logo
28 NİSAN 2024

İspanyol kadar Türk olmak

07.08.2005 00:00:00
Rauf Bey gene yapmış yapacağını..    Öyle bir laf söylemiş ki, yenir yutulur değil..    Rauf Bey kaya gibi bir lâf etmiş.    Öyle bir kaya ki, al nereye koyarsan koy..Denktaş, Türk Sağlık-Sen'in Dergisi TSS'ye verdiği röportajında, "Barış harekatı kazanıldığında şeref nasıl Türkiye'nin olmuşsa, şimdi bu kazançlar kaybedilecekse onun ayıbı, onun tarihi günahı, onun şerefsizliği de Türkiye'nindir. Benim değildir. Bizim değildir. Kimse bunu unutmasın" demiş.Vallahi benim de değildir?Kuruluşundan 82 yıl sonra ne olduğumuzu, kim olduğumuzu, nerede durduğumuzu, hangi noktada bulunduğumuzu hâlâ tam olarak bilemiyorsak?Kimlik krizi yaşıyoruz, yaşatılıyoruz demektir ve meselenin başı da sonu da budur.Aynen ve sadece budur.82 yıl önce tam bağımsız ve üniter milli devleti kurmanın şerefi Türklere aitse?Kimse gevelemesin, sadece ve yalnızca Türklere aitse?.82 yıl sonra orasından burasından tırtıklanmasının şerefsizliği kime aittir?Nerede o Türkler? Nereye, nerelere, hangi uzak diyarlara gittiler?"Nerede o çağlar ki / Analar kurt doğururdu/ Hilkat insan çamurunu/ Destanlarla yoğururdu''Kültürel olarak nereye aitiz, politik olarak kimlerle işbirliği içinde bulunmalıyız, ekonomik olarak kimlerle alış-veriş yapmalıyız?AB mi, Şahnghay Beşlisi mi?Müslüman'sak, Arap mıyız?Türk'sek neden Türk Devletleri ile hâlâ "Vay be.. Ne kadar güzel Türkçe konuşuyorlar?', yahut "Vay anasına.. Bunlar da Türkçe konuşuyorlar'' açmazındayız?Bağımsızlık ne demek?Neden bu "kimlik''; "kim olup, kim olmadığımız'' krizini çözmüyoruz, çözemiyoruz önce de; rüzgarın önünde sürükleniyoruz yahut bizi bir yerlere sürüklemek isteyenlerin yarattığı hava cereyanlarının, akımların önünde savrulup duruyoruz?Neden her davulun önünde oynuyoruz?"Tanrı Türk'ü Korusun'' mu, "Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman'' mı?Yahut, "Ya Allah, Bismillah, Allahü Ekber'' mi?Yahut, "Ne mutlu Türk'üm Diyene'' mi?Yoksa bu lâfın aslı "Ne Mutlu Türkiyeliyim Diyene'' miydi?Ne zamana kadar zihnimizin bu öldürücü sarkacı beynimizin içinde bir sağa bir sola vurup duracak?Âcilen bir karar vermemiz gerek.. "Minareler süngümüz''se başka noktada duracağız; "Türk önde, Türk ileri'' ise başka noktada..Fakat 82'inci yılda bile hâlâ mı bilinmezlik, hâlâ mı kararsızlık?Hangisi İngiliz oyunu, hangisi Yahudi tezgâhı?Neden şimdi Vahdettin, neden hâlâ "Abdülhamit Kızıl Sultan mıydı''?Önce Türk olduğumuza karar vereceğiz..Sonra tam bağımsız mı, yoksa köle olarak mı yaşayacağımıza karar vereceğiz.Sonra da Türk olarak neyin, hangi çözümlerin bize faydasının dokunacağına?Ülkeyi Türkler yönetecek, Türk için, Türk'e doğru yönetecek.82'inci Cumhuriyet yılında devletin zirvesinde asker ve sivillerin, Cumhurbaşkanı'nın gözetiminde MGSB konusunda anlaşamamaları; anlaşmazlık sebebini hükümetin iki bakanının ayrı, Cumhurbaşkanı'nın farklı açıklamaları bile moralimizi bozmayacak.    