Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İşadamı Mustafa Bekaroğlu, "rant kapısı değil, hizmet kapısı belediye" sloganıyla hizmete talip olduklarını belirterek, bütün Türkiye'ye örnek olacak bir belediyecilik ortaya koyacaklarını söyledi.
Rant kapısı değil
hizmet kapısı belediye
Şimdiye kadar görülmedik çok farklı projeleri hem de yerli kaynaklarla hayata geçireceklerini söyleyen Mustafa Bekaroğlu, şöyle konuştu: "BTP'nin genel politikası, küçük hesaplar peşinde koşmak değil, kâinat devleti olmaktır. Belediye başkanı ise şehrin eminidir. Biz İzmir'in şehreminliğine talibiz. Benim öncelikli sloganım, 'rant kapısı değil, hizmet kapısı belediye'dir. Bu içi boş bir slogan değildir. Çünkü bugüne kadar yapılan belediyecilikte, harcananın istenileni vermediğini gördük. Beş harcanmış, harcanan beş ile çok şey yapmamız gerekirken bir bile yapılamamıştır. Bu sadece İzmir'de değil, Türkiye genelinde böyle olmuştur. Siyasi bir arenadan geldikleri için kendilerini oraya getirenlere bir rant temin etme görevi herkesin adeta boynunun borcu olmuştur. İddia ediyorum belediyede 1 trilyona yapılan iş dışarıda rahatlıkla 200 milyara yapılır. Bir trilyon ise kendisini oraya taşıyan ve her devirde, ideolojisi olmayan, parti değiştiren birtakım şakşakçıların cebine gider. Onlar da yeri geldiği zaman vatanı da, Irak'ı da, Kıbrıs'ı da satmakta hiç bir beis görmezler."
Öncelikli konu deprem
"Fuzuli hizmete de cevaz vermeyeceğiz. Yapılması gerekeni yapacağız. Sırf yapmış olmak için hiç bir şey yapmayacağız. Kılı kırk yararak bu fakir insanların, katrilyonlarca lira borç yükü altındaki insanların, deprem vergisi, ÖTV gibi kalıcı hale gelen zulümlerden kurtulması için belediyelerin zulüm gibi görülen bir takım hareketlerini engelleyeceğiz. Yani parayı yerinde kullanacak, tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirmeyeceğiz" diyen BTP Adayı Bekaroğlu, "İstanblullu depremden korkuyor. İzmirlinin daha çok korkması lazım. İzmir, yüzlerce küçük kırığın çorap söküğü gibi birbirine karıştığı bir faylar denizi üstünde oturuyor" şeklinde devam ederek şunları söyledi: "İzmir, İstanbul'dan daha feci durumdadır. Başkan olduğumda el atacağım birinci konu deprem olacaktır. Çünkü bu bir can güvenliği meselesidir. Can güvenliği olmayanın evi de, sokağı da, şehri de olmaz. Can güvenliğinin ihalesi de olmaz."
Tüm İzmir'e jetormal enerji
Şu anda 8 bin evde kullanılan jetormal enerjiyi, küresel iklim değişikliği nedeniyle artık ısınmaya muhtaç hale gelen bütün İzmir'de kullanılır hale getireceklerini, jeotermal enerji ile bütün Türkiye'ye örnek olacaklarını, bütün Türkiye'yi doğalgaz konusunda olduğu gibi Rusya'ya, dışarıya el açmaktan kurtaracaklarını söyleyen Mustafa Bekaroğlu, "İzmir belediye başkanlığına talip olmakla çok büyük bir göreve, adeta bir bayrak taşımaya talip olduk. Biz İzmir'i belediye başkanı olarak ayağa kaldıracağız. İzmir ayağa kalktığı zaman Türkiye'ye de örnek olacaktır. İzmir'de ilk kurşun atılmıştır. Rahmetli Hasan Tahsin (Osman Nevres) İzmir'de ilk kurşunu atmıştır. Bu İstiklal Savaşı'nın başlangıcıdır. Ben olaya öyle bakıyorum. Bu da bir savaştır. Çünkü şu anda biz İstiklal savaşından daha zor bir savaş ile karşı karşıyayız" dedi.
