topal üretenin de ürünün elinde patlaması için elinden geleni yap, her şeyi ithalata bağla, dolayısıyla herkesi dövize mahkum ve de mecbur et.
Küresel güçlere verdiğin sözü yerine getirmek için kırsal kesimdeki tarım nüfusunu, hayvancılıkla geçinen nüfusu çeşitli film ve fırıldaklar çevirerek şehirlere taşı, köyde toprak zengini nice insanı şehirde kapıcı ve kaloriferci olmaya mecbur et, dolayısıyla şehirlere de ihanet ederek yaşanmaz hale getir.
Devletin yüz yıllık birikimlerini, kurum ve kuruluşlarını özelleştirme kılıfı altında haraç-mezat sat, bu akıl almaz yolla devletin gelir kalemlerini birer birer yok et, hazineye gelir sağlayacak zamlardan ve cezalardan başka yol bırakma.
Devletin uzun yıllarını, milletin nice on yıllarını böyle çar-çur ettiğin yetmezmiş gibi, devlete ve millete ait olan yeraltı ve yerüstü kaynaklarını içerdeki ve dışardaki bir avuç mutlu azınlığın tapusuna geçir.
Meydanlarda kitlelere konuşurken, televizyonlarda milyonlara hitap ederken, yerlilik ve millilik nutukları at, paramızın aynen bayrağımız gibi şahsiyetimizi ve haysiyetimizi ve dahi onurumuzu temsil ettiğini söyle ama iş icraata gelince bütün devlet ihalelerini döviz üzerinden ver, borçlanmaları döviz üzerinden yap, çoğunu nice on yıllara yaydığın ödemeleri de götür dövize bağla.
Geçen yıllar içinde adım adım, kademe kademe en temel gıda maddelerinden sınai mamullerine kadar her şeyi dövize endeksle, dolayısıyla fiyatların kanatlanarak uçmasına sebep ol, milletin kamburunun üstüne kambur ekle, millet zam yağmurundan gözlerini açamaz, bir tarafa kaçamaz olsun.
Hayatın bütün alanlarını, üretimini-tüketimini dövize bağladığın için döviz füzelerle yarışır halde yükseldikçe yükselsin, dövize endeksli fiyatlar da onunla yarışır hale gelsin.
Ve günün birinde, bir günün bir saatinde malum olanlar olsun, büyük finansörler heybelerini tıka-basa doldursun, küçük yatırımcılar bizzat iktidar tarafından, kendi tarifiyle çarpılsın.
Şimdi insaf bunun neresinde, iz'an bunun neresinde, vicdan bunun neresinde ve merhamet bunun neresinde?
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024