Asker ve sivilin terörle mücadele konusunda beş saatlik brifinglerde anlaşamayıp, tartışmayı kamuoyu önüne taşımaları bile canınızı sıkmayacak.Önce karar vereceksiniz; Eskimo musunuz, Yamyam mı, Aborjin mi?    Yoksa barış, özgürlük, halkların kardeşliği, dinlererası diyalog uğruna hepsi mi?    Yoksa sadece Türk mü?    Değilseniz devletin adı neden Türkiye Cumhuriyeti de, Mozaikler Birliği değil?    Seviyorsanız kalın, sevmiyorsanız neden bizi de rahatsız ediyorsunuz?    Yılmaz Bayazıtoğlu diyor ki; "Avrupa Parlâmentosu 'Türkiye ve Kürtler' konulu bir konferans düzenleyecekmiş. Merak ediyorum, 'İngiltere ve İrlandalılar', 'İspanya ve Basklar', 'Fransa ve Korsikalılar' konulu konferanslar toplamayı da planlıyor mu?''    Neden toplasınlar, neden toplattırsınlar ki kardeşim?Adamlar "bağımsız'' ve "üniter devlet''. Sen önce ne olduğuna karar ver.Devlet misin, kabile mi, aşiret mi?    Kim olduğuna karar ver, Türk müsün, Arap mısın, batılı mısın, doğulu musun?    "Batılıyım'' demen yetmiyor, adam "sen benden değilsin'' diyor.    Birleştirici ve bütünleştirici olmak uğruna Türkiye içindeki herkesi Türk kabul etmen de de yetmiyor, adam "ben Türk değilim'' diyor, ana dilde eğitim ve yayın özgürlüğü istiyor, şu kadar yıldır diasporadayım diyor, tanınmak, siyaseten farklı olduğunun kabul edilmesini istiyor.Bunun adı "Kültürel zenginliğimiz'' filan değildir.Resmen "bölücülüktür''.Karar vereceksin.Türksen, bağımsız devletsen, bağımsız kalmak istiyorsan?İçeride ve dışarıda?Dahili ve harici bedhahlara karşı..Ona göre davranacaksın.Bağımsızsan ve bağımsızlığını korumak istiyorsan..Bağımsızlık Mahkemeleri kuracaksın..Eski dilde bağımsızlık, İstiklal demektir.Yâni İstiklal Mahkemeleri..Sonra da "tek dişi kalmış'' AİHM filan dinlemeden adam asacaksın?Kararlı duracaksın, adam gibi duracaksın, adam olacaksın..    Sevr'e değil, Lozan'a sahip olacaksın.    Patrik, ben Heybeli'de mürteci okul açarım diyor, Fener'de Kudüs Metropoliti için şeriat mahkemesi kurarım diyor.Kınalıada'da irticai çocuk kampı açarım diyor. Ekümenik'im diyor. Üzerimde baskı var diyor. Seni AİHM'ye şikayet edeceğim diyor.    "Müttefikin'', "Stratejik ortağın'' Amerika da aynen öyle diyor.    ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Tom Casey, düzenlediği basın toplantısında, "Biz İstanbul'daki ekümenik partikhaneyi destekliyoruz ve patrikhane konusunda Türk hükümetiyle düzenli olarak görüşüyoruz" diyor.Amerika başka ne diyor?    Los Angeles Federal Mahkemesi, PKK'ya destek verenlere hapis cezasını Anayasaya aykırı buluyor. Federal Mahkeme 11 Eylül sonrasında çıkarılan ve terör örgütlerine yardım ve yataklık edenlere 15 yıl hapis getiren maddesinde PKK lehinde düzeltme yapılmasına karar veriyor. Yargıç Audrey Collins, PKK'nın "Türkiye'deki Kürtler'in haklarını gözeten bir siyasi parti" olduğunu kaydederek, güya terör listesine alınmasına rağmen örgüte eğitim ya da insani yardım sağlanmasını engelleyen düzenlemenin anayasaya aykırı olduğuna hükmediyor.Yâni ey millet? Müttefik ve de stratejik ortağın Amerika 2005'te, 1915'deki İngiltere'nin yerini alıyor, seni kıvrık uçlu Arap hançeri cenbiye ile iki yerinden hançerliyor.     