logo
28 MART 2024

Kaynaklar değil ihtiyaçlar sınırlı

28.11.2005 00:00:00


"Milli Ekonomi Modeli, insanın sınırlı ihtiyaçlarının sınırsız kaynaklardan karşılanması ilmi; ve yine ülkelerin gerektiğinde her türlü mal ve hizmeti üretebilme gücüne sahip olmasının yanı sıra iç ve dış harcamalarını borçlanmadan temin edebilmesinin formülüdür. Bu yönüyle Milli Ekonomi Modeli, ülkelerin ve milletlerin kalkınmasının ve ekonomik bağımsızlığının tek yoludur." diyen Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi:

"Batının insana bakışı ile şekillenen iktisat sistemleri ekonominin konusunu 'insanın ihtiyaçlarının sınırsız olduğu yanlışı' üzerine bina etmişlerdir. Tezimize göre; kaynakların, insanların ihtiyaçlarına yetmeyeceği yönündeki iddia yanlıştır. Tam tersine insanoğlunun her bir ihtiyacı için, uzayda ve dünyada, 'hem sınırsız, hem de sürekli yenilenen' binlerce kaynak mevcuttur. Buna karşılık sınırlı olan ise insanın ihtiyaçlarıdır. Şayet bir sınırsızlıktan bahsedilecek ise bu 'onun ihtirasları'dır. Yoksa insanın yemek, içmek, ısınmak, giyinmek, barınmak vb. çok karmaşık olmayan sınırlı ihtiyaç kalıpları varken, bu ihtiyaçlarını karşılamak üzere yüzlerce hatta binlerce kaynak saymak mümkündür." Para üretimi tahrik unsurudur"Kapitalist anlayışa göre para, sadece mübadele ve tasarruf aracıdır. Bu anlayışta paranın 'tahrik unsuru olması' ve 'emek ve üretimin karşılığı olması' özelliği yok sayılmaktadır. Milli Ekonomi Modeline göre paranın 4 temel özelliği vardır.1-Modelimizde para, emeği tahrik ederek mal ve hizmet üretimini sağlayan bir araçtır.Yani para, diğer iktisat ekollerinin iddia ettiği gibi ekonomiler üzerinde 'etkisiz eleman' değildir. Bilakis,  işlemci olarak, üretim ve tüketimle ilgili niyetlerin açığa ve ortaya çıkmasına vesile olmaktadır. Bu özellik yalnızca Milli Ekonomi Modeli ile iktisat literatürüne girmiştir.2- Emeğin ve üretimin karşılığıdır. Para, harekete geçirdiği emeğin ürettiği mal ve hizmetin karşılığıdır. Üretimi devreye koyacak paranın başlangıçta karşılığı olmayabilir. Ama üretimle beraber para, kendi karşılığını hatta daha fazlasını oluşturma kabiliyetindedir. Paranın bu vasfı da yalnızca Milli Ekonomi Modeli ile ortaya çıkmıştır. Milli Ekonomi anlayışında piyasalarda dolaşan para maliyetsiz olduğu için, emeği tahrik edecek ve üretim faktörlerini devreye koyacak para da maliyetsizdir. Başlangıçta zati değeri olmayan para, emeği tahrik etmek ve devreye koymak suretiyle, mal ve hizmet üretimini sağlayarak kendine karşılık bulur. Emeğin ve üretimin karşılığı olarak devreye girecek olan para, atıl duran insanların emeğini harekete geçirir. 3-Para bir değişim (mübadele) aracıdır. Değişimin tam olarak yapılabilmesi için piyasada yeterli miktarda paranın bulunması gerekmektedir. Liberal ekonomilerde tedavüldeki bu para maliyetlidir. Maliyetli para üretimde kısıntıya neden olur. Talep daralması da görülür. Liberal anlayışta temel yöntem olan paranın faizle piyasadan çekilmesi, mübadelenin sağlıklı yapılmasını engeller. Paraya olan ihtiyacın emisyonla piyasalara iadesi engellenerek piyasalara para satanların önü açılmış olur. Neticede toplum, tüketim kabiliyetini kaybeder ve en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz olur. Artan dünya nüfusunun tüketim yapamaması, üretim miktarının yetersizliğinden değil, insanların o tüketimi yapacak paradan mahrum olmalarından kaynaklanmaktadır. Milli Ekonomi Modeli'nde mübadele için piyasada olması gereken para maliyetsizdir. Bu sayede paranın piyasalarda dönmesi, serbestçe dolaşımı, reel ekonomiye katkısı sağlanmaktadır. Mübadelenin yaygın şekilde yapılmasını sağlayan Milli Ekonomi Modeli, üretilen mal ve hizmetin değerinde mübadele yapılabilmesi için arz ve talebin dengede olmasını şart koşar. Milli Ekonomi Modeli'nde denge, belirli bir matematik ölçüsü içerisinde, arz ve talebin bazen ayrı ayrı, bazen de aynı anda emisyonla desteklenmesiyle sağlanır. Bu yaklaşım sürekli büyümenin de formülüdür.4- Paranın tasarruf özelliği vardır. Liberal ekonomilerde paranın tasarruf edilmesindeki amaç faizle para kazanmaktır. Liberal anlayışın değer saklama aracı olarak paraya yüklediği fonksiyonlar:a- Paranın üretimden çıkıp, reel ekonominin dışına kaymasına, b- Paranın tekelleşmesine, c- Dünyada üretilen mal ve hizmetin global güçlerin eline verilmesine, d- Üretim maliyetlerinin artmasına,e- Talebin daralmasına, f- İşçi ücretlerinin ve verimliliğin düşmesine neden olur.Milli Ekonomi Modeli'nde piyasadaki para maliyetsiz olduğu için değer saklama aracı olarak para, a- Mal ve hizmet üretimi, b- Günlük tüketim ihtiyacının karşılanması, c- Düğün, seyahat, hastalık gibi ileriye dönük ihtiyacın karşılanması için tasarruf edilir.Tasarruf aracı olarak paraya yüklenen fonksiyon a- Paranın serbest dolaşımına, b- Üretim ve talebin artmasına, c- Gelir dağılımının düzelmesine neden olur."
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

