Derin gafletinizden ötürü daha önce farkına varamamış olabilirsiniz.
Kafanızda kavak yelleri estiğinden ve bir zamanlar kılıcınızın her iki tarafı da kestiğinden ötürü yaşadığınız ve yaşattığınız çok ciddi kayıpların farkında olamamış olabilirsiniz.
Küresel güçlere aşırı bel bağladığınızdan, onların fermanlarını hayata geçirmek için müthiş derecede coşup çağladığınızdan, onlarla gülüp onlarla ağladığınızdan ve dahi kendi insanınızın yüreğini dağladığınızdan dolayı ülkenize ve insanınıza yaşattığınız kayıpları unutmuş olabilirsiniz.
Makam-mevki sarhoşluğundan, kısa zamanda mal ve mülke gark olmaktan ve hesapsız servetlere erişmekten ötürü uğradığınız ve uğrattığınız derin kayıpların farkına varamamış olabilirsiniz.
Geride kalan yıllar içerisinde şahsi kasanıza ve ailevi kesenize kattığınız kabarık servet ve sermayenizi hesap ederken ülkeye yaşattığınız devasa kayıplar, toprak ve servet kaymaları gözünüzden kaçmış olabilir.
Sebep olduğunuz, bizzat yol açtığınız toprak kaymaları, ülke sermayesinin ve kaynaklarının el değiştirmesi sırasında aşını-işini kaybedenleri, atölyesini-fabrikasını kaybedenleri, yıllar içinde canını dişine takarak biriktirdiği servetini kaybedenleri görmemiş ve dahi feryadlarını duymamış olabilirsiniz.
Geçen yıllar içinde, geride kalan on yıllar içinde, servet yığmakla, etrafınıza makam ve mevki dağıtmakla uğraşırken, çevrenizde bir mutlu azınlık oluştururken kaybettiğiniz ölçüler, kaybettiğiniz ilkeler, yok ettiğiniz hassasiyetler yanında son yaşadığınız kayıplar devede kulak bile sayılmazlar.
Kayıplar var kayıplardan içeri.
Kimsesizlerin kimsesi olma hassasiyetinizi kaybettiniz.
Yetimi-yoksulu, fakiri-fukarayı, garibi-gurebayı arama, sorma, ihtiyaçlarını giderme, onların da düze çıkmalarını sağlayacak düzenlemeler yapma huyunuzu kaybettiniz.
Helal-haram sınırlarını gözetme gayretinizi kaybettiniz.
Sadece ve daima israf edebiyatı yaptınız ama israftan kaçınma hassasiyetinizi kaybettiniz.
Yaptığınız her düzenlemede, açıkladığınız her yeni programda sürekli vergileri tabana yaydınız ama refahı, huzuru, bolluğu ve rahatlığı bir avuç mutlu azınlığa tahsis ettiniz.
Kaybettiğiniz ölçüler, kaybettiğiniz ilkeler ve kaybettirdiğiniz kaynaklar yanında son yaşadığınız kayıplar ceviz kabuğunu bile doldurmaz.
Kayıplar var kayıplardan içeri.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024