Ekümenik Patrik ve Özgürlük savaşçısı PKK?Amerika başka ne diyor?Ankara (eski) Büyükelçisi Edelman Devlet Bakanı'na mektup yazıyor, "Laik bir ülkenin laik bir kurumu olarak, İslâm tek hak dindir'' diyemezsin diyor."Irak'a girmenize Irak karar verir'' ve "Askerin konumu AB yolunda engeldir'' diyen AB'nin Müstemleke Müfettişi Kretschmer de Diyanet İşleri Başkanı'na aynı şeyleri söylüyor. Yetmiyor.    Avrupa Komisyonu Sözcüsü Amadeu Altafaj Tardio, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Türkiye bugün Avrupa Birliği'ne üye olmak için gereken tüm kriterleri karşılamaktan uzaktır. Dini özgürlük bizim için en büyük önceliğe haizdir ve müzakerelerde de önemli bir noktayı oluşturacaktır'' diyor.    Demek ki kıymetli okuyucu minarelerimiz, AB ve ABD malı süngü olacak.    Onların izin verdiği ve uygun gördüğü ölçüde..    Amerikan usulü İslâm, Avrupa usulü, batı usulü, diyalog ve hoşgörücülerin anladığı, "ılımlı İslâm'' dedikleri bu olsa gerek..    Yetmiyor.. Kuzey Kıbrıs'tan "Fener Patrikhanesi ile yakınlığı bilinen 5 yıldızlı bir Otel Patronunun KKTC'deki Otelinin Genel Müdürü olan kişinin Fener Patrikhanesi adına (dolaylı olarak) KKTC de Girne'de deniz kıyısında büyük ölçekli bazı arsaları ele geçirmeye çalıştığı'' feryadı geliyor.    Yetmiyor ey okuyucu..    3 Ağustos 2005 tarihli Politis'te; 5 Ağustos 2005 tarihinde Atina Dağcılık Kulübünden oluşan 10 kişilik ekip Türkiyenin 6 bin 200 metre yüksekliğindeki Ağrı Dağına bir tırmanış gerçekleştireceği ve dağın zirvesine Yunan ve "Kıbrıs Cumhuriyeti" bayraklarını dikecekleri haberi yer alıyor. "Dağcıların'' Ağrı'ya gitmeden önce İstanbul'a giderek Fener Rum Patriği Bartholemos'un de elini öpeceği ifade edilen haberde dağcıların sözkonusu eylemlerini 18 Ağustos'da tamamlamayı hedefledikleri belirtiliyor.Dikerler kardeşim, dikerler..Tepemizin üstüne, başımızın üstüne, Ağrı'ya Yunan bayrağı, Rum bayrağı dikerler.Ağrı'yı Ermeniler milli sembolleri olarak kullanırlar.Hatay'ı Suriyeliler haritalarında kendi toprakları olarak gösterirler.Trabzonspor'u Lefkoşa'ya "tanıdığımız'' Ercan'dan değil, "tanımadığımız'' Larnaka'ya Atina üzerinden göndeririz.Kerkük'ü Barzani-Talabani'nin elinden kurtarmaya çalışırken bir de bakarız PKK şehirde "büro'' açmış, bayrak asmış..Ha bu noktada, söz Kuzey Irak'a gelince işler biraz karışıyor.1. GİRERİZ MESELESİ.Başbakan, İkinci Başkan "gerektiğinde gireriz'' diyor. Amerikan Genelkurmay Başkanı "Zor girersiniz'' diyor. "Irak hükümetinin söyleyeceği şeyler olur'' diyor.Irak İçişleri Bakanı İstanbul'da "Buna ancak Irak parlamentosu ve Kuzey Irak Bölge Parlamentosu karar verir'' diyor.2. EBU GARİB MESELESİ.İstanbul HSBC ve İngiliz Konsolosluğu olayının Ebu Garib'teki iki suçlusu için Amerika'nın Irak Büyükelçisi Halilzad önce "Haberim yok'' diyor, sonra "Muhatabınız Irak hükümeti'' diyor.3.PKK'nın LİDER KADROSU MESELESİ:Orgeneral Başbuğ basınla sohbetinde "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son Amerika ziyaretinde, Amerikan tarafının PKK'nın lider kadrosunun yakalanması için doğrudan emir verdiğini'' söylüyor.Ertesi gün Amerikan Dışişleri Sözcülerinden Adam Ereli konu ile ilgili ısrarlı sorular üzerine, "Elimde böyle bir emrin verildiğine dair, ABD Dışişleri Bakanlığı olarak bir bilgi yok. Askeri bir konu olduğuna göre ABD Savunma Bakanlığı'na sorabilirsiniz" diyor.  Devamı yarın Hüseyin Mümtaz  www.giresungazete.net
İki polis şehit
Adıyaman'da dehşet olay
ABD, temel hakların bir numaralı düşmanı
Özgürlüğün sadece heykeli var!
Lider 3 yaş gençleşti!
İYİ Parti'de Dervişoğlu dönemi
Fenerbahçe derbide hata yapmadı
Beşiktaş bu sezon ezeli rakiplerini yenemedi
İmamoğlu şimdilik sadece izliyor
Saray ziyareti için ne düşünüyor?
Furkan Apartman davasında tek tutuklu sanık kaldı
3 sanık tahliye edildi
TZOB'tan TMO'ya çağrı
Çiftçi küstürülmesin
3 maaşlı eski bakan, Bilim Kurulu Üyesi!
Yeşilay kime çalışıyor?
Bakan'dan asgari ücret açıklaması
'Ekonomi denge işidir'
Hüseyin Baş'tan tasarruf çağrısı
'Örtülü ödenekten, Saray'dan başlasın'
'Bedeli ben ödedim, hesabı siz tutacaksınız'
Asker selamıyla gitti!
Muş'ta tedirgin eden görüntü
Aniden ortaya çıktı
İsrail Gazze'de tüm yaşam alanlarını yok ediyor
Su kuyularının yüzde 70'i tahrip oldu
ABD üniversitelerinde İsrail karşıtı eylemler genişliyor
Protestolara işçi sınıfı da dahil oldu
UNRWA çalışanlarının soruşturmaları askıya alındı
İsrail iddialarını kanıtlayamadı
İki polis şehit
Adıyaman'da dehşet olay
ABD, temel hakların bir numaralı düşmanı
Özgürlüğün sadece heykeli var!
Lider 3 yaş gençleşti!
İYİ Parti'de Dervişoğlu dönemi
Fenerbahçe derbide hata yapmadı
Beşiktaş bu sezon ezeli rakiplerini yenemedi
İmamoğlu şimdilik sadece izliyor
Saray ziyareti için ne düşünüyor?
Furkan Apartman davasında tek tutuklu sanık kaldı
3 sanık tahliye edildi
TZOB'tan TMO'ya çağrı
Çiftçi küstürülmesin
3 maaşlı eski bakan, Bilim Kurulu Üyesi!
Yeşilay kime çalışıyor?
Bakan'dan asgari ücret açıklaması
'Ekonomi denge işidir'
Hüseyin Baş'tan tasarruf çağrısı
'Örtülü ödenekten, Saray'dan başlasın'
'Bedeli ben ödedim, hesabı siz tutacaksınız'
Asker selamıyla gitti!
Muş'ta tedirgin eden görüntü
Aniden ortaya çıktı
İsrail Gazze'de tüm yaşam alanlarını yok ediyor
Su kuyularının yüzde 70'i tahrip oldu
ABD üniversitelerinde İsrail karşıtı eylemler genişliyor
Protestolara işçi sınıfı da dahil oldu
UNRWA çalışanlarının soruşturmaları askıya alındı
İsrail iddialarını kanıtlayamadı

51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında 3 sanık tahliye edildi

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 51 kişinin öldüğü Gaziantep’in Nizip ilçesindeki Furkan Apartmanı ile ilgili beşinci duruşma görüldü. Duruşmada tutuklu sanıklardan 3’ünün tahliyesine karar verildi.
27.04.2024 15:53:00
İhlas Haber Ajansı
51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında 3 sanık tahliye edildi
51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında 3 sanık tahliye edildi
Kahramanmaraş merkezli asrın felaketinde Gaziantep'in Nizip ilçesi Mustafa Kökmen Bulvarı'nda bulunan Furkan Apartmanı da yıkıldı. Yıkılan binada enkaz altında kalan 51 kişi hayatını kaybederken çok sayıda kişi de yaralandı. Olay sonrası 51 kişiye mezar olan Furkan Apartmanı ile ilgili beşinci duruşma Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmaya tutuklu sanıklar Yılmaz Şahin Y., Faik Ö., Nejdet A. ve Eyüp Ö. Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Duruşma tutuksuz sanıklar Hasan Hüseyin S. ve Abdullah Devrim S. katılmazken sanık avukatları, hayatını kaybedenlerin yakınları ile müşteki avukatları da hazır bulundu.

Tutuklu 4 sanıktan 3'ü tahliye edildi

Duruşma sırasında savunmalarını yapan sanıklar, haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyelerini talep etti. Duruşma sonucunda kararını açıklayan mahkeme heyeti tutuklu sanıklar Nejdet A., Faik Ö. ve Eyüp Ö.'nün tahliyesine, diğer tutuklu sanık Yılmaz Şahin Y.'nin ise tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Duruşma 31 Mayıs 2024 tarihine ertelendi.

Buğdayda maliyetler uçuşa geçti

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğday hasadına sayılı günler kala yaptığı açıklamada, mazottan gübreye, işçilikten tarım ilaçlarına maliyetlerin fırladığına işaret ederek, "Çiftçilerimiz gereğini yaptı bu ülkemiz için stratejik öneme sahip buğdayını üretti. Toprak Mahsulleri Ofisi hasat başlamadan 10 lira 87 kuruş olan üretim maliyetini dikkate alan buğday fiyatını açıklayarak çiftçilerimizi bir an önce rahatlatmalıdır" dedi. Buğdayda taban fiyat geçtiğimiz yıl 92.5 kuruştu. Bu yıl beklenen fiyat ise 14-15 TL bandında yer alıyor. 
 
27.04.2024 15:19:00 / Güncelleme: 27.04.2024 15:49:49
AHMET TURAN YİĞİT
Buğdayda maliyetler uçuşa geçti
Buğdayda maliyetler uçuşa geçti



Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğday üretiminde hasat döneminin yaklaşmasını ve buğday üreticilerimizin sorunlarını yaptığı basın açıklamasıyla değerlendirdi. "Ülkemizin hemen hemen her ilinde üretimi yapılan, tarımsal üretimin ve gıda sanayinin vazgeçilmez ham maddesi buğdayda hasada sayılı günler kaldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da çiftçilerimiz artan maliyet karşısında ürettiği üründen hak ettiği geliri elde etmeyi bekliyor" diyen Bayraktar, açıklamasında özetle şunları söyledi:
• Buğdayda kültürel işlemlerin yoğun olduğu Ekim-Mart döneminde mazot fiyatı ortalama 23 lira iken bu yıl aynı dönemde yüzde 76 artışla ortalama 40 liranın üzerine çıktı. Mazot fiyatı son bir yılda ise yüzde 105 oranında artış gösterdi.
• Taban gübresinin yoğun olarak kullanıldığı Ekim-Kasım-Aralık aylarında ise DAP gübresinin ortalama fiyatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16, 20.20.0 gübresinin fiyat ise yüzde 22 oranında artış gösterdi. Şubat ve Mart ayında kullanılan ÜRE gübresinin fiyatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 oranında arttı.
• Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre; bölgesel bazlı değişmekle birlikte, Türkiye genelinde geçen yıla göre arazi kira ücretlerinde yüzde 64, işçilik ücretlerinde ise yüzde 75'e varan oranlarda artışlar yaşandı.

Tarla fareleri ciddi sorun!

• Bu yıl iklim değişikliğinin etkisiyle kış uykusundan erken uyanan tarla farelerinin popülasyonları arttı, fareler birçok ilde ekili hububat alanlarını istila etti. Bu durum zirai ilaç maliyetini geçtiğimiz yıla göre yüzde 52 oranında artırdı.
• Çiftçilerimizin buğday tohumunu attığı günden hasada kadar yapacağı harcamalar dikkate alınarak yapılan maliyet hesabında, kuru şartlarda üretimi yapılan buğdayın ortalama maliyeti geçen yıla göre yüzde 62 oranında artarak kilogramı 10 lira 87 kuruş olarak tespit edildi.
• Geçtiğimiz yıl Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzerine düşen görevi yaparak çoğunluğu buğday olmak üzere 12 milyon tonun üzerinde hububat alımı gerçekleştirdi. Haliyle Toprak Mahsulleri Ofisi'nin depoları doldu. Son günlerde Toprak Mahsulleri Ofisi depolarının doluluğuna ve dünya buğday fiyatlarının düştüğüne yönelik açıklamalar çiftçilerimizi tedirgin ediyor. Bu doğrultuda Toprak Mahsulleri Ofisi'nin sorumluluğu geçmiş yıllara nazaran bu yıl daha da arttı.
• Çiftçilerimiz gereğini yaptı bu ülkemiz için stratejik öneme sahip buğdayını üretti. Toprak Mahsulleri Ofisi hasat başlamadan 10 lira 87 kuruş olan üretim maliyetini dikkate alan buğday fiyatını açıklayarak çiftçilerimizi bir an önce rahatlatmalıdır.
• Toprak Mahsulleri Ofisi hasat başlamadan alım merkezlerini hazır hale getirmeli, gerekirse geçen yıl olduğu gibi yığma alım yaparak, gelen buğdayın tamamını alacağını açıklamalıdır. Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da Tarım Kredi Kooperatifleri ve TÜRKŞEKER de buğday alımı yapmalıdır.

İklim krizi tarımsal üretimi zorlaştırıyor

• Değişen iklim koşulları tarımsal üretimi her geçen yıl zorlaştırıyor. Çiftçilerimiz her üretim döneminde önceden tahmin edemediği risklerle karşılaşıyor. Bu yıl üretim döneminin başladığı Ekim ayından itibaren toplam yağışlar ülke genelinde normalin üzerinde gerçekleşirken, artan sıcaklıklar farklı sorunları beraberinde getirdi. Bazı bölgelerde yağış ve beraberinde gerçekleşen aşırı sıcak hava artan nemle beraber buğdayda pas hastalığını artırırken, yine kış aylarının sıcak geçmesiyle artan fare popülasyonu çiftçilerimizi zora soktu. 
• Bahar yağışlarının oldukça önemli olduğu buğdayda özellikle bu 15 ilde beklenen yağışların gerçekleşmemesi durumunda kuraklık bekleniyor.
• Halen geçen yılın prim desteğini alamayan çiftçilerimiz var. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında ürününü teslim eden bir çiftçimiz o günün şartlarında alacağı ton başına bin liralık prim ile 43 litre mazot alabilecekken bugün 23 buçuk litre mazot alabiliyor.

Buğday ithalatı tam gaz


Öte yandan TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'nin 2022'de 19 milyon 750 bin ton olan buğday üretiminin 2023'te yüzde 11.4 artışla 22 milyon tona yükseldiğine işaret ederek, "Bu üretim artışına rağmen ithalatımız da artış gösterdi. 2022 yılında 8 milyon 822 bin ton olan buğday ithalatımız üretimimizdeki artışın üzerinde yüzde 35 artışla yaklaşık 11 milyon 700 bin ton seviyesine yükseldi. Ülkemiz 2023 yılında yapmış olduğu buğday ithalatının yüzde 75'ini Rusya, yüzde 22'sini Ukrayna'dan gerçekleştirdi. Ülkemizde artan nüfusa paralel olarak buğday talebi artıyor. Buğday üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak, ithalata olan bağımlılığı azaltmak gerekiyor. Bu nedenle üreticilerimizi her koşulda üretime teşvik etmek amacıyla gerekli tedbirler zamanında alınmalıdır" dedi.

