Hiç şüphesiz insanın yaratılması ve dünyaya gönderilmesi Rabbimizin takdiridir. Külli iradesi ile bizleri dünyaya gönderen Cenab-ı Hak, biz insanoğlunu sadece bir amaç için yaratmıştır. "Ben insanları ve cinleri ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat, 56). İbadet için yaratılan insanlar içerisinde, bu ilahi emre uyanlar sadece Müslümanlar olmuştur. Kâfirler, yani hakkı bâtılla örtmek isteyen insanlar, yaradılış gayelerinin aksine isyan içinde olmuşlar ve olmaktadırlar.İnsanoğlu yaratıldığından bu yana yani Hz. Adem (a.s)'dan, günümüze iman-küfür mücadelesi olmuştur. Günümüzde de bu mücadele amansız bir şekilde sürmektedir. Ancak günümüzdeki Müslüman kavramı muğlak bir hal almıştır. Cenab-ı Hak nasıl bir iman istiyor, bu iman sahibi insanın nasıl bir kalbi olmasını istiyor, bu konuyu incelemek sorumuzun cevabı olacaktır inşaallah."Ben iman ettim" demek bir iddiadır. Yani açıkça "ben iman ettim" diyebiliyorsanız bunun ispatı olan ibadeti de hiçbir şeyi ortak etmeksizin Allah için tam olarak yapabilmelisiniz ki, iddianızı ispat edebilesiniz. Yapılacak ibadet ise Efendimiz (s.a.a)'in bizlere öğrettiği gibi olmalıdır. Halis bir şekilde olmalıdır ki, kalbimizi temizleyebilsin. Elbette kalbimiz manen ve madden en önemli yerimizdir. Nitekim Cenab-ı Hak bir hadis-i kutsi'de, "Ben hiçbir yere sığmam ancak mü'min kulumun kalbine sığarım" diye buyurması kalbin önemini gösterir. Kılınacak namazlarla ve yapılacak salih amellerle manen Cenab-ı Hakka yaklaşarak ve Efendimiz (s.a.a)'den Ehl-i Beyt yoluyla gelen zikr-i İlahi ile Cenab-ı Hakkın misafirhanesi olan kalbimiz tertemiz olur.Her halükarda iman ve salih amel hali ile hallenmeliyiz ki Rabbimizin rızasını kazanabilelim. Günümüzde bu iman ve salih amel kavramı Müslüman olduğunu iddia edenler tarafında çarpıtılmaktadır. Örneğin kandil gecesi Efendimiz (s.a.a)'in adı anılmadan haçlı papaz ve hahamlarla kardeşlik mesajları verenler salih amel bir yana kalsın, Allah'a isyan etmektedirler. Bu amelleri işleyenlerin makamı-mevkii önemli değildir. Önemli olan Allah'ın rızası var mıdır, yok mudur. El cevap yoktur. Bunların örnekleri o kadar fazladır ki, ben hepsini söylemeyeceğim. Amacım doğru ve yanlışı, hakkı ve bâtılı anlatmak ve bâtıl olan amelleri işleyip "biz hak yolundayız" diye iddia edenleri boş hayallerde olduklarını göstermektir. İnsanlarımızın büyük çoğunluğu yaptıkları amellerde hakkı gözetmemektedirler. Adeta hıristiyanların ve yahudilerin haham ve papazlarını rabler edinmeleri gibi İslam'da olmayan fiilleri İslam'mış gibi gösterenleri de önder edinmişlerdir. Bu yanlış yoldan gidenler geçici dünya hayatında belki biraz menfaat kazanabilirler ancak, ahiretlerini az bir pahaya sattıkları için ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaklardır.Benim sorum, Müslüman olduğunu iddia eden ve peşlerindeki insanları anlamsız mecralara sürükleyenlere olacaktır. Ülkemizdeki sözde cemaat liderleri, sorum size: Hangi inançla İslam'ın yasak ettiği onlarca emri yasak sınırlarının içinden çıkaran anlayışı desteklediniz ve sizleri takip edenleri uyarmadınız? Yeni bir din mi icad ettiniz yoksa? Ya da Allah'tan başka korktuklarınız mı var? Öyle bir Müslüman modeli icad ettiniz ki hakkı gizleyen, küfrü savunan, bâtıldan yana haçlının güçlü olduğunu savunan bir model. Bu mudur, Efendimizin bizlerden isteği Ehl-i Beyt yolu? Bu değildir. Asla ve asla değildir. Yazıma Asr Suresi'nin anlamıyla son vermek istiyorum: "Asr'a yemin olsun ki insanlar hüsrandadır. Ancak iman eden, salih amel işleyen, insanlara hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır."Hamd olsun iman eden salih amel işleyen, hakkı ve sabrı insanlara her platformda tavsiye eden Ehl-i Beyt anlayışı içindeyiz.
H. İbrahim TALAY / diğer yazıları
- Kısır politika ve milli siyaset / 31.05.2020
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018