Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın, 'Veda Hutbesinde İnsan Hakları' eserinde kadının ailedeki yeri hakkında şu bilgilere yer veriliyor:
"Kadın batınî ve mânevî tehlikelerden korunmalı, güzel vasıflarla donatılmalı, hayırlı insanlarla yuva kurması sağlanmalıdır. Aksi halde kadın bir nevi felakete itilmiş olur. Nitekim Resul-i Ekrem, "Kızını fasık kimseye veren, onunla ilişiğini kesmiş ve onu ateşe atmıştır" buyurur.
İslâm, karı kocâ arasındaki adâb-ı muaşeret kurallarını da o derece büyük bir hassasiyetle tarif eder ki, kadına verdiği değeri yalnız buradan bile anlamak mümkündür. Erkeğe; evlenirken düğün ziyafeti vermek, kadınla iyi geçinmek, kadının gönlünü hoş etmek için ara sıra şakalaşmak, çeşitli hususlarda kadını sevk ve idare etmek, iffet ve namusunu korumak, geçimini sağlamak, kadına hayırlı bilgi ve malumatları öğretmek veya öğrenmesini temin etmek, kadının yanlış tutumları varsa usulüne uygun olarak düzeltmek ve eğer Allah'ın hoşnut olmadığı boşanma vuku bulursa bu hususta da adâlet ve edebe riâyet etmek gibi vazifeler verilmiştir.
Şimdi diyoruz ki: Kadının yerini, hak ve hukukunu gündem yapanlara, İslâm'ın bu hususta getirdiği, kural ve kaideleri inceden inceye etüd etmelerini tavsiye ederiz. Cenab-ı Hak, "Onlarla güzel geçinin, iyi muaşerette bulunun" (Nisa: 19) ve "Yakın arkadaşına iyilik et" (Nisa: 39) buyurmak suretiyle kadını korumayı ve ona iyi davranmayı emretmiştir. Resûlullah (s.a.v) kadının kötü yönlerine katlanmayı ve bunun ecrinin büyük olduğunu da haber vermektedir: "Karısının kötü huyuna tahammül eden erkeğe Allah, ibtilaya sabreden Eyüb (as)'a verdiği mükafat gibi mükafat verir. Kocasının kötü huyuna tahammül eden kadına da Firavun'un nikahında bulunan Asiye'ye verdiği mükafatı verir." İslâm, kadına iyi davranmayı, kâmil imanın ve güzel ahlâkın ölçüsü kabul eder. "Müminlerin iman yönünden en kamili, ahlâkı en güzel olanı ve ailesine karşı en çok lütufkar davrananıdır." (Tirmizi). "Hayırlınız ailesine iyi davrananızdır. Ben ise aileme karşı en iyi davrananızım." (Tirmizi). Demek ki örnek aile kurma ve devam ettirme hususunda da taklit edilecek numune Resul-i Ekrem'dir.
İslâm, kadına bu değeri verip onu korurken, erkeğe de hissi davranıp, kadının yanlış temayüllerine mahkum olmamayı emreder. Zira İslâm'da aslolan, Allah'a kulluk yolunda istikamettir. Bu istikameti ister erkek bozsun, ister kadın; İslâm bunu hoş karşılamaz. Resul-i Ekrem, "Kadına kulluk eden (kılıbık)lar helak oldu" buyurarak ifrad ve tefridi kaldırmış, kadın erkek arasındaki dengeyi oturtmuştur. Keza İslâm, kadının fıtrî zaaflarını kabul eder ve ona müsamaha gösterilmesi gerektiğini beyan eder. "Kadın eğe kemiği gibidir. Onu doğrultmak istersen kırarsın." (Buhari-Müslim).
İslâm, kadına yapılan harcamayı Allah yolundaki tasadduktan üstün tutmuştur. Hadis-i şerifte: "Allah yolunda harcadığın para, bir köle azad için verilen para ve ehl ü iyaline sarf ettiğin paralar yok mu? İşte bunların en büyüğü ailene sarf ettiğin paradır" (Müslim) buyurulmuştur. İslâm'da, kız çocuğuna büyük önem verilmiş, onu koruma konusunda hassas ölçüler getirilmiştir: "O diri diri gömülen kız çocuğunun niçin öldürüldüğü sorulacak." (Tekvir: 89). İslâm'da kız çocuğunun fazileti de övülmüştür. Allah'ın Resulü, "Her kimin kız çocuğu olur da, onu terbiye eder ve terbiyesini güzel eder, gıda verir ve gıdasını güzel verir, Allah-ü Teâlâ'nın kendisine verdiği nimetlerden ona da bolluk gösterirse, o kız çocuğu, onun için bereket ve cehennemden kurtulup, cennete girmesi için bir kolaylık vesilesi olur." buyurmuştur. Diğer hadis-i şeriflerde de: "Kimin iki kız çocuğu veya iki kız kardeşi olur da, maişetlerini güzelce sağlarsa, onunla ben cennette şöyle beraberiz." "Kim ki Müslümanların çarşısına gider, oradan bir şey alır, eve gelir ve bunu çocuklarına verirken erkekleri değil de kızları tercih ederse, Allah o kimseye rahmetle bakar. Allah kime rahmetle bakarsa ona azap etmez." buyurulmuştur. (devam edecek…)
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020