İslam milletinin Sünnî, Şiî, Caferî, Alevî, Bektaşî vs. hangi kesimi olursa olsun, en çok dikkat etmeleri gereken nokta, kendi içlerindeki “İslamcı madrabazlar”dır.
Hz. Peygamber’in haber verdiği ahir zaman fitnelerine, Müslümanların sadece Ehl-i Sünnet kesimi değil, Şiî, Caferî, Alevî, Bektaşî vs. tüm İslam ümmeti muhatap olacaktır.
İslamcı kamuflajlı fitnenin vasıfları
Hz. Peygamber, Müslümanların içinden çıkacak fitne ehlinin vasıflarını şöyle açıklıyor:
“Dinlerini satarak dünyalık-saltanat elde edecekler.
Kuzu postuna bürünüp Müslümanları aldatacaklar.
Konuştuklarında ağızlarından bal damlayacak.
Müslümanlara karşı kalpleri kurt kalbi gibi vahşi olacak” (Tirmizi, Sünen, Zühd 60 / 2404, 2405).
Benzer ikazlar, Ehl-i Beyt hadis kaynaklarında da mevcuttur. Nitekim İmam Muhammed Bakır’dan, dedeleri vasıtasıyla Rasulullah’tan, şöyle buyurduğu nakledilir: “Bu dönemde ümmetin birçoğu dalalete düşecektir” (Uyun’ül-Ahbar, c.1, s.287; Bihar’ul-Envar, c.51, s.72).
Yine İmam Bakır’ın şu ikazı manidardır: “Öyle fitneler olacak ki bütün yakınlarımız ve uzaklarımız onda dökülecekler. Hatta bir kılı ikiye yaran (en hassas kimseler) dahi imtihanı kaybedecektir” (İbrahim Numanî, Gaybet-i Numanî, 12. Bölüm).
Bugün İslam coğrafyası, topyekun bu fitne ve imtihanı yaşamaktadır.
Dahilî fitnedir asıl İslam dünyasını boğan
Her kesimden kuzu postuna bürünmüş İslamcı kurtlar, Sünnî, Şiî, Caferî, Alevî, Bektaşî vs. ayırımı yapmaksızın topyekun Ümmet-i Muhammed’e karşı aynı oyun içinde yer almakta; Ümmet-i Muhammed’in canını, kanını ve emeklerini Haçlılara peşkeş çekerek Deccal saltanatı sürme peşindedir.
Afganistan’dan Suriye’ye, Filistin’den Libya’ya İslam coğrafyasındaki Sünnî, Şiî, Caferî, Alevî, Bektaşî topyekun bugün Mü’minlerin takatini kesen, bu içteki kuzu postuna bürünmüş Haçlı hizmetlisi İslamcı kapı kullarının fitne ve oyunlarıdır. Müslümanlar, İslam coğrafyası üzerine çullanmış olan Yahudi-Hristiyan dünya ile aba altından entegre olmuş vaziyetteki dahilî fitnenin ceremesini çekmektedir.
İsrail’le anlaşanlar, “Kahrolsun Siyonizm!” diyor
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, Berlin’deki Ehl-i Beyt Sempozyumunda bu bağlamda ayıktırıcı hayati tespitler yapmıştır.
Erbakan ile 3 yıl mesai birlikteliği olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Baş şu ikazı yapıyor:
“Kürtçülük mevzusunu Türkiye’ye ilk sokan kişi odur. Bugün devam eden Türkiye - İsrail ilişkilerinin temeli onun döneminde atıldı. İstihbarat, askeri eğitim, su vs. konularda İsrail ile 20’yi aşkın anlaşma onun döneminde yapıldı. Bu anlaşmalarla Konya’da eğitilen İsrail pilotları, Gazze’yi bombalamaya devam ediyor.”
Bu imzaları atan ekip, meydanlarda ise “Kahrolsun Siyonizm! Filistin bizim vatanımızdır!” naralarıyla cirit atıyor. Filistin’de ve Filistin davasının hamisi görünen İran başta olmak üzere birçok İslam ülkesinde sözü geçerli adam addediliyor.
Bu anlaşmalar sayesinde İsrail, ilk günden bu tarafa bildiği gibi vurup geçiyor.
Müslümanlara BOP ekseninde kan kusturuluyor
Erbakan’ın “bizim yaramaz çocuklar” dediği R. T. Erdoğan ve AKP kurmayları ise, İsrail, ABD ve Haçlı ile işbirliği ve anlaşma geleneğini daha da güçlendirerek sürdürüyor.
Erdoğan, İslam coğrafyasına kan kusturan Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığını yürütüyor.
TBMM’nin tezkereyi reddetmesine rağmen Irak’ın işgalinde Amerikan savaş uçaklarına 6 bini aşkın sorti imkanı tanıyor. Libya Müslümanları İzmir üssündan kalkan uçaklarla vuruluyor.
Anayasa’ya aykırı biçimde Malatya-Kürecik’e İsrail’e özel koruma ve karşı taarruz hizmeti sunacak füze kalkanı oluşturuyor.
İsrail ile gizli anlaşmalar yapmaya devam ediyor.
Aynı Erdoğan, güya İsrail’e karşı “one minutes!” çekiyor, Dışişleri Bakanı ise Gazze’de hüngür hüngür ağlıyor.
Müslümanların Sünnî kesimi bu vaziyette aldanıp gidiyor.
Aldanan sadece Sünni kesim değil ki…
Suriyeli Müslümanlar, 25 ay öncesine kadar Erdoğan ve AKP hükümeti bağlamında bu aldanmayı yaşadılar, bugün onun faturasını çok ağır şekilde ödüyorlar.
Benzer aldanış, Müslümanların Şiî-Alevî kesiminde sergileniyor.
İsrail ve Amerika’ya karşı bölgede aslan kesilen İran yönetiminin kimi baş aktörleri de, aynen dünkü Suriye’de olduğu gibi, BOP eş başkanı Erdoğan’ın adamlarıyla akçalı işlerde ortakçılık yapıyorlar. İran’da başlatılan özelleştirmelerde parsayı, AKP kartvizitli veya güya Türk kılıklı İsrail ve Amerikan şirketleri topluyor.
Türkiye’deki Kerbela matemlerinde hüngür hüngür gözyaşı döken kimi Şiî, Caferi ve hatta Alevî kardeşlerimizin öncüleri, aynı şekilde BOP eş başkanı Erdoğan’a methiyeler, mersiyeler düzüyor.
Aldanıp gidiyorlar.
Mel’un Yezid’in dinarları karşılığında Hz. Hüseyin’i terk eden, İmam Zeynelâbidin’i 300 dirheme satan Küfeli karakterde Müslümanlar yüzünden yeni Kerbelâlara doğru sürükleniyoruz.
Müslümanların idrak etmesi gereken gerçek
Amerika ve onun şımarık oğlanı İsrail, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamındaki işlerde eş başkan edasıyla Erdoğan ve ekibiyle işbirliği yapmaktadır. Müslümanlar adına asıl riskli alan burasıdır, İslam dünyasının yumuşak karnı burasıdır.
Bu kadar açık gerçeği görmeyen veya görmezlikten gelen İran’dan da af edersiniz bir b...k olmaz. Suriye ve Filistin mazlumları, BOP eş başkanı ile akçalı-alengirli ilişkiler içindeki bir İran’a güvenirlerse, yarı yolda kalırlar.
İslam coğrafyasının geleceği ve huzuru bakımından, Türk halkı kadar Suriyeli, İranlı ve diğer ülkelerdeki Müslümanların en çok dikkat kesilmeleri gereken nokta, kendi ülkelerindeki idareciler ve dini önderlerden, BOP’un eş başkanlığını yürüten Erdoğan ve AKP hükümeti ile ahbap-çavuş ilişkisi içinde olanlardır. Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt imamlarının haber verdiği, kuzu postuna bürünmüş İslamcı kurtlara kendilerini kaptırmamalarıdır!
Hz. Peygamber’in haber verdiği ahir zaman fitnelerine, Müslümanların sadece Ehl-i Sünnet kesimi değil, Şiî, Caferî, Alevî, Bektaşî vs. tüm İslam ümmeti muhatap olacaktır.
İslamcı kamuflajlı fitnenin vasıfları
Hz. Peygamber, Müslümanların içinden çıkacak fitne ehlinin vasıflarını şöyle açıklıyor:
“Dinlerini satarak dünyalık-saltanat elde edecekler.
Kuzu postuna bürünüp Müslümanları aldatacaklar.
Konuştuklarında ağızlarından bal damlayacak.
Müslümanlara karşı kalpleri kurt kalbi gibi vahşi olacak” (Tirmizi, Sünen, Zühd 60 / 2404, 2405).
Benzer ikazlar, Ehl-i Beyt hadis kaynaklarında da mevcuttur. Nitekim İmam Muhammed Bakır’dan, dedeleri vasıtasıyla Rasulullah’tan, şöyle buyurduğu nakledilir: “Bu dönemde ümmetin birçoğu dalalete düşecektir” (Uyun’ül-Ahbar, c.1, s.287; Bihar’ul-Envar, c.51, s.72).
Yine İmam Bakır’ın şu ikazı manidardır: “Öyle fitneler olacak ki bütün yakınlarımız ve uzaklarımız onda dökülecekler. Hatta bir kılı ikiye yaran (en hassas kimseler) dahi imtihanı kaybedecektir” (İbrahim Numanî, Gaybet-i Numanî, 12. Bölüm).
Bugün İslam coğrafyası, topyekun bu fitne ve imtihanı yaşamaktadır.
Dahilî fitnedir asıl İslam dünyasını boğan
Her kesimden kuzu postuna bürünmüş İslamcı kurtlar, Sünnî, Şiî, Caferî, Alevî, Bektaşî vs. ayırımı yapmaksızın topyekun Ümmet-i Muhammed’e karşı aynı oyun içinde yer almakta; Ümmet-i Muhammed’in canını, kanını ve emeklerini Haçlılara peşkeş çekerek Deccal saltanatı sürme peşindedir.
Afganistan’dan Suriye’ye, Filistin’den Libya’ya İslam coğrafyasındaki Sünnî, Şiî, Caferî, Alevî, Bektaşî topyekun bugün Mü’minlerin takatini kesen, bu içteki kuzu postuna bürünmüş Haçlı hizmetlisi İslamcı kapı kullarının fitne ve oyunlarıdır. Müslümanlar, İslam coğrafyası üzerine çullanmış olan Yahudi-Hristiyan dünya ile aba altından entegre olmuş vaziyetteki dahilî fitnenin ceremesini çekmektedir.
İsrail’le anlaşanlar, “Kahrolsun Siyonizm!” diyor
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, Berlin’deki Ehl-i Beyt Sempozyumunda bu bağlamda ayıktırıcı hayati tespitler yapmıştır.
Erbakan ile 3 yıl mesai birlikteliği olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Baş şu ikazı yapıyor:
“Kürtçülük mevzusunu Türkiye’ye ilk sokan kişi odur. Bugün devam eden Türkiye - İsrail ilişkilerinin temeli onun döneminde atıldı. İstihbarat, askeri eğitim, su vs. konularda İsrail ile 20’yi aşkın anlaşma onun döneminde yapıldı. Bu anlaşmalarla Konya’da eğitilen İsrail pilotları, Gazze’yi bombalamaya devam ediyor.”
Bu imzaları atan ekip, meydanlarda ise “Kahrolsun Siyonizm! Filistin bizim vatanımızdır!” naralarıyla cirit atıyor. Filistin’de ve Filistin davasının hamisi görünen İran başta olmak üzere birçok İslam ülkesinde sözü geçerli adam addediliyor.
Bu anlaşmalar sayesinde İsrail, ilk günden bu tarafa bildiği gibi vurup geçiyor.
Müslümanlara BOP ekseninde kan kusturuluyor
Erbakan’ın “bizim yaramaz çocuklar” dediği R. T. Erdoğan ve AKP kurmayları ise, İsrail, ABD ve Haçlı ile işbirliği ve anlaşma geleneğini daha da güçlendirerek sürdürüyor.
Erdoğan, İslam coğrafyasına kan kusturan Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığını yürütüyor.
TBMM’nin tezkereyi reddetmesine rağmen Irak’ın işgalinde Amerikan savaş uçaklarına 6 bini aşkın sorti imkanı tanıyor. Libya Müslümanları İzmir üssündan kalkan uçaklarla vuruluyor.
Anayasa’ya aykırı biçimde Malatya-Kürecik’e İsrail’e özel koruma ve karşı taarruz hizmeti sunacak füze kalkanı oluşturuyor.
İsrail ile gizli anlaşmalar yapmaya devam ediyor.
Aynı Erdoğan, güya İsrail’e karşı “one minutes!” çekiyor, Dışişleri Bakanı ise Gazze’de hüngür hüngür ağlıyor.
Müslümanların Sünnî kesimi bu vaziyette aldanıp gidiyor.
Aldanan sadece Sünni kesim değil ki…
Suriyeli Müslümanlar, 25 ay öncesine kadar Erdoğan ve AKP hükümeti bağlamında bu aldanmayı yaşadılar, bugün onun faturasını çok ağır şekilde ödüyorlar.
Benzer aldanış, Müslümanların Şiî-Alevî kesiminde sergileniyor.
İsrail ve Amerika’ya karşı bölgede aslan kesilen İran yönetiminin kimi baş aktörleri de, aynen dünkü Suriye’de olduğu gibi, BOP eş başkanı Erdoğan’ın adamlarıyla akçalı işlerde ortakçılık yapıyorlar. İran’da başlatılan özelleştirmelerde parsayı, AKP kartvizitli veya güya Türk kılıklı İsrail ve Amerikan şirketleri topluyor.
Türkiye’deki Kerbela matemlerinde hüngür hüngür gözyaşı döken kimi Şiî, Caferi ve hatta Alevî kardeşlerimizin öncüleri, aynı şekilde BOP eş başkanı Erdoğan’a methiyeler, mersiyeler düzüyor.
Aldanıp gidiyorlar.
Mel’un Yezid’in dinarları karşılığında Hz. Hüseyin’i terk eden, İmam Zeynelâbidin’i 300 dirheme satan Küfeli karakterde Müslümanlar yüzünden yeni Kerbelâlara doğru sürükleniyoruz.
Müslümanların idrak etmesi gereken gerçek
Amerika ve onun şımarık oğlanı İsrail, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamındaki işlerde eş başkan edasıyla Erdoğan ve ekibiyle işbirliği yapmaktadır. Müslümanlar adına asıl riskli alan burasıdır, İslam dünyasının yumuşak karnı burasıdır.
Bu kadar açık gerçeği görmeyen veya görmezlikten gelen İran’dan da af edersiniz bir b...k olmaz. Suriye ve Filistin mazlumları, BOP eş başkanı ile akçalı-alengirli ilişkiler içindeki bir İran’a güvenirlerse, yarı yolda kalırlar.
İslam coğrafyasının geleceği ve huzuru bakımından, Türk halkı kadar Suriyeli, İranlı ve diğer ülkelerdeki Müslümanların en çok dikkat kesilmeleri gereken nokta, kendi ülkelerindeki idareciler ve dini önderlerden, BOP’un eş başkanlığını yürüten Erdoğan ve AKP hükümeti ile ahbap-çavuş ilişkisi içinde olanlardır. Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt imamlarının haber verdiği, kuzu postuna bürünmüş İslamcı kurtlara kendilerini kaptırmamalarıdır!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019