İstanbul'da 'yarı maraton' şöleni

 
 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul'un düzenlediği Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu 28 Nisan'da koşuluyor.
27.04.2024 15:12:00 / Güncelleme: 27.04.2024 15:16:20
RUHİ SARI
İstanbul'da 'yarı maraton' şöleni
İstanbul'da 'yarı maraton' şöleni

Türkiye'de kırılan ilk uluslararası atletizm dünya rekoru unvanına sahip olan Türkiye İş Bankası İstanbul Yarı Maratonu, Tarihi Yarımada parkurunda 'En Hızlı Yarı' sloganıyla 28 Nisan'da koşulacak. Dünyanın en iyi 11, Avrupa'nın da 4 'Gold Label-Altın Etiketli' yarı maratonundan biri olan İstanbul Yarı Maratonu, 10K ve 21K (yarı maraton) kategorilerinde gerçekleştirilecek. 72 farklı ülkeden katılımın olduğu 10 K yarışı ile yarı maratonu, toplam 14 bin kişinin bitirmesi bekleniyor. Maratonda 21'i kadın 68 elit atletse birincilik için yarışacak. Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu, TRT Spor Yıldız ve Sports TV'den canlı yayınlanacak. Spor İstanbul YouTube kanalında da yarışı İngilizce anlatımla canlı izlemek mümkün olacak. 2021 yılında kadınlarda Kenyalı Ruth Chepngetich'in 1.04.02'lik dereceyle kırdığı dünya rekoruyla uluslararası dikkatleri üzerine çeken Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu, ülkemizde 16 yaş ve üstü atletlerin koşacağı ilk 21K maratonu olarak da adını tarihe yazdıracak. Maratona, 16-18 yaş arası yaklaşık 2 bin koşucu katılacak. Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu aynı zamanda "Türkiye Yarı Maraton Şampiyonası"nı da içeriyor. Yarışta birinci olacak erkek ve kadın Türk atletler "2024 Türkiye Yarı Maraton Şampiyonu" unvanını alacak. Maratonda 5'i erkek 7 Türk elit atlet katılacak. Diğer yandan İstanbul Yarı Maratonu'nda yapılacak iyi dereceler elit atletlere dünya sıralamasında Olimpiyat kotası alma şansı da sağlayabilecek. Erkeklerde halen 10 atletin Dünya Sıralaması kategorisinden Olimpiyat kotası alma şansı bulunuyor. Bugüne kadar 70 atlet Olimpiyat barajı derecesi olan 2.08.10'u geçti.

Kenyalı ve Etiyopyalı atletler favori

Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu'na bu yıl, kişisel en iyi dereceleri 1.01.00'ın (61 dakika) altında olan 17 erkekle, 1.08.00'ın (68 dakika) altında olan 7 kadın atlet katılacak. İstanbul Maratonu'nun son şampiyonu Kenyalı Panuel Mkungo burada olacak. Eğer yarı maratonu da kazanırsa iki maratonumuzu da kazanan ilk erkek atlet olacak. Kenyalı Ruth Chepngetich 2018'de İstanbul Maratonu'nu, 2021'de de dönemin dünya rekorunu kırıp İstanbul Yarı Maratonu'nu kazanarak kadınlarda duble yapan ilk atlet olmuştu. Geçen yılın ikincisi (59.58) Faslı Hicham Amghar; 2019'daki 59.17'lik derecesiyle dikkatleri üzerine çeken Etiyopyalı Solomon Berihu; listemizdeki 59.25 ile en iyi ikinci dereceye sahip olan Kenyalı Edmond Kipngetich, Barselona'da 59.30 ile kariyerinin en iyi derecesini koşan Etiyopyalı Dinkalem Ayele; sürpriz beklenen Kenyalı Laban Kipkemboi ve Afrikalılara rakip olması umulan Kanadalı Cameron Levins de İstanbul'da koşacak. Laban Kipkemboi, 21 Nisan'daki BtcTurk Boğa Koşusu'nda 10K'yı 29.09'luk derecesiyle ilk sırada bitirmişti. Türkiye'deki yarışlarda sık sık boy gösteren 21 yaşındaki Kipkemboi, en iyi yarı maraton derecesi olan 1.02.29'u geçen yıl ilk kez Ekim ayında düzenlenen Runkara'da (Ankara Yarı Maratonu) koşmuştu. Kipkemboi, Etiyopyalı Sisay Lemma'nın 1.01.09 ile ilk sırada yer aldığı yarışı 4. sırada tamamlamıştı. Lemma, geçen yıl Aralık ayındaki Valensiya Maratonu'nu 2.01.48 ile tamamlayarak, dünyanın en hızlı 4. maraton koşucusu unvanını almıştı. Lemma, bu yıl 14 Nisan'da Boston Maratonu'nu da kazandı. Paris Olimpiyatları'nda maraton dalının en güçlü adayı konumunda.