BDDK, Seçil Erzan'ın telefonundaki yazışma ve tape kayıtlarını inceleyecek

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama dosyasına, BDDK tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen cevap yazısı eklendi.
28.03.2024 09:46:00 / Güncelleme: 28.03.2024 09:55:06
Anadolu Ajansı
BDDK, Seçil Erzan'ın telefonundaki yazışma ve tape kayıtlarını inceleyecek
BDDK, Seçil Erzan'ın telefonundaki yazışma ve tape kayıtlarını inceleyecek

Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen 2'si tutuklu 7 sanığın yargılandığı dolandırıcılık davasında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca (BDDK) savcılığa gönderilen yazıda, ortaya çıkan deliller doğrultusunda sanık Seçil Erzan'ın telefon kayıtlarında yeni bir inceleme yapılması gerektiği bildirildi.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama dosyasına, BDDK tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen cevap yazısı eklendi.

Yazıda, dava aşamasında ortaya çıkan bilgi ve belgeler ile müştekilerin iddia ettikleri suçlamalar kapsamında yeni bir inceleme yapılmasının gerekli olduğu kaydedildi.

Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek

BDDK'nın, "Seçil Erzan'ın WhatsApp üzerinden, başta banka görevlileriyle yaptığı yazışmalarının ve varsa telefon tape kayıtlarının kurumumuzca yürütülen inceleme açısından oldukça kritik önem taşıyabileceği değerlendirilmiştir." ifadelerini kullandığı yazıda, Erzan'ın yazışma dökümünün kurumun görevlendirdiği ilgili kişilere gönderilmesi talep edildi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın, bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.

İddianamede, müşteki Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu anlatılıyor.

Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu, kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.

İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturup, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.

Seçil Erzan'ın 252 yıla kadar hapsi isteniyor

Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 69 yıldan 226 yıla kadar hapsi istenen ana iddianamenin ardından hazırlanan yeni iddianameyle Erzan hakkında istenen hapis cezası da yükseldi.

Erzan'ın, 77 yıldan 252 yıla kadar hapsinin talep edildiği iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor. 

