'Kapat gözlerini kimse görmesin' yanılgısı ve algısı üzerine hayatını bina eden günümüz insanı, özellikle de günümüz Müslümanı, elbette ve kesinlikle ciddi bir yanılgı içindedir.
Elde ettiği maddi imkânları, makam ve mevki gücünü kullanarak, hukukun, adaletin ve mahkemenin elinden kurtulsa bile, bilmeli ki kaçıp durduğu hakikatin, yakasına yapışacağı gün mutlaka gelecektir.
O yazıcı melekleri kendisi unutsa da, onları hesaba katmadan bir hayat yaşasa da, bir gün mutlaka o yazıcı meleklerin tuttukları defterle yüz yüze geleceklerini asla unutmamalıdır.
"Amel defteri ortaya konunca, suçluların, onda yazılı olanlardan korktuklarını görürsün, 'Vah bize, eyvah bize! Bu defter nasıl olmuş da küçük büyük bir şey bırakmadan hepsini saymış!' derler. İşlediklerini hazır bulurlar. Rabbin kimseye haksızlık etmez." (Kehf, 49)
"Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir? Hayır! Bütün bunlara rağmen siz yine de dini yalanlıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır; onlar, yapmakta olduklarınızı bilir." (İnfitar, 6-12)
Şair, şiirinin bir bölümünde:
"Tükendi mürekkep karıştı satır
Bilmez ki bu kâtip ne yaza şimdi" demektedir, 'Kerim Kâtipler' için böyle bir şey söz konusu bile değil.
Onların ne mürekkepleri tükenir ne satırları karışır ne de yazacaklarını unuturlar.
Günümüz insanının yaşadığı kayıpların en başında kuşkusuz hesap şuuru gelmektedir.
Yaptıklarından, yediklerinden ve dediklerinden ötürü bir gün mutlaka hesap vereceği gerçeğinden ve şuurundan uzaklaşan günümüz insanı, özellikle hukukun ve adaletin elinden kaçmayı da bir şekilde huy edinmişse, 'mahkemelerde dayısı da' varsa, kul hakkına girmek başta olmak üzere işlemediği zulüm, irtikâp etmediği cürüm kalmamaktadır.
Her anımızda hatırlamamız ve mutlaka bir birimize hatırlatmamız gereken o kadar çok Kur'anî hakikat var ki…
"And olsun ki insanı Biz yarattık; nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz; Biz ona şah damