'İstediğini emret, sana itaat edeyim'
Felsefe bilen Yunanlı bir tabib, Hz. Ali ile yaptığı tartışmadan sonra Hakkı ikrar ederek şöyle dedi: "Eğer bu gördüklerimden sonra kafir olursam inatta ileri gitmiş ve kendimi felakete atmış olurum. Şehadet ediyorum ki sen Allah'ın en seçkinlerindensin. Allah hakkında söylediğin tüm sözlerinde doğru konuştun. Bana istediğini emret, sana itaat edeyim"
14.12.2017 00:00:00
İbn-i Tâvus (r.a.) İmam Musa el-Kâzım aleyhisselam'dan rivayet eder ki;
Biset'in ilk dönemlerinde Hz. Fâtıma'nın anası Hz. Hatice'nin Hz. Ali aleyhisselam'a biatı ile ilgili olarak şöyle geçer:
Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem Hz. Hatice'ye buyurdu ki: "Seni Allah için irşad ediyorum ey Hatice! Elini Ali'nin elinin üzerine koy ve ona biat et." (Bihar'ul-Envar, c.18, s.232, 75. hadis-i şeriften). Sonunda Resulullah şöyle buyurdu: "Ey Hatice! Bu Ali senin ve bütün mü'minlerin mevlası ve Benden sonraki halifemdir."
Hz. Hatice dedi ki: "Doğru söyledin ya Resûlallah! Senin söylediklerin üzere ben de ona biat ettim. Allah'ı ve Seni bu söylediklerime şahit karar kılıyorum ve şahit olarak Allah yeter."
Resûlullah'ın hizmetinde bulunan Ebu Hamra rivayet eder ki;
Bir gün Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem bana şöyle buyurdu: "Bana yüz Arap, elli Acem, otuz tane Kıpti ve yirmi tane Habeşistanlı çağır."
Ben de çağırdım. Hz. Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem Arapları bir sıra haline soktu hemen arkalarında Acemler dizildi onların arkasına da Kıptiler ve sonra da Habeşiler dizildiler. Resûlullah ayağa kalkarak Allah'a hamd ve senadan sonra Allah'ı öyle övdü ki hiç kimse şimdiye kadar onun gibi övgüleri hiç işitmemişti.
Sonra buyurdu ki: "Ey Arap, Acem, Kıpti ve Habeşliler! Allah'ın bir olduğuna ve Muhammed'in O'nun kulu ve Resulü olduğuna dair şehadet getirdiniz mi?"
Dediler ki: "Evet."
Üç kez buyurdu ki: "Allah'ım! Şahit ol!"
Üçüncü defasında buyurdu ki: "Allah'ın bir olduğuna, Muhammedin O'nun kulu ve Resulü olduğuna ve Ebu Tâlib oğlu Ali'nin mü'minlerin emiri ve Benden sonra velileri olduğuna dair şehadet ediyor musunuz?"
Dediler ki: "Evet!"
Sonra üç kez "Allah'ım şahit ol!" dedi.
Sonra Hz. Ali'ye dönerek bir kağıt ve kalem getirmesini istedi ve Hz. Ali'ye şöyle yaz dedi: "Bismillahirrahmanirrahim. Bu; Arap, Acem, Kıpti ve Habeşlilerin ikrarıdır. İkrar ettiler ki Allah'tan başka ilah yoktur. Muhammed O'nun kulu ve resulüdür. Ali bin Ebu Tâlib mü'minlerin emiridir ve Senden sonra onların velisidir. Sonra o sayfayı mühürleyerek Hz. Ali'ye teslim etti." (Mecalis'us Sadûk (ra.) 60. meclis 11. hadis-i şeriften, s.312 ve 313).