Bakan Işıkhan: "Kişi başı milli gelir tarihin en yüksek seviyesine geldi'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Kapaklı Belediyesi'nde iş insanlarıyla bir araya geldi. Işıkhan, kişi başı milli gelirde tarihin en yüksek seviyesine geldiklerini ifade etti.
27.03.2024 22:18:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Işıkhan: "Kişi başı milli gelir tarihin en yüksek seviyesine geldi'
Bakan Işıkhan: "Kişi başı milli gelir tarihin en yüksek seviyesine geldi'

Bakan Işıkhan, cadde üzerinde esnaf ve vatandaş ziyaretlerini tamamlamasının ardından Kapaklı Belediyesi'nde iş insanlarıyla 'Türkiye Yüzyılı'nda Çalışma Hayatı Buluşmaları' adlı toplantıya katıldı.

'Her alanda geliştirmeye devam edeceğiz'
Burada bir konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Neredeyse her gün bir başka ilimizde vatandaşlarımızla milletimizle bir araya gelmeye devam ediyoruz. Rabbim güç verdikçe de vatanımızın her karış toprağını adım adım gezmeye 81 il, 922 ilçemizin tamamını Türkiye Yüzyılı'na hazırlamaya devam edeceğiz. Tekirdağ, gerek tarımı, gerek sanayisi, endüstrisi, ticaretiyle hem ülkemiz hem de dünya için büyük önem taşıyan şehirlerimiz arasında yer alıyor. Binlerce yıldır, medeniyetlere ev sahipliği yapmış, üretimin alın terinin yurdu olmuş bir yer burası. Maşallah Tekirdağ'ın büyük bir potansiyel var, Tekirdağlılarda muazzam bir dinamizm var. Bu noktada sizlerin fikirleri ve önerileri bizler için, şehri yönetenler için yol gösterici olmalıdır. Bizler; devlet millet el ele yürümenin, ülkemizi ve milletimizi birlikte büyütmenin en güzel örneklerinden birisini Tekirdağ'da ortaya koyalım istiyoruz. Çalışma hayatından sosyal güvenliğe kadar inisiyatif aldığımız her konuda her daim sizlerle istişareyi, iletişimi, diyaloğu ön planda tutmaya devam edeceğiz. Birlik ve beraberlik ruhuyla, başta çalışma hayatı olmak üzere Türkiye'yi küresel anlamda hak ettiği konuma taşıyacak her alanda geliştirmeye devam edeceğiz. Biliyorsunuz 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. Dolar bazında milli gelir, Türkiye tarihinde ilk kez 1 trilyon doları aştı. Kişi başına Milli Gelir de, 13 bin 110 dolarla, tarihin en yüksek düzeyini gördü. Bu hafta 2023 yılı işgücü verileri açıklandı. 2023 yılında işsizlik oranı bir önceki yıla göre 1 puanlık azalışla yüzde 9,4 seviyesine geriledi. İşsiz sayısı 2023 yılında, bir önceki yıla göre 318 bin kişi azalarak 3 milyon 264 bin kişiye geriledi. Toplam işsizlik oranı ve genç işsizlik oranı son 10 yılın en düşük seviyesine geldi. Hem kadın, hem genç, hem de toplam istihdam oranı ve işgücüne katılım oranı son 21 yılın en yüksek düzeyine yükseldi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacağız inşallah. Bunu nasıl gerçekleştireceğiz' Tabi ki sizlerle' dedi.

