Hemen baştan söylemek lazım ki Beşiktaş hem takım olarak hem de hocasının performansı olarak pek başarılı bir görüntü vermedi.
Valerien Ismael ne demişti ben üçlü savunma ile 160 maç oynadım.
Beşiktaş'ta da üçlü savunma oynayacağım. Peki güzel. Şu ana kadar üçlü savunma ile de oynadı. Buna da tamam.
Fakat maç kötü giderken 62'de yaptığı değişiklikler ile birden dörtlü savunmaya döndü. İşte bu tamam değil.
Ben anlamıyorum üçlü savunmadan vazgeçmem diyen bir hoca maçın gidişatı içinde bir anda üçlü savunmadan dörtlüye dönüyor. Bu bir anlamda plansızlıktır.
Böyle şey olur mu? Ne değişecek de takım maçı çevirecek anlamak mümkün değil. Nitekim hiçbir şey değişmedi ve üstüne Beşiktaş bir de gol yedi.
Böyle bir karar maç içinde verilecek bir karar değil. Antremanda denersiniz takım hangisini iyi oynuyor, futbolcular hangi sistemde daha uyumlu ona göre karar verirsiniz.
Fakat bu maç içinde olacak şey değil. İşte bu maçta da işe yaramadı. Ben böyle bir hamleyi kafa karışıklığına yorarım.
Kafası böyle karışık bir hocanın da başarılı olacağına şüpheyle yaklaşırım.
Valerien Ismael Beşiktaş'ın hocası olamaz. Göreceksiniz başarılı olamayacak sonra da ben ne yapabilirim yönetim transfer yapmadı diyecek.
Neyse maça gelelim. Beşiktaş'ın ilk 20 dakikada oynadığı oyunda sorun yoktu.
Tempo hafif yüksekti ve de Beşiktaş pas bağlantıları kuruyordu. Rıdvan iyi bir maç çıkaracağı görüntüsünü veriyordu. Güven de istekli ve arzuluydu.
Asıl Beşiktaş'ın maestrosu Pjanic çok etkili olmasa da her zamanki gibi hırslı bir haldeydi.
Rıdvan benim saydığım kadarıyla 5 pas zincirinin içindeydi. 14'te Ghezzal'ı görmeyerek olası bir atağı öldürse de performansı yeterliydi.
Josef pek ortalarda gözükmüyordu. Fakat ne olduysa 20 civarı Beşiktaş oyundan düşmeye başladı ve oyunu savruklaştı.
Pas hataları başladı ve bağlantılar kayboldu.
Beşiktaş'ın yediği ilk golde Ghezzal rakibi Spajic ile hava topuna çıkamazken Vida önündeki topa golü atan Muleka'dan önce hamle yapamadı.
Beşiktaş'ın hatalarına bir örnek 39'da Rosier'in ortasına kafa vuramayan Ghezzal gösterilebilir.
Aynı Ghezzal'ın 45'te Güven'e çok kötü bir pası var. Daha birçok hatadan bahsedilebilinir.
Beşiktaş yediği ikinci golde ise 1. bölgesinde geniş bir boşluk bıraktı.
Bu golde Vida golü atan Mortadha'nın peşinden koşmak dışında bir şey yapmadı.
İkinci yarının başında Josef'in katkılarıyla Beşiktaş oyunu toparlamaya çalıştı. Gerek 50'de Umut'a ve 56'da Emirhan'a attığı paslar çok estetikti.
Bu dakikalarda Ghezzal pas zincirlerinin içindeydi. 60'tan sonra Pjanic'te bir hareketlilik söz konusu oldu.
Ne var ki bunlar Beşiktaş'ın oyunu çevirmesi için yeterli olmadı.
Oyuna girdikten sonra N'Koudou da oyunu forse etti.
82'de Kasımpaşa'nın 3. golü tamamıyla Umut'un ikramı. Fakat yine de bu golde Hajredinovic'in Muleka'ya asisti övgüyü hak ediyor.
Bu golden sonra Beşiktaş yüklenmeyi bıraktı. Bu da hoş değil. 90+5'te Larin'in boş kaleye kafayla golü atamaması bu boşvermişliğin bir göstergesi belki de.
Bir koca sezonu harcayan Beşiktaş tıpkı Galatasaray gibi gelecek sezon için umut vermiyor.
Kadro kalitesi düşük. Bütün bir sene Pjanic hiçbir katkıda bulunmadı. Pjanic ile Beşiktaş'ın kimyası tutmadı.
Vida hemen hemen her maçta bir hata yaptı. Olan Beşiktaş'a gönül verenlere oluyor. Bir de Avrupa vizesi alamazsa ayrı bir üzüntü nedeni olacak.
Fakat Beşiktaş'ı bekleyen asıl tehlike kafası karışık olan Valerien Ismael. Başarı için hocanın kafasını toparlaması şart.
Valerien Ismael ne demişti ben üçlü savunma ile 160 maç oynadım.
Beşiktaş'ta da üçlü savunma oynayacağım. Peki güzel. Şu ana kadar üçlü savunma ile de oynadı. Buna da tamam.
Fakat maç kötü giderken 62'de yaptığı değişiklikler ile birden dörtlü savunmaya döndü. İşte bu tamam değil.
Ben anlamıyorum üçlü savunmadan vazgeçmem diyen bir hoca maçın gidişatı içinde bir anda üçlü savunmadan dörtlüye dönüyor. Bu bir anlamda plansızlıktır.
Böyle şey olur mu? Ne değişecek de takım maçı çevirecek anlamak mümkün değil. Nitekim hiçbir şey değişmedi ve üstüne Beşiktaş bir de gol yedi.
Böyle bir karar maç içinde verilecek bir karar değil. Antremanda denersiniz takım hangisini iyi oynuyor, futbolcular hangi sistemde daha uyumlu ona göre karar verirsiniz.
Fakat bu maç içinde olacak şey değil. İşte bu maçta da işe yaramadı. Ben böyle bir hamleyi kafa karışıklığına yorarım.
Kafası böyle karışık bir hocanın da başarılı olacağına şüpheyle yaklaşırım.
Valerien Ismael Beşiktaş'ın hocası olamaz. Göreceksiniz başarılı olamayacak sonra da ben ne yapabilirim yönetim transfer yapmadı diyecek.
Neyse maça gelelim. Beşiktaş'ın ilk 20 dakikada oynadığı oyunda sorun yoktu.
Tempo hafif yüksekti ve de Beşiktaş pas bağlantıları kuruyordu. Rıdvan iyi bir maç çıkaracağı görüntüsünü veriyordu. Güven de istekli ve arzuluydu.
Asıl Beşiktaş'ın maestrosu Pjanic çok etkili olmasa da her zamanki gibi hırslı bir haldeydi.
Rıdvan benim saydığım kadarıyla 5 pas zincirinin içindeydi. 14'te Ghezzal'ı görmeyerek olası bir atağı öldürse de performansı yeterliydi.
Josef pek ortalarda gözükmüyordu. Fakat ne olduysa 20 civarı Beşiktaş oyundan düşmeye başladı ve oyunu savruklaştı.
Pas hataları başladı ve bağlantılar kayboldu.
Beşiktaş'ın yediği ilk golde Ghezzal rakibi Spajic ile hava topuna çıkamazken Vida önündeki topa golü atan Muleka'dan önce hamle yapamadı.
Beşiktaş'ın hatalarına bir örnek 39'da Rosier'in ortasına kafa vuramayan Ghezzal gösterilebilir.
Aynı Ghezzal'ın 45'te Güven'e çok kötü bir pası var. Daha birçok hatadan bahsedilebilinir.
Beşiktaş yediği ikinci golde ise 1. bölgesinde geniş bir boşluk bıraktı.
Bu golde Vida golü atan Mortadha'nın peşinden koşmak dışında bir şey yapmadı.
İkinci yarının başında Josef'in katkılarıyla Beşiktaş oyunu toparlamaya çalıştı. Gerek 50'de Umut'a ve 56'da Emirhan'a attığı paslar çok estetikti.
Bu dakikalarda Ghezzal pas zincirlerinin içindeydi. 60'tan sonra Pjanic'te bir hareketlilik söz konusu oldu.
Ne var ki bunlar Beşiktaş'ın oyunu çevirmesi için yeterli olmadı.
Oyuna girdikten sonra N'Koudou da oyunu forse etti.
82'de Kasımpaşa'nın 3. golü tamamıyla Umut'un ikramı. Fakat yine de bu golde Hajredinovic'in Muleka'ya asisti övgüyü hak ediyor.
Bu golden sonra Beşiktaş yüklenmeyi bıraktı. Bu da hoş değil. 90+5'te Larin'in boş kaleye kafayla golü atamaması bu boşvermişliğin bir göstergesi belki de.
Bir koca sezonu harcayan Beşiktaş tıpkı Galatasaray gibi gelecek sezon için umut vermiyor.
Kadro kalitesi düşük. Bütün bir sene Pjanic hiçbir katkıda bulunmadı. Pjanic ile Beşiktaş'ın kimyası tutmadı.
Vida hemen hemen her maçta bir hata yaptı. Olan Beşiktaş'a gönül verenlere oluyor. Bir de Avrupa vizesi alamazsa ayrı bir üzüntü nedeni olacak.
Fakat Beşiktaş'ı bekleyen asıl tehlike kafası karışık olan Valerien Ismael. Başarı için hocanın kafasını toparlaması şart.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Fenerbahçe Galatasaray'ı örnek almalı / 01.06.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025