İyi bayramlar emekliler!

Tüm okurlarımıza ve aziz Türk milletine hayırlı bayramlar diliyoruz.

Bayram dolayısıyla acılı ekşili konulara girmeyeceğim.

Zaten yazımın başlığında anlatılması gerekenleri ve verilmek istenen mesajı da fazlasıyla verdiğimize inanıyorum.

Özellikle de bu bayramda 3 bin TL gibi astronomik(!) bir ikramiye alan 16 milyon emekli vatandaşımız, bu parayı nerede harcayacağını kara kara düşünmekten başkaca bir şey düşünemez oldu!

Emeklilere 10 bin TL emekli maaşı ve 3 bin TL de ikramiyeyi reva  gören iktidar, beraberinde bu duruma ses çıkarmayan muhalefetle birlikte yerel seçimde ceplerine 6 milyar 682 milyon lirayı cukka etmenin keyfini sürdüler.

Bu paranın paylaşımı ise şöyle oldu:

AK Parti toplam 2 milyar 658 milyon lira, CHP 1 milyar 892 milyon lira, MHP 752 milyon lira, İYİ Parti 722 milyon lira, Yeşil Sol Parti de 658 milyon lira.

Peki, nereye gitti bu kadar büyük paralar?

Afiş, pankart ve ıvır zıvır saçma sapan işlere.

Hepsi buralara gitmedi tabi.

5 yıl boyunca bir torba makarnaya muhtaç hale getirilen gariban köylüye, her seçim olduğu gibi bu seçimde de kumanya rüşveti verildi.

Yöntem şu; önce milletten vergiyi topluyorlar. Sonra belli partilere seçim yardımı olarak bonkörce dağıtıyorlar.

Daha sonra milletin verdiği vergileri, oy verme sözü karşılığında üç kuruşluk kumanya paketi olarak köylümüze dağıtıyorlar.

Köylü vatandaşlarımız kendi verdiği vergiyi kumanya olarak geri aldığında ise, üstüne birde dua ediyor ve sülalesinin oyunu o parti için toplamaya başlıyor.

Nasıl sistem ama!..

Bu durum istisnasız her seçimde, noktası virgülüne kadar aynı şekilde devam ediyor.

Bu da demek oluyor ki, hazine yardımı alamayan partilerin seçimlerde ağızlarıyla kuş tutsalar, neredeyse hiç şansları kalmıyor veya sadece oylarını yükseltebiliyorlar.

Sonra devletimizin efendisi TRT'nin Kur'an-ı Kerim yarışmasının finaline çıkıp, haktan ve batıldan dem vuruyor.

Tabi ki hazır tebaa da mecburen alkışlıyor!

Emekli bu bayramda çok mutsuz.

Çok öfkeli.

Bu durumun asıl sorumlusu olan iktidara kısmen de olsa bir şamar attı.

Asıl hesap günü öteki tarafta elbette ki ama bu dünyada yarım kalan hesabı genel seçimlerde emekliler başta olmak üzere tüm kesimlerin kesmeye hazır olduğu görünüyor.

"Ekonominin sorumlusu benim" diyen irade, aynı zamanda kötü giden her şeyin de sorumlusudur.

İktidarın normal zamanda seçimlere gitmek istemeyeceği ve en geç 2 yıl içinde bir erken seçime gitmek için uygun bir konjonktür arayacağını öngörüyorum.

Türkiye asla çözümsüz değildir.

Çok kötü bir iktidar ve muhalefet vardır.

Aslında seçmenin hem iktidara, hem de muhalefete iyi bir ders vermesi gerekir.

Ancak bunun çok mümkün olamayacağını da biliyorum.

Hal böyle iken, muhalefetin milli bir çizgide bir araya gelmesinden başka çıkar bir yol gözükmemektedir.

Türkiye'ye rahat bir nefes aldırmak için, iktidara bir erken seçim kararı aldırıncaya kadar baskı uygulamalıdır.

Yoksa yandı gülüm keten helva!