"Bayram ikramiyelerini yüzde 50 artırdık'
Ramazan Bayramı'nda emeklilere ikramiye uygulamasının ilk kez AK Parti döneminde başlatıldığını ifade eden Işıkhan, "Biliyorsunuz muhalefetin aklına milletimiz seçimden seçime geliyor. Biz ise her daim imkanlarımız ölçüsünde, milletimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta, Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı emekli ve ölüm aylığı hak sahiplerine banka promosyonunu 2017'de biz başlattık. Önümüzde Ramazan Bayramı var. Bayramlarda emeklilerimize bayram ikramiyesi uygulamasını da biz başlattık. Bu yıl ikramiyeyi yüzde 50 artırdık. Emeklilerimize bu dönemde Banka Promosyon tutarlarını kamu bankalarında 2 katına çıkardık. Milletimiz pek fark edemeyebiliyor ancak vatandaşlarımızın dünyanın en ileri seviyesinde sağlık hizmeti almasının arkasında da önemli bir harcama var. AK Parti döneminde, SGK tarafından ödenen ilaç sayısını 3 katına çıkardık. Geçtiğimiz 1 yılda Sosyal Güvenlik Kurumumuz tarafından yapılan sağlık ve ilaç harcaması tam tamına 553 milyar lira oldu. Bu çok ciddi bir rakam. Emekli aylıklarına ödediğimiz tutarın yarısına yakınını ayrıca sağlık harcamaları ve sağlık hizmetleri için ödüyoruz. Bunun dışında yine SGK tarafından son 1 yılda 206 Milyar lira, teşvik ve destek ödemesi yaptık. Son 5 yılda yaşadığımız Pandemiyi, bölgemizdeki savaşları ve asrın felaketini dikkate alırsanız, vatandaşlarımızı asla mağdur etmeden hizmetlerimize kesintisiz devam edebildiğimizi, bu güçte bir devlet olduğumuzu görürsünüz. Şurası çok önemli; ülkemizin gücü büyük ölçüde yerel yönetimlerimizin gücünden geliyor. Kalkınma yerelden başlar hakikatine istinaden yerelde ne kadar güçlü olursak genel icraatlarimizin de o derece güçlü olacağına inanıyoruz. Çünkü şunu hepimiz çok iyi biliyoruz ki; gelişim, ilerleme ve kalkınma yerelden başlar' diye konuştu.

Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü

Trabzon'un Hayrat ilçesi Balaban Mahallesi'nde içme suyu isale hattı çalışması sırasında meydana gelen göçükte 3 işçi toprak altında kalarak hayatlarını kaybetti.
27.03.2024 15:16:00 / Güncelleme: 27.03.2024 16:07:33
İhlas Haber Ajansı
Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü
Trabzon'da içme suyu isale hattı çalışmasında meydana gelen göçükte 3 işçi öldü
Alınan bilgiye göre, ilçenin Balaban Mahallesi'nde saat 13.30 sıralarında içme suyu isale hattı çalışması sırasında göçük meydana geldi.

Göçük altında kalan müteahhit firmaya bağlı 3 işçinin kurtarılması için AFAD ekipleri ve itfaiye ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda 3 işçinin cansız bedenine ulaşıldı.

Öte yandan Balaban Merkez mahallesinde yeni yapılan içme suyu şebekesi hattına test amaçlı su verilmesi sonucu yaşanan kazada 3 işçinin tazyikli suyun oluşturduğu heyelan sebebiyle toprak altında kaldığı iddia edildi.

Cenazeler Adli Tıp'a gönderildi

Trabzon'un Hayrat ilçesi Balaban Mahallesi'nde içme suyu isale hattı çalışması sırasında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden 3 işçinin cansız bedenleri Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Alınan bilgiye göre, ilçenin Balaban Mahallesi'nde saat 13.30 sıralarında içme suyu isale hattı çalışması sırasında göçük meydana geldi. Göçük altında kalan taşeron firmaya bağlı 3 işçinin kurtarılması için AFAD ekipleri ve itfaiye ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmalar sonrasında 3 işçinin cansız bedenine ulaşıldı.

Hayatını kaybeden işçilerin isimlerinin Mehmet Mahmut Allahverdi, İbrahim Keskin ve Dinçer Uzunosmanoğlu olduğu öğrenilirken, işçilerin cansız bedenleri otopsi için cenaze aracı ve ambulansla Trabzon Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.

Olayla ilgili açıklama yapan Hayrat Belediye Başkanı Mehmet Nuhoğlu, 'İller Bankası'nın yaptığı Trabzon Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (TİSKİ) içme suyu ana ishale hattında çalışan 3 işçimiz boruya kaynak yaparken üzerine gelen heyelanın altında kaldılar. Buraya daha önce hat döşenmişti. Borularda tekrar arıza olunca yeniden hat döşüyorlardı. Olay duyulur duyulmaz zaten burada ekskavatör-kato vardı. Hemen müdahale ettiler. 3 işçimiz rahmetli oldular. Cesetleri çıkartıldı. Üzerlerinde fazla da toprak yoktu ancak takdiri ilahi böyleymiş' dedi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.