‘Kalbini mescit eyle’
Kalbini mescid eyle; orada Hakk'a kulluk et ve yalnız Allah'ı çağır, başkasını anma
14.01.2023 08:42:00





Kalbini mescid eyle; orada Hakk'a kulluk et ve yalnız Allah'ı çağır, başkasını anma. "Mescidler Allah içindir; orada Allah'tan gayrisine dua etmeyiniz." (Cin, 18) mealine gelen âyet-i celilenin mânasını düşün.
Kul, derece derece yükselir. İslâm olur, sonra imana kavuşur. Sonra ikana, marifet hâline, sonra ilim tecellisine, sonra sevgiye, sonra sevilmeye, daha sonra aramaya başlar.
Daha sonra bunu da bırakır, artık aramaz, aranır. Artık bu kul, kemâl sahibidir, aklına aldığını bırakmaz. Anmakta olduğu herhangi bir şeyi unutmaz.
Gaflet uykusuna dalarsa uyandırırlar. Kötü bataklığa düştüğü zaman ikaz edilir. Herhangi bir emir tevdi edilirse yapar ve ikbal kazanır; daima konuşturulur, susması istenmez.
Bu zât, her hareketinde ayıktır. Kalp aynası saf ve temizdir. Çünkü o daima kalbini kirlerden beri kılar. O zâtın dışına bakılsa derhal ruhundaki temizlik sezilir. Bu temizlik ona Peygamber'inden veraset yoluyla gelmiştir; dışı uyur, ama kalbi uyumaz.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz'in gözleri uyurdu; ama kalbi her an ayık dururdu. Her yanı nur olmuştu. Önden geleni gördüğü gibi arkadan geleni de görürdü.
Bu hâl herkese hâlince nasip olur. Hiç kimsenin hâli öbürüne uymaz. Peygamber (s.a.v) Efendimiz, bu mânayı şöyle dile getirdi: "Hiç kimse diğer kimse gibi ayık olamaz; karakter bakımından biri, diğerine uymaz."
Şu var ki, büyük velîler ve varlığını Hak varlığına katanlar, hep birden, Peygamber (s.a.v) Efendimiz'den artan sofraya konuk olurlar. İçtiği ilâhi şarabın kalanıyla doyarlar.
O ummandan bir katre, iç âlemlerini coşturmaya yeter. O keramet dağından tozan bir zerrecik varlıklarını yükseltmeye kâfi gelir. Çünkü bunlar, onun vârisleridir. Çünkü bunlar, O'nun yoluna canla başla girmişlerdir. O'na varlıklarını vererek yardım ederler. Her yolunu kaybedene, o büyük Peygamber'i (s.a.v) gösterirler.
Halka din ilmini öğreten onlar, her iyiliği yapan yine onlar olur. Allah'ın selâmı onlara olsun, sevgisi onlara olsun.
Ayrıca o büyük zatlardan, gelenek yolu ile kıyamete kadar fayda alanlara da olsun." 8Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden)
Kul, derece derece yükselir. İslâm olur, sonra imana kavuşur. Sonra ikana, marifet hâline, sonra ilim tecellisine, sonra sevgiye, sonra sevilmeye, daha sonra aramaya başlar.
Daha sonra bunu da bırakır, artık aramaz, aranır. Artık bu kul, kemâl sahibidir, aklına aldığını bırakmaz. Anmakta olduğu herhangi bir şeyi unutmaz.
Gaflet uykusuna dalarsa uyandırırlar. Kötü bataklığa düştüğü zaman ikaz edilir. Herhangi bir emir tevdi edilirse yapar ve ikbal kazanır; daima konuşturulur, susması istenmez.
Bu zât, her hareketinde ayıktır. Kalp aynası saf ve temizdir. Çünkü o daima kalbini kirlerden beri kılar. O zâtın dışına bakılsa derhal ruhundaki temizlik sezilir. Bu temizlik ona Peygamber'inden veraset yoluyla gelmiştir; dışı uyur, ama kalbi uyumaz.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz'in gözleri uyurdu; ama kalbi her an ayık dururdu. Her yanı nur olmuştu. Önden geleni gördüğü gibi arkadan geleni de görürdü.
Bu hâl herkese hâlince nasip olur. Hiç kimsenin hâli öbürüne uymaz. Peygamber (s.a.v) Efendimiz, bu mânayı şöyle dile getirdi: "Hiç kimse diğer kimse gibi ayık olamaz; karakter bakımından biri, diğerine uymaz."
Şu var ki, büyük velîler ve varlığını Hak varlığına katanlar, hep birden, Peygamber (s.a.v) Efendimiz'den artan sofraya konuk olurlar. İçtiği ilâhi şarabın kalanıyla doyarlar.
O ummandan bir katre, iç âlemlerini coşturmaya yeter. O keramet dağından tozan bir zerrecik varlıklarını yükseltmeye kâfi gelir. Çünkü bunlar, onun vârisleridir. Çünkü bunlar, O'nun yoluna canla başla girmişlerdir. O'na varlıklarını vererek yardım ederler. Her yolunu kaybedene, o büyük Peygamber'i (s.a.v) gösterirler.
Halka din ilmini öğreten onlar, her iyiliği yapan yine onlar olur. Allah'ın selâmı onlara olsun, sevgisi onlara olsun.
Ayrıca o büyük zatlardan, gelenek yolu ile kıyamete kadar fayda alanlara da olsun." 8Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.