Üç Kasım 2002 seçimlerini daha dün gibi hatırlıyoruz.Mevcut iktidar partisi üzerinden hem ülkemiz için hem de bölgemiz için sinsi planlarını hazırlamış olan güçlerin, kurulalı daha üç ay olan AKP'yi nasıl cilaladıklarını, nasıl da "bulunmaz Bursa kumaşı" olduğunu millete takdim ettiklerini unutmadık."Bayram değil seyran değil bu sevda nereden çıktı?" diye sorup-sorgulamaya vakit bulamadan, ecnebi güçlerin 24 saat durmadan vardiya usulü cilalama seanslarının sebebini anlamadan 3 Kasım seçimleri gelip açtı.Bütün plan ve programlarını, bütün yatırımlarını söz konusu partiyi tek başına iktidar yapmak üzerine kurgulayan ecnebi güçler başardılar ve 2002 seçimlerinde AKP'yi tek başına iktidar koltuğuna oturttular.Bizim hacımız-hocamız "bizim parti kazandı, çalıştık iktidar olduk" naraları atarken, iktidarlarının üzerinden daha dört ay geçmişti ki haçlı-siyonist ittifakın işgal güçleri yanıbaşımızdaki kardeş, komşu Irak'ı işgal ettiler.Hacının-hocanın "bizim parti" diye sahiplendiği söz konusu iktidarın Irak işgaline gizli-açık sağladığı desteği, İncirlik'ten kalkmasına ve Bağdat'ı bombalamasına izin verdikleri Amerikan uçaklarının sorti sayısının beş binlere ulaştığını görünce, dış güçlerin neden bu parti için kesenin ağzını sonuna kadar açtıklarının sebebi anlaşıldı.İktidarlarının ikinci yılında 2004'te Süleymaniye'de Türk subaylarının başlarına çuval geçirilmesi üzerine, o günkü Başbakana; "Amerika'ya nota verecek misiniz?" sorusu sorulunca "ne notası, müzik notası mı bu" cevabını vermişti ve yavaş yavaş seçim öncesi "Bayram değil seyran değil nereden çıktı bu sevda" sorusunun cevabı da netleşmeye başlamıştı.Hacımız-hocamız 3 Kasım seçimlerinde kazanılan zafer sarhoşluğu ile naralarını sürdürürken ve daha sonra paralel ilan edilecek olan çevrenin bütün yayın organları "Türkiye iktidarını bulmuştur" manşetlerinde yarışırlarken söz konusu iktidar kendisine iktidar koltuğunu ikram eden iç ve dış çevrelere bol keseden ikramlarına başladı ve tabii ülke de yavaş yavaş kan kayına başlamış oldu.AKP'nin 3 Kasım seçimlerinden sonra oturduğu iktidar koltuğundaki "cicim ayları, cicim yılları" bitince, özelleştirme adı altında ülke kaynakları düzineler halinde ecnebi şirketlere peşkeş çekilmeye başlandı ve hem devlet hem de millet fakirleştikçe fakirleşti ve 7 Haziran seçimlerinde seçmenin kısmen uyandığına şahit olduk.BOP projesi ile bölgemizin ne halde getirildiğini, "Arap Baharı" safsatasını lütfen hatırlayalım.Aynı proje kapsamında ülkemizde sıfırlanmış olan terörün nasıl da palazlandığının sonuçlarını zaten her gün yaşıyoruz, unutmak mümkün değil.Şimdi tekrar bir seçim sandığı kapımıza dayandı ve millet olarak yapılanlardan hesap sorma fırsatı bir kez daha elimize geçti.1 Kasım sabahı sandığa giderken milletimiz "Kasım'dan Kasım'a ne değişti, neler değişti, ne kazandık neler kaybettik?" sorularını mutlaka cevaplayarak sandık başına gitmelidirler.Yaşı müsait olanlar, olaylara aşırı partizanca bakmayanlar "Kasım'dan Kasım'a" ülkemizin, milletimizin ve İslam aleminin uğradığı kayıpların öyle yenilir-yutulur cinsten olmadığını görüp teslim edeceklerdir.Lütfen biraz basiret?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024