Felsefe bilen Yunanlı bir tabib, Hz. Ali ile yaptığı tartışmadan sonra Hakkı ikrar ederek şöyle dedi: "Eğer bu gördüklerimden sonra kafir olursam inatta ileri gitmiş ve kendimi felakete atmış olurum. Şehadet ediyorum ki sen Allah'ın en seçkinlerindensin. Allah hakkında söylediğin tüm sözlerinde doğru konuştun. Bana istediğini emret, sana itaat edeyim." (İhticac el-Tabersi, c.1, s.238).
OKAN EGESEL
Biset'in ilk dönemlerinde Hz. Fâtıma'nın anası Hz. Hatice'nin Hz. Ali aleyhisselam'a biatı ile ilgili olarak şöyle geçer:
Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem Hz. Hatice'ye buyurdu ki: "Seni Allah için irşad ediyorum ey Hatice! Elini Ali'nin elinin üzerine koy ve ona biat et." (Bihar'ul-Envar, c.18, s.232, 75. hadis-i şeriften). Sonunda Resulullah şöyle buyurdu: "Ey Hatice! Bu Ali senin ve bütün mü'minlerin mevlası ve Benden sonraki halifemdir."
Hz. Hatice dedi ki: "Doğru söyledin ya Resûlallah! Senin söylediklerin üzere ben de ona biat ettim. Allah'ı ve Seni bu söylediklerime şahit karar kılıyorum ve şahit olarak Allah yeter."
Resûlullah'ın hizmetinde bulunan Ebu Hamra rivayet eder ki;
Bir gün Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem bana şöyle buyurdu: "Bana yüz Arap, elli Acem, otuz tane Kıpti ve yirmi tane Habeşistanlı çağır."
Ben de çağırdım. Hz. Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem Arapları bir sıra haline soktu hemen arkalarında Acemler dizildi onların arkasına da Kıptiler ve sonra da Habeşiler dizildiler. Resûlullah ayağa kalkarak Allah'a hamd ve senadan sonra Allah'ı öyle övdü ki hiç kimse şimdiye kadar onun gibi övgüleri hiç işitmemişti.
Sonra buyurdu ki: "Ey Arap, Acem, Kıpti ve Habeşliler! Allah'ın bir olduğuna ve Muhammed'in O'nun kulu ve Resulü olduğuna dair şehadet getirdiniz mi?"
Dediler ki: "Evet."
Üç kez buyurdu ki: "Allah'ım! Şahit ol!"
Üçüncü defasında buyurdu ki: "Allah'ın bir olduğuna, Muhammedin O'nun kulu ve Resulü olduğuna ve Ebu Tâlib oğlu Ali'nin mü'minlerin emiri ve Benden sonra velileri olduğuna dair şehadet ediyor musunuz?"
Dediler ki: "Evet!"
Sonra üç kez "Allah'ım şahit ol!" dedi.
Sonra Hz. Ali'ye dönerek bir kağıt ve kalem getirmesini istedi ve Hz. Ali'ye şöyle yaz dedi: "Bismillahirrahmanirrahim. Bu; Arap, Acem, Kıpti ve Habeşlilerin ikrarıdır. İkrar ettiler ki Allah'tan başka ilah yoktur. Muhammed O'nun kulu ve resulüdür. Ali bin Ebu Tâlib mü'minlerin emiridir ve Senden sonra onların velisidir. Sonra o sayfayı mühürleyerek Hz. Ali'ye teslim etti." (Mecalis'us Sadûk (ra.) 60. meclis 11. hadis-i şeriften, s.312 ve 313).
Felsefe bilen Yunanlı bir tabib, Hz. Ali ile yaptığı tartışmadan sonra Hakkı ikrar ederek şöyle dedi: "Eğer bu gördüklerimden sonra kafir olursam inatta ileri gitmiş ve kendimi felakete atmış olurum. Şehadet ediyorum ki sen Allah'ın en seçkinlerindensin. Allah hakkında söylediğin tüm sözlerinde doğru konuştun. Bana istediğini emret, sana itaat edeyim." (İhticac el-Tabersi, c.1, s.238).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.