Kendini sabote etmenin 7 yolu
Aslında başarısızlıktan değil, mükemmel olamama korkusundan kaçıyoruz; bu korku içimizdeki acımasız eleştirmeni besleyerek bizi en kritik anda işleri ertelemeye ve kendi kendimizi sabote etmeye itiyor. Başarının eşiğinde geri çekilmenizin nedeni tembellik değil, yüksek beklentilerin yarattığı kaygıdan kaçınma dürtüsüdür
03.10.2025 17:30:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Günlük hayatta hedeflerinize ulaşmaya çok yaklaştığınızda, tam da başarının eşiğinde durup kendinizi geriye çektiğiniz anlar oldu mu? Bu, çoğu zaman farkında bile olmadan yaptığımız bir davranıştır: Kendini Sabote Etmek (Self-Sabotage).
Bu davranışın merkezinde, bizi sürekli yargılayan bir İçsel Eleştirmen, hata yapma korkusundan beslenen bir Mükemmeliyetçilik ve her şeyi erteleyen bir Kaçınma Döngüsü yatar.
Kendini sabote etme, bilinçaltımızın bizi hayal kırıklığından, eleştiriden veya başarının getireceği yeni sorumluluklardan korumak için kullandığı işlevsiz bir başa çıkma stratejisidir.
ELEŞTİRMEN, MÜKEMMELİYETÇİLİK VE ERTELEME
Bu üç psikolojik dinamik, birbiriyle iç içe geçmiş bir döngü oluşturarak hedeflerinizle aranıza görünmez bir duvar örer.
1. İçsel Eleştirmen: Durdurulamaz Yargıç
İçsel eleştirmen, zihnimizin derinliklerinden gelen ve kendimiz hakkında sürekli olumsuz yorumlar yapan, acımasız sestir.
• Rolü: Başarısızlık korkusunun kaynağıdır. "Yeterince iyi değilsin," "Zaten başaramayacaksın," veya "Bu, tam bir fiyasko olacak" gibi düşüncelerle özgüveninizi sarsar ve size harekete geçmemeniz gerektiğini fısıldar.
• Mükemmeliyetçilikle İlişkisi: Mükemmeliyetçi standartları dayatan, sizi ya hep ya hiç düşüncesine (Mükemmel olmazsa, hiçbir anlamı yok) iten ana güçtür. En ufak bir hatayı bile felaket olarak etiketler.
2. Mükemmeliyetçilik: Başlamama Kararı
Mükemmeliyetçilik, kusursuzluğa ulaşma çabası olarak görülse de, uyumsuz olduğunda hata yapma korkusuna ve başarısızlık endişesine dönüşür.
• Kendini Sabotaj Mekanizması: Mükemmeliyetçi birey, belirlediği ulaşılmaz standartlara asla ulaşamayacağını düşündüğü için en mantıklı kararı verir: Hiç başlamamak. Eğer başlamazsanız, başarısız olma riskiniz de ortadan kalkar. Bu sayede, "Kötü yaptım" demek yerine, "Aslında yapmadım bile, başlasaydım mükemmel olurdu" diyerek kendilik değerini korumuş olur.
3. Erteleme (Prokrastinasyon): Kaçış Stratejisi
Erteleme, genellikle tembellik olarak yanlış anlaşılsa da, psikolojik temelde zorlayıcı duygulardan kaçınma eylemidir. Mükemmeliyetçiliğin yarattığı kaygıdan kaçmak için kullanılan bir savunma mekanizmasıdır.
• Döngü: Mükemmeliyetçilik, işi devasa ve göz korkutucu hale getirir. Bu durum kaygıya yol açar. Kaygıdan kurtulmak için kişi erteler. Erteleme kısa süreli bir rahatlama sağlasa da, bitmeyen işler daha büyük bir stres ve suçluluk yaratır, bu da içsel eleştirmeni güçlendirir.
KAÇINMA TAKTİKLERİ
Kendini sabote etme genellikle bu üç ana dinamiğin farklı davranışsal biçimlerde ortaya çıkmasıyla gerçekleşir. İşte en yaygın 7 yolu ve bu döngüden kurtulma stratejileri:
KENDİNİ SABOTAJ DÖNGÜSÜNÜ KIRMA TAKTİKLERİ
1. İçsel Eleştirmenle Konuşun (Onu Adlandırın): İç sesinizi somutlaştırın. Ona "Bay/Bayan Mükemmel" gibi bir isim verin. Olumsuz bir şey söylediğinde, "Teşekkürler Bay Mükemmel, notumu aldım ama şu an elimden geleni yapacağım" diyerek onunla aranıza mesafe koyun.
2. Mükemmeli Değil, 'Yeterince İyiyi' Hedefleyin: Bir işe başlarken öncelikle en düşük kabul edilebilir standardı (Minimum Başarı Düzeyi) belirleyin. Amacınız %100 değil, %70 olsun. %70'e ulaştığınızda, isterseniz geliştirmeye devam edebilirsiniz.
3. Büyük Görevleri Mikro-Adımlara Bölün: Erteleme, görevi çok büyük gördüğünüz için ortaya çıkar. "Bir proje raporu yazacağım" demek yerine, "İlk paragrafın başlığını yazacağım" gibi 5-10 dakikalık somut adımlara bölün. Bu, beyninize baskıyı azaltır ve başlamayı kolaylaştırır.
4. Performansınızı Kendilik Değerinizden Ayırın: Başarınızın ya da başarısızlığınızın, insan olarak değerinizi belirlemediğini fark edin. "Bu işte başarısız oldum" deyin, "Ben başarısız biriyim" demeyin.
Bu döngüden kurtulmak bir gecede olmaz. Önemli olan, kendinizi sabote ettiğinizi fark ettiğiniz an, acımasız eleştiri yerine kendinize öz şefkatle yaklaşmanız ve küçük, tutarlı adımlar atmaya odaklanmanızdır.
Peki, siz kendinizi sabote ederken en çok hangi bahaneyi (örneğin "Yeterince hazır değilim" veya "Şimdi tam zamanı değil") kullandığınızı fark ettiniz?
Bu davranışın merkezinde, bizi sürekli yargılayan bir İçsel Eleştirmen, hata yapma korkusundan beslenen bir Mükemmeliyetçilik ve her şeyi erteleyen bir Kaçınma Döngüsü yatar.
Kendini sabote etme, bilinçaltımızın bizi hayal kırıklığından, eleştiriden veya başarının getireceği yeni sorumluluklardan korumak için kullandığı işlevsiz bir başa çıkma stratejisidir.
ELEŞTİRMEN, MÜKEMMELİYETÇİLİK VE ERTELEME
Bu üç psikolojik dinamik, birbiriyle iç içe geçmiş bir döngü oluşturarak hedeflerinizle aranıza görünmez bir duvar örer.
1. İçsel Eleştirmen: Durdurulamaz Yargıç
İçsel eleştirmen, zihnimizin derinliklerinden gelen ve kendimiz hakkında sürekli olumsuz yorumlar yapan, acımasız sestir.
• Rolü: Başarısızlık korkusunun kaynağıdır. "Yeterince iyi değilsin," "Zaten başaramayacaksın," veya "Bu, tam bir fiyasko olacak" gibi düşüncelerle özgüveninizi sarsar ve size harekete geçmemeniz gerektiğini fısıldar.
• Mükemmeliyetçilikle İlişkisi: Mükemmeliyetçi standartları dayatan, sizi ya hep ya hiç düşüncesine (Mükemmel olmazsa, hiçbir anlamı yok) iten ana güçtür. En ufak bir hatayı bile felaket olarak etiketler.
2. Mükemmeliyetçilik: Başlamama Kararı
Mükemmeliyetçilik, kusursuzluğa ulaşma çabası olarak görülse de, uyumsuz olduğunda hata yapma korkusuna ve başarısızlık endişesine dönüşür.
• Kendini Sabotaj Mekanizması: Mükemmeliyetçi birey, belirlediği ulaşılmaz standartlara asla ulaşamayacağını düşündüğü için en mantıklı kararı verir: Hiç başlamamak. Eğer başlamazsanız, başarısız olma riskiniz de ortadan kalkar. Bu sayede, "Kötü yaptım" demek yerine, "Aslında yapmadım bile, başlasaydım mükemmel olurdu" diyerek kendilik değerini korumuş olur.
3. Erteleme (Prokrastinasyon): Kaçış Stratejisi
Erteleme, genellikle tembellik olarak yanlış anlaşılsa da, psikolojik temelde zorlayıcı duygulardan kaçınma eylemidir. Mükemmeliyetçiliğin yarattığı kaygıdan kaçmak için kullanılan bir savunma mekanizmasıdır.
• Döngü: Mükemmeliyetçilik, işi devasa ve göz korkutucu hale getirir. Bu durum kaygıya yol açar. Kaygıdan kurtulmak için kişi erteler. Erteleme kısa süreli bir rahatlama sağlasa da, bitmeyen işler daha büyük bir stres ve suçluluk yaratır, bu da içsel eleştirmeni güçlendirir.
KAÇINMA TAKTİKLERİ
Kendini sabote etme genellikle bu üç ana dinamiğin farklı davranışsal biçimlerde ortaya çıkmasıyla gerçekleşir. İşte en yaygın 7 yolu ve bu döngüden kurtulma stratejileri:
Kendini Sabote Etme Yolu |
Açıklaması |
Kaçınma Taktiği |
1. Aşırı Yüklenme |
Kapasitenizin üstünde sorumluluk almak ve her şeye "Evet" demek. Başarısız olduğunuzda "Çok yoğundum" bahanesini hazır tutarsınız. |
Sınır Koyma ve Hayır Deme: Önceliklerinizi belirleyin. Her göreve "yeterince iyi" bir çaba gösterin, "kusursuz" bir çaba değil. |
2. Son Dakika Sendromu (Erteleme) |
Bir işi tamamlamak için yeterli zamanınız varken bilerek son ana bırakmak. Başarısızlık durumunda "Yeterli zamanım yoktu" demek kolaylaşır. |
5 Dakika Kuralı: Ertelediğiniz işe sadece 5 dakika başlayın. Çoğu zaman bu süre, ataleti kırmanız için yeterlidir. |
3. Hazırlığı Abartma |
Hiçbir zaman "hazır" hissedememek. Sürekli eğitim, kitap okuma veya planlama yaparak asıl işi yapmaktan kaçınmak. |
Eylem Odaklılık: Planın %80'i hazır olduğunda başlayın. Başlangıçtaki eksikliklerin yolda giderilebileceğini kabul edin. |
4. Başarıyı Küçümseme |
İltifatları görmezden gelmek, başarılarınızı şansa veya dış faktörlere bağlamak (İmparator Sendromu). Kendinizi düşük özyeterliliğe layık görme. |
Başarı Günlüğü: Başardığınız en küçük şeyleri bile yazın. Başarınızın kanıtlarını görmezden gelmek yerine onları kutlayın. |
5. Destekten Kaçınma |
Yardım istemekten veya başkalarıyla iş birliği yapmaktan çekinmek. Eleştirilme veya zayıf görünme korkusuyla izolasyona girmek. |
Uzatılmış El: Zorlandığınızı kabul edin ve küçük bir konuda bile olsa bir uzmandan veya arkadaştan yardım isteyin. |
6. Öz-Eleştirel Ruminasyon |
Olumsuz olayları zihinde sürekli tekrar etmek ve kendini suçlamak. Problemi çözmek yerine duygusal acıyı sürdürmek. |
Düşünceyi Durdurma/Değiştirme: İç sesinizi fark ettiğinizde durdurun. Olumsuz eleştiriyi, yapıcı bir telkinle değiştirin ("Hata yaptım, şimdi ne öğrendim?"). |
7. Tamamen Vazgeçme |
En ufak bir aksilikte veya hata yaptığınızda tüm projeyi terk etmek. Mükemmeliyetçi standartlara ulaşılamadığı için her şeyi bırakma eğilimi. |
Kabul ve Esneklik: Hayatın %100 kusursuz olmayacağını kabul edin. Bir hata, tüm projenin çöp olduğu anlamına gelmez. "Yeterince İyi" (Good Enough) felsefesini benimseyin. |
KENDİNİ SABOTAJ DÖNGÜSÜNÜ KIRMA TAKTİKLERİ
1. İçsel Eleştirmenle Konuşun (Onu Adlandırın): İç sesinizi somutlaştırın. Ona "Bay/Bayan Mükemmel" gibi bir isim verin. Olumsuz bir şey söylediğinde, "Teşekkürler Bay Mükemmel, notumu aldım ama şu an elimden geleni yapacağım" diyerek onunla aranıza mesafe koyun.
2. Mükemmeli Değil, 'Yeterince İyiyi' Hedefleyin: Bir işe başlarken öncelikle en düşük kabul edilebilir standardı (Minimum Başarı Düzeyi) belirleyin. Amacınız %100 değil, %70 olsun. %70'e ulaştığınızda, isterseniz geliştirmeye devam edebilirsiniz.
3. Büyük Görevleri Mikro-Adımlara Bölün: Erteleme, görevi çok büyük gördüğünüz için ortaya çıkar. "Bir proje raporu yazacağım" demek yerine, "İlk paragrafın başlığını yazacağım" gibi 5-10 dakikalık somut adımlara bölün. Bu, beyninize baskıyı azaltır ve başlamayı kolaylaştırır.
4. Performansınızı Kendilik Değerinizden Ayırın: Başarınızın ya da başarısızlığınızın, insan olarak değerinizi belirlemediğini fark edin. "Bu işte başarısız oldum" deyin, "Ben başarısız biriyim" demeyin.
Bu döngüden kurtulmak bir gecede olmaz. Önemli olan, kendinizi sabote ettiğinizi fark ettiğiniz an, acımasız eleştiri yerine kendinize öz şefkatle yaklaşmanız ve küçük, tutarlı adımlar atmaya odaklanmanızdır.
Peki, siz kendinizi sabote ederken en çok hangi bahaneyi (örneğin "Yeterince hazır değilim" veya "Şimdi tam zamanı değil") kullandığınızı fark ettiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.