Rant kapısı değil
hizmet kapısı belediye
Şimdiye kadar görülmedik çok farklı projeleri hem de yerli kaynaklarla hayata geçireceklerini söyleyen Mustafa Bekaroğlu, şöyle konuştu: "BTP'nin genel politikası, küçük hesaplar peşinde koşmak değil, kâinat devleti olmaktır. Belediye başkanı ise şehrin eminidir. Biz İzmir'in şehreminliğine talibiz. Benim öncelikli sloganım, 'rant kapısı değil, hizmet kapısı belediye'dir. Bu içi boş bir slogan değildir. Çünkü bugüne kadar yapılan belediyecilikte, harcananın istenileni vermediğini gördük. Beş harcanmış, harcanan beş ile çok şey yapmamız gerekirken bir bile yapılamamıştır. Bu sadece İzmir'de değil, Türkiye genelinde böyle olmuştur. Siyasi bir arenadan geldikleri için kendilerini oraya getirenlere bir rant temin etme görevi herkesin adeta boynunun borcu olmuştur. İddia ediyorum belediyede 1 trilyona yapılan iş dışarıda rahatlıkla 200 milyara yapılır. Bir trilyon ise kendisini oraya taşıyan ve her devirde, ideolojisi olmayan, parti değiştiren birtakım şakşakçıların cebine gider. Onlar da yeri geldiği zaman vatanı da, Irak'ı da, Kıbrıs'ı da satmakta hiç bir beis görmezler."
Öncelikli konu deprem
"Fuzuli hizmete de cevaz vermeyeceğiz. Yapılması gerekeni yapacağız. Sırf yapmış olmak için hiç bir şey yapmayacağız. Kılı kırk yararak bu fakir insanların, katrilyonlarca lira borç yükü altındaki insanların, deprem vergisi, ÖTV gibi kalıcı hale gelen zulümlerden kurtulması için belediyelerin zulüm gibi görülen bir takım hareketlerini engelleyeceğiz. Yani parayı yerinde kullanacak, tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirmeyeceğiz" diyen BTP Adayı Bekaroğlu, "İstanblullu depremden korkuyor. İzmirlinin daha çok korkması lazım. İzmir, yüzlerce küçük kırığın çorap söküğü gibi birbirine karıştığı bir faylar denizi üstünde oturuyor" şeklinde devam ederek şunları söyledi: "İzmir, İstanbul'dan daha feci durumdadır. Başkan olduğumda el atacağım birinci konu deprem olacaktır. Çünkü bu bir can güvenliği meselesidir. Can güvenliği olmayanın evi de, sokağı da, şehri de olmaz. Can güvenliğinin ihalesi de olmaz."
Tüm İzmir'e jetormal enerji
Şu anda 8 bin evde kullanılan jetormal enerjiyi, küresel iklim değişikliği nedeniyle artık ısınmaya muhtaç hale gelen bütün İzmir'de kullanılır hale getireceklerini, jeotermal enerji ile bütün Türkiye'ye örnek olacaklarını, bütün Türkiye'yi doğalgaz konusunda olduğu gibi Rusya'ya, dışarıya el açmaktan kurtaracaklarını söyleyen Mustafa Bekaroğlu, "İzmir belediye başkanlığına talip olmakla çok büyük bir göreve, adeta bir bayrak taşımaya talip olduk. Biz İzmir'i belediye başkanı olarak ayağa kaldıracağız. İzmir ayağa kalktığı zaman Türkiye'ye de örnek olacaktır. İzmir'de ilk kurşun atılmıştır. Rahmetli Hasan Tahsin (Osman Nevres) İzmir'de ilk kurşunu atmıştır. Bu İstiklal Savaşı'nın başlangıcıdır. Ben olaya öyle bakıyorum. Bu da bir savaştır. Çünkü şu anda biz İstiklal savaşından daha zor bir savaş ile karşı karşıyayız" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.