Sıcağı sıcağına Cuma akşam derbi vardı. Peki, derbi de ne vardı? Öncesi ve sonrasında şiddet, hakaret, suçlama, hedef gösterme, sorumlu arama. Ekranlardan pompalamalarda çabası…
Futbol neredeydi? Haber alınamıyor. Çünkü Türkiye'de futbol bitti. Artık maçlar sonuca dayalı, kazanalım, yeter mantığında oynanıyor. Bu mantığı taraftarda, yöneticilerde, teknik adamlar ve futbolcularda kabullenmiş durumda.
Bu mantıkla futbol, oyun, spor olmaktan çıkıyor, milyonlarca doların döndüğü iddia veya kumar aracı haline geliyor. Bu duruma nasıl geldik?
2 binli yılların başıydı. Galatasaray, UEFA kupasını ardından süper kupayı bileğinin hakkıyla kaldırmıştı. 2 yıl sonra milli takımımız dünya üçüncüsü olmuştu. Bu bizim futbol tarihimizde zirveydi.
Artık İstanbul büyükleri çıtayı yükseltmişlerdi. İşte bu çıtayı yükseltme çöküşün başlangıcıydı. Tabi ki hedef büyütmek, daha büyük başarılar elde etmek çok güzel bir şey. Ama bu hedefe gitmek için uygulanan strateji çöküşü getirdi. Hem de ne çöküş.
2008'de Avrupa Şampiyonasında dördüncü olmamız, İstanbul büyüklerinin şampiyonlar ve UEFA liginde ilk 16'ya vs. kalmaları bu çöküşü görmemizi engelledi. Ama o günlerde bile Türk futbolu çöküyorum, diyordu.
Çünkü Türk futbolu Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş üzerine kurulu bir sistem… Federasyon, MHK bu kulüplerin adeta şemsiyesi. Medya ise borazancısı…
İstanbul büyükleri, kendi aralarındaki rekabette başarılı olmak, Avrupa'da, 'bende varım' demek için başladılar transfere. Uyguladıkları strateji aynen siyasetin stratejisiydi.
Nasıl? Öz kaynaklarını terk ettiler ve ithalata yöneldiler. Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip olmamıza rağmen yani kaynak sıkıntımızın olmamasına rağmen adeta bu milleti, çocukları inkâr ederek 3 kıtadan futbolcu ithal ettiler. Milyonlarca dolar parayı yurt dışına transfer ettiler.
Diğer taraftan da Anadolu kulüplerinde öne çıkan isimlere hemen kanca atıp, İstanbul'a getirdiler. İstanbul'un şaşası, cebi para dolu bu gençleri yuttu. Kaybolup, gittiler.
Yıldız, diye getirilen, havalimanlarında omuzlara alınan futbolcular ise (parmak sayısı kadar olanı hariç) birer meteor oldukları anlaşıldı. Milyonlarca dolarla getirilen bu topçular bir müddet sonra yuhalanmaya başlandı ve yine milyonlarca dolar alarak sevinç bir şekilde gittiler.
Bu ithalata dayalı futbol mantığı özellikle İstanbul büyükleri ve Trabzonspor'u bu yıl çökertti. Nasıl mı? Ağustos başı itibarıyla açıklanan rakamlara göre Fenerbahçe'nin 3,5 milyar lira Galatasaray'ın 2,8 milyar, Beşiktaş'ın 2,1 milyar, Trabzonspor'un ise 1,1 milyar borcu olduğunu öğrendik. Tabi dolar ve Euro'nun artışı bu rakamları katladı.
Haliyle bu kadar borcu ödeyemedikleri için yeni transferlerde yapamadılar. Akıllarına yedekler ve alt yapı geldi. Baktılar, acı gerçeği gördüler ama itiraf edemiyorlar. Hala Ocak döneminde takviye yapacağız, bilmem hangi kulüpten kimi alacağız, açıklamaları yapılıyor.
Kulüp yönetimlerine ve Federasyona sesleniyorum; Bu mantık, milletimiz, gençlerimizi inkar mantığıdır, aptal yerine koymaktır. Türk Milleti var olduğu için siz o koltuklardasınız.
Her ilde GS, FB, BJK, TS spor okulları açıyorsunuz. Yaklaşık 3 milyon genç-çocuk bu okullara umutlar gidiyor, vaktini veriyor, geleceğini bu umutların üzerine kuruyor. Sizler ise bu çocukların umutlarını çalıyorsunuz.
Çalmayın artık. Bu ülkenin her alanda kurtuluşu yine kendi insanına, kendi kaynaklarına, kendi değerlerine dönmekle ancak mümkündür. Bu milleti inkar edenler kaybetmeye mahkumdur.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024