İnsan, yer yüzünün hangi yüzünde yaşıyor olursa olsun, içine doğduğu toplumun, içinde doğup büyüdüğü kültürün etkisi ile hangi inanca sahip olursa olsun, İslam gibi insan da Yüce Yaratıcının ayetlerinden bir ayettir.
İnsan, farkında olarak ya da olmayarak, içten içe İslam ile buluşma ve tanışma hasretiyle yanıp tutuşmaktadır.
"O halde sen, batıl dinlerden uzaklaşarak yüzünü ve özünü, hak din olan İslâm'a yönelt. Yani Allah'ın insanları yaratmasında esas kıldığı o fıtrata uygun hareket et. Allah'ın bu hilkatini kimse değiştiremez. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların ekserisi bunu bilmezler."(Rum: 30)
Yaşadıkları coğrafya, doğup büyüdükleri kültür ortamı vesilesi ile daha önce bu tanışmaya ve buluşmaya mazhar olanlar, her zaman ve zeminde hem söylemlerine hem de eylemlerine azami derecede dikkat etmeli ve kesinlikle İslam ile insanın arasına girmemelidirler.
Daha önce bu mazhariyete nail olanlar, hal ve hareketleriyle, söylem ve eylemleri ile insanlık ailesinden yeni yeni kitleleri İslam ile tanıştırıp buluşturacakları gibi, böyle bir hayırlı gelişmeye aracı olacakları gibi aksi davranışları, İslam'a aykırı yaşantıları sebebi ile nice kitlelerin İslam ile tanışıp buluşmalarına engel de olabilirler.
Ne yazık ki ülkemiz de dahil olmak üzere bütün bir İslam coğrafyası böylesine kötü örneklerle dopdoludur.
Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkelerin, ülkelerdeki şehirlerin ve köylerin, her bakımdan perişanlığı, kargacık-burgacık yapıları ve yapılaşmaları, nizamdan, intizamdan ve temizlikten oldukça uzak olmaları diğer insan kitlelerini ne yazık ki İslam'dan uzaklaştırıyor.
İslam toplumları arasında yaygınlaşan yolsuzluklar, adam kayırmalar, gelir dağılımındaki dengesizlikler, zengin-fakir arasındaki korkunç uçurumlar ve benzeri olumsuzluklar ise kelimenin tam anlamıyla İslam ile insanın arasına girmektir, adeta duvar örmektir.
Kitab-ı Kerim'in, hayat kitabımızın:
"Ey insanlar! Resûlullah Rabbinizden size hakkı getirdi, kendi iyiliğiniz için ona iman edin. Eğer inkâr ederseniz bilin ki göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. Allah alîmdir, hakîmdir (her şeyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir)." (Nisa: 170)
"Ey insanlar! İşte size Rabbinizden kesin bir delil geldi, size açık bir nûr indirdik." (Nisa: 174) tarzındaki çağrılarını duymak, uyarılarına kulak vermek elbette ki yer yüzünde hangi insan topluluklarına nasip olmuştur ve olacaktır, bilemeyiz, ama bize düşen çağrıyı duymalarına engel olmamaktır, en azından aradan çekilmektir.
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025