Kargo çalışanları dert küpü
Koronavirüs salgını nedeniyle dünya çapında yüz milyonlarca insanın evinde karantinaya girmesiyle birlikte internet üzerinden alışverişlerde artış yaşanıyor. Kargo çalışanlarına göre bu nedenle hem kendileri, hem aileleri hem de müşteriler risk altında.
26.04.2020 18:01:00





Koronavirüs salgını nedeniyle iş yükleri katlanan kargo çalışanları, bu dönemde yaşadıkları zorlukları sosyal medya üzerinden dile getiriyor. Örneğin Yurtiçi Kargo çalışanları önce şikayet ve taleplerini duyurmak için kendi aralarında örgütlenmeye başladı, şimdi ise "Patronların Ensesindeyiz" dayanışma ağı üzerinden tüm ülkedeki farklı firmalardan kargo çalışanlarını bir araya getirmeye çalışıyor. Yurtiçi Kargo'da 1.5 senedir dağıtımda çalışan Ateş (gerçek ismi değil), 'Evde Kal' çağrıları yapılmaya başlandığından beri iş yüklerinin arttığını söylüyor. "Bir kurye günde 100-150 kişiye kargo taşıyor. Bu anlamda bir süper taşıyıcı faktörü oynama riski var" diyor. Kargo çalışanlarının hem paketi teslim aldıkları, hem de teslim ettikleri yerde virüsü kapma ya da bulaştırma ihtimalleri var.
En riskli ikinci sektör
Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMSİS) Başkanı Kenan Öztürk bu nedenle "sağlık sektöründen sonra en büyük risk grubunda olanların taşıma sektörü" olduğunu söylüyor. Türkiye'de faaliyet gösteren büyük kargo şirketlerinin temsilcisi Kargo, Kurye ve Lojistik İşletmecileri Derneğine (KARİD) göre sektörün Türkiye çapında 10 bin sabit merkezi ve yaklaşık 100-110 bin çalışanı var. Çalışanlar Covid-19'a yakalanma riskini azaltmak için çalışma saatlerinin azaltılmasını istiyor. KARİD Başkanı Aslan Kut ise, iş yükünün arttığı ve çalışma saatlerinin uzadığının "doğru olmadığını" savundu. Kut, "Bu dönemde şirketten şirkete giden gönderiler yüzde 50-60 azaldı. Şirketlerden şahıslara giden gönderiler eski seviyesini koruyor. Toplam iş hacmi artmadı" dedi.
Gereksiz yoğunluk var
Kargo çalışanlarının koronavirüse yakalanma risklerinin azaltılması için taleplerinden bir diğeri, salgın süresince 'tıbbi gereçler, temizlik ürünleri ve gıda ürünleri' hariç kargo alımının durdurulması.
Acil ihtiyaç haricindeki alışverişlerin durması halinde iş yüklerinin de azalacağını vurgulayan Ateş, çoğunlukla tişört ve pantalon gibi 'gereksiz şeylerin'" sipariş edildiğini belirterek, "Bir siparişte şarap soğutma kovası taşıdım. Böyle bir şey olduğunu ilk orada öğrendim. Salgın sürecinde böyle lüzumsuz şeyleri taşımak bizim zorumuza gidiyor" diyor. Ancak KARİD kargo sektörünün "kamu hizmeti" olarak görüldüğüne dikkat çekti. Yurtiçi Kargo da kargo alımını durdurmanın "yasal olarak mümkün olmadığını" belirtti.
Ya ekmek parası, ya ölüm
TÜMSİS Başkanı Kenan Öztürk ise kargo çalışanlarının "ekmek parası ile ölüm riski arasında bir tercih" yapmaya zorlandıklarını ifade ederek, "Gerçekten her gün bu tedirginlikle işe gidip geliyorlar. Kendiliğinden tazminatını da geride bırakarak işi bırakan işçiler var" dedi. Öztürk, özellikle sendikanın olmadığı iş yerlerinden çok sayıda şikayet aldıklarını anlatarak, "Çok sayıda işçi bizi arıyor, 'maske bulamıyoruz, eldiven bulamıyoruz. 12 saat çalışıyoruz, fazla mesai ücreti alamıyoruz. Bari salgın döneminde 8 saat çalışalım diyoruz, bize kapıyı gösteriyorlar. Pozitif vakalar çıktı, teste dahi gönderilmiyoruz' diyorlar" dedi.
Çalışanlar dünyada da ayakta
Öte yandan dünyanın en büyük e-ticaret şirketi Amazon'un yüzlerce çalışanı hafta içinde ABD'de işe gitmeme eylemi başlattı. Fransa'da Amazon, çalışanlarını yeterince korumadığını kaydeden sendikalara karşı açtığı temyiz davasını kaybetti. Mahkeme, şirket sağlık ve güvenlik önlemlerini alana kadar, belirlediği acil ihtiyaç kapsamına girmeyen ürünlerin taşınmasını yasakladı. Bu kuralın ihlâli halinde şirket sipariş başına 100 bin Euro ceza ödemekle karşı karşıya. Uluslararası Af Örgütü, Amazon'un kurucusu Jeff Bezos'a çalışanların çalışma koşulları ile ilgili endişelerini giderme çağrısı yaptı. Amazon'un dünya çapında 800 binden fazla çalışanı bulunuyor. HABER MERKEZİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