Görevliler iş başında

Yaklaşık 16 bin kişinin koşacağı Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu'nun sağlıklı bir şekilde organize edilmesi için binlerce kişi de sahada çalışacak. Yaklaşık 500 gönüllünün destek vereceği yarı maratonda İstanbul Emniyet Müdürlüğü de 800 güvenlik görevlisiyle alanda olacak. 350 sağlık personelinin hazır bulunacağı koşuda, diğer dış birimler ve Spor İstanbul personeliyle birlikte toplamda 2 bin 743 kişi görev yapacak. Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu'nda dereceye girecek atletlere verilecek para ödülleri de açıklandı. Elit kadın ve erkek atletlerin birincisine 15'er bin dolar verilecek. Tüm kategorilerde dağıtılacak muhtemel toplam para ödülü ise 8 milyon lira olacak.

Bazı yollar kapatılacak

Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu ve İstanbul Yarı Maratonu nedeniyle Tarihi Yarımada'da çok sayıda yol trafiğe kapatılacak. Yenikapı, Sarayburnu, Sirkeci, Galata Köprüsü, Unkapanı, Cibali, Balat'taki yollar yarıştan etkilenecek. Yollar peyderpey trafiğe açılacak. Bağcılar-Kabataş Tramvayı da Sirkeci'ye kadar çalışacak.

Öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi: Bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum

Sarıyer'deki bir ortaokulda oğlunun okul davranışlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet ettiği öğretmenini, yüzüne yumruk atmak suretiyle darp eden ve tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli velinin ifadesine ulaşıldı.
26.04.2024 18:40:00
İhlas Haber Ajansı
Öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi: Bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum
Öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi: Bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum


Sarıyer'deki bir ortaokulda 25 Nisan 2024'de iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.'nin okul davranışlarıyla ilgili olarak velisi olan şüpheli Ali Ç.'yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen şüpheli veli Ali Ç. ise müşteki öğretmeni okul koridorunda görerek herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli veli Ali Ç., Savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe 'kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

''Oğlum 'baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar' dedi''

Öte yandan şüphelinin ifadesine ulaşıldı. Kimlik tespitinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İSBAK A.Ş.'de dijital arşiv personeli olarak çalıştığını söyleyen şüpheli Ali Ç. ifadesinde, "Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni Necla Ö.'den 26 Mart 2024'de Sarıyer Çocuk Büro Amirliği'nde 'kötü muamele' konusundan adli olarak şikayetçi olmuştuk. 25 Nisan günü Kaymakamlık müfettişleri ile konuyla ilgili görüşmedeydim. Bu sırada eşim Neslihan Ç. beni aradı, kendisini okulun bir hizmetlisinin aradığını ve oğlumuzla ilgili bir sıkıntının olduğunu söyledi. Ardından eşimden hizmetlinin numarasını alarak durumun ne olduğunu sordum. Bana oğlumun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarı almaya çalıştığını ancak oğlumun çıkmak istemediğini söyledi. Oğlumu telefona isteyince, 'baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar' dedi. Sonrasında hizmetli 'müdür bey geliyor' diyerek telefonu yüzüme kapattı'' dedi.

''Dalga geçer gibi 'beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin' dedi, bir anlık sinir harbi ile vurdum''

İfadesinin devamında, okula gittiğinde hizmetliye çocuğunun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen şüpheli, ''Hizmetli bana, müdür beyin oğlumu yukarı çıkardığını söyledi. Ben de müdürün odasına çıktım. Bu sırada oğlum yanıma panik halinde ağlayarak geldi. Bana 'baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim' dedi. Korkusundan sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Müdür beyi odasına doğru yürürken Necla hocanın elinde çay bardağı ile gülerek bize doğru geldiğini gördüm. Dalga geçer gibi 'beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin' dedi. Ben de o anda istem dışı çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum. Sonra okulun dışına çıktım, çok pişmanım. Bir anlık sinir harbi ile vurdum, bu sinir harbini ise hem şahsın tahrik edici eylemlerinden hem de babalık içgüdüsünden dolayı yaşadım'' şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.