Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, dünyaya hükümdar olmak isteyen kapitalist-haçlı zihniyeti, eski tabirle "Müslümanları birbirine kırdırarak" bu emellerine ulaşmak istiyor. Koskoca dünya. Yaklaşık 200 kadar devlet var. Ama savaş, işgal, başkaldırı, isyan, kan, zulüm, vahşet vs. gibi insanlık dışı olaylar, bu kadar çok devletin olduğu dünyada, hep bu Büyük Ortadoğu Projesi kapsamındaki ülkelerde yaşanıyor. Neden, sorusuna genel anlamda verilecek iki cevap vardır. Bir; Bu ülkeler, dünyanın en zengin yer altı ve yerüstü zenginliklerine sahiptir. İki; Bu ülkelerin halkı Müslümandır. Yani İslam toplumlarının oluşturduğu devletlerdir. Kaynakların sınırlı, insan ihtiyaçlarının ise sınırsız olduğu, temeline dayanan kapitalist anlayış, kendilerinin üstün ırk olduklarını iddia eden Yahudi-mason anlayışı ve Allah'ın peygamberi olan Hz. İsa'yı "rab" edinen Hıristiyanlık inancı ve bu inanç çerçevesinde Müslümanlarının yeryüzünden silineceği, yeryüzünün Yahudilere bırakılacağı, kendilerinin ise göklere yükseleceği anlayışı bir araya gelince, bu İslam coğrafyasında kan hiç durmadı. Bunun adına demokrasi dediler. İnsan hakları dediler. Medeniyet, çağdaşlık, uygarlık vs. dediler. En son Büyük Ortadoğu Projesi adını koyup, hedeflerine ulaşmak için son hamlelerini uygulamaya koydular. Tabi burada dikkati çeken, BOP Eş Başkanı'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olması. Tayyip Bey bu projenin eş başkanı olduğuna dair iddialarla ilgili, bildik üslubuyla "ispat etmeyen şerefsizdir" dese de otuz küsur yerde ki, bizzat dinlediğim Bayrampaşa (İst.) AKP ilçe teşkilatının düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada; kendilerinin orta doğuda bir misyonları olduğunu, BOP Eş Başkanı olduğunu, bizzat ifade etmiştir. Bu proje kapsamında milyonlarca Müslüman öldürüldü, bir o kadarı sakat kaldı, evsiz kaldı, yetim kaldı. Yer altı ve yerüstü kaynakları bu kapitalist-haçlı zihniyetinin kontrolündeki çok uluslu şirketlere geçti. Devlet yönetimine ise AB-ABD hayranı insanların kurduğu partiler getirildi. Irak, Libya, Lübnan, Afganistan, Mısır, Tunus, Filistin vb. İslam coğrafyalarında akan kan ve yaşanan zulüm ortada. Daha düne kadar "kardeşim" diye hitap edilen bir ülkenin lideri, first Leydilerle verilen samimi pozları hafızalardan silinmemişken bir anda bu insanların düşman ilan edilmeleri, artı yıllardan beri AB ve ABD tarafından potansiyel tehlike olarak gösterilen İran ve İran dahilinde bütün İslam coğrafyasını etkileyecek, kontrol altına alacak "füze kalkanı" projesinin AKP tarafından Türk topraklarına "evetlenmesiyle" orta doğuda yaşanan bu zulüm, isyan ve işgallerde Türkiye Cumhuriyeti'ni üç dönemdir yöneten parti ve iktidarın duruşunun kimden yana olduğu, bu coğrafyalardaki Müslümanların katledilmesinde, kadınların tecavüze uğramasında kısaca yaşanan bu savaş ve işgallerde payının ne kadar olduğu sorularını ister-istemez insanın aklına getiriyor. Neden mi? Çünkü Afganistan'da bu kapitalist-haçlı zihniyete destek için asker gönderdik, Lübnan'a gönderdik. Yine bu anlayışın Irak'taki emellerine varması için hava sahamızı kullanmalarına izin verdik. Aynı anlayışı Libya'da destekledik.Eee canım! Bunları, bizim iktidar oralarda yaşayan Müslümanlar için demokrasi, insan hakları, çağdaş ve müreffeh bir hayat yaşamalarını sağlamak için yaptı, diyorsanız, yakında bu anlayış sahiplerinin sizin kapınızı da çalması yakındır?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Bilal Erdoğan-Oktay Saral / 29.12.2025
- Yunus Emre Vakfı ve Ünsal Ban / 28.12.2025
- Komisyon süresi neden uzatıldı? / 27.12.2025
- Toplum önüne geçenler neden illegal yollara kayar? / 26.12.2025
- Kimin hedefindeyiz? / 25.12.2025
- Saadettin Saran, Rümeysa, Nedim Şener ve diğerleri / 24.12.2025
- Raporlar DEM’i bozdu / 22.12.2025
- Saha, söylenenleri doğrulamıyor / 21.12.2025
- Erdoğan ve Bahçeli bu noktaya nasıl geldi? / 20.12.2025
- ‘Haydar Baş haklıymış’ dediğin zaman çok geç olacak / 19.12.2025
- Yunus Emre Vakfı ve Ünsal Ban / 28.12.2025
- Komisyon süresi neden uzatıldı? / 27.12.2025
- Toplum önüne geçenler neden illegal yollara kayar? / 26.12.2025
- Kimin hedefindeyiz? / 25.12.2025
- Saadettin Saran, Rümeysa, Nedim Şener ve diğerleri / 24.12.2025
- Raporlar DEM’i bozdu / 22.12.2025
- Saha, söylenenleri doğrulamıyor / 21.12.2025
- Erdoğan ve Bahçeli bu noktaya nasıl geldi? / 20.12.2025
- ‘Haydar Baş haklıymış’ dediğin zaman çok geç olacak / 19.12.2025
































































































