Yüce Allah, insanı gönderdiği dünya sahnesinde başı boş bırakmamış, onları Kendisine vardıracak vesileler de göndermiştir.
Peygamberler devri boyu süren peygamberlik, elbet son peygamber Hz. Muhammed'in (s.a.v.) vefatıyla yerini "başıboş kalacak insanoğlu" boşluğuna bırakmamıştır.
Resûlullah'tan sonra vesile, Ehl-i Beyt ve Ehl-i Beyt'in emsali İmamlardır.
İslam dünyası bugün yaşadığı hal-i pür melali aslen, İslam'ın ve Kur'an'ın, hâlleriyle gerçek ve yaşanır, yoruma kapalı ve net olarak indiği İmamlara sırt dönüşten ötürü yaşamaktadır. İslam'sızlaşan, siyasete oyuncak olan ve bir türlü Allah'a vasıl olamayan bu inanış; Allah'ın muradına zıt gitmenin nihayetinde buraya gelmiştir.
Yaşadığımız fitne ve çirkinlikler, altını tekraren çizmeyi gerektirmeyecek kadar ortadadır.
Bu gaflet, Allah'ın İslam'ını, velayeti ve İmamlığıyla sürdürmek dilediği İmam Ali'ye sırt dönmekle başlamıştır. Sakife'de başlayan açı farkı, Kerbela ile; Cennet ve Cehennem arası kadar olan bir mesafe farkına kendini bırakmıştır.
Bir hadiste Allah'ın Sevgilisi buyururlar ki: "Benden sonra öyle karanlık fitneler meydana gelecek ki, ondan ancak ürvetü'l-vüskaya/Allah'ın sağlam kulpuna sarılanlar kurtulacaktır."
"Bu sağlam kulp nedir ya Resûlallah?" diye sorulunca, "Ali b. Ebi Tâlib'dir" buyurdu" (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali, s. 74; İsbatü'l-Hudât c. 2, s. 206).
Allah, bizleri İslam'ın özü demek olan Ehl-i Beyt gerçeğiyle tanıştıran Prof. Dr. Haydar Baş'tan nihayetsiz razı olsun. İslam dünyasında bir delikanlı daha çıkmamıştır ki 12 İmamı adeta bir üniversite gibi eserleştirip açıklasın.
"Ya Ali, Seni mü'minden başkası sevmez ve sana münafıktan başkası buğzetmez" (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e., s.144; 1001 Hadis Işığında İmam Ali, s.307; Biharü'l-Envar c.39, s.251; Sahih-i Tirmizi, c.13, s.177; Müsned-i Ahmed b. Hanbel c.3, s.207; Kenzü'l-Ummal, c.11, s.598) ölçüsü, bugün sırf İmam Ali'yi (a.s.) anlattığı için Prof. Dr. Haydar Baş'a buğzedenler için de geçerlidir.
İmam Ali'yi (a.s.) reddetmek, İslam'sız İslam'ı, Allah'sız İslam'ı oluşturmaya çalışmaktır.
Saf iki tanedir; kimse boşa üçüncü saf uydurmasın:
Ehl-i Beyt; yani Hz. Resûl (s.a.v.), Hz. Fâtıma (a.s.), İmam Ali (a.s.), İmam Hasan (a.s.), İmam Hüseyin (a.s.) ve 12 İmam'ın geri kalanları bir saf ve bu saf Allah'ın sağlam kulpu olan; hidayeti ve nuru olan saf.
Bir de Yezid'lerin, Muaviye'lerin, Ebu Cehil'lerin, yani Allah'ın dinini inkar ve reddedenlerin pis ve kör safı var ki bu saf; yüz metre sakal da bıraksa, yeşil cübbeye de bürünse basbayağı imansızdır.
Ehl-i Beyt'e zıt olan her kimsenin safı, bu ikinci saftır.
Peygamberler devri boyu süren peygamberlik, elbet son peygamber Hz. Muhammed'in (s.a.v.) vefatıyla yerini "başıboş kalacak insanoğlu" boşluğuna bırakmamıştır.
Resûlullah'tan sonra vesile, Ehl-i Beyt ve Ehl-i Beyt'in emsali İmamlardır.
İslam dünyası bugün yaşadığı hal-i pür melali aslen, İslam'ın ve Kur'an'ın, hâlleriyle gerçek ve yaşanır, yoruma kapalı ve net olarak indiği İmamlara sırt dönüşten ötürü yaşamaktadır. İslam'sızlaşan, siyasete oyuncak olan ve bir türlü Allah'a vasıl olamayan bu inanış; Allah'ın muradına zıt gitmenin nihayetinde buraya gelmiştir.
Yaşadığımız fitne ve çirkinlikler, altını tekraren çizmeyi gerektirmeyecek kadar ortadadır.
Bu gaflet, Allah'ın İslam'ını, velayeti ve İmamlığıyla sürdürmek dilediği İmam Ali'ye sırt dönmekle başlamıştır. Sakife'de başlayan açı farkı, Kerbela ile; Cennet ve Cehennem arası kadar olan bir mesafe farkına kendini bırakmıştır.
Bir hadiste Allah'ın Sevgilisi buyururlar ki: "Benden sonra öyle karanlık fitneler meydana gelecek ki, ondan ancak ürvetü'l-vüskaya/Allah'ın sağlam kulpuna sarılanlar kurtulacaktır."
"Bu sağlam kulp nedir ya Resûlallah?" diye sorulunca, "Ali b. Ebi Tâlib'dir" buyurdu" (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali, s. 74; İsbatü'l-Hudât c. 2, s. 206).
Allah, bizleri İslam'ın özü demek olan Ehl-i Beyt gerçeğiyle tanıştıran Prof. Dr. Haydar Baş'tan nihayetsiz razı olsun. İslam dünyasında bir delikanlı daha çıkmamıştır ki 12 İmamı adeta bir üniversite gibi eserleştirip açıklasın.
"Ya Ali, Seni mü'minden başkası sevmez ve sana münafıktan başkası buğzetmez" (Prof. Dr. Haydar Baş, a.g.e., s.144; 1001 Hadis Işığında İmam Ali, s.307; Biharü'l-Envar c.39, s.251; Sahih-i Tirmizi, c.13, s.177; Müsned-i Ahmed b. Hanbel c.3, s.207; Kenzü'l-Ummal, c.11, s.598) ölçüsü, bugün sırf İmam Ali'yi (a.s.) anlattığı için Prof. Dr. Haydar Baş'a buğzedenler için de geçerlidir.
İmam Ali'yi (a.s.) reddetmek, İslam'sız İslam'ı, Allah'sız İslam'ı oluşturmaya çalışmaktır.
Saf iki tanedir; kimse boşa üçüncü saf uydurmasın:
Ehl-i Beyt; yani Hz. Resûl (s.a.v.), Hz. Fâtıma (a.s.), İmam Ali (a.s.), İmam Hasan (a.s.), İmam Hüseyin (a.s.) ve 12 İmam'ın geri kalanları bir saf ve bu saf Allah'ın sağlam kulpu olan; hidayeti ve nuru olan saf.
Bir de Yezid'lerin, Muaviye'lerin, Ebu Cehil'lerin, yani Allah'ın dinini inkar ve reddedenlerin pis ve kör safı var ki bu saf; yüz metre sakal da bıraksa, yeşil cübbeye de bürünse basbayağı imansızdır.
Ehl-i Beyt'e zıt olan her kimsenin safı, bu ikinci saftır.
Hüseyin Taşkın / diğer yazıları
- Ölenden borç var doğana borç kalıyor / 08.06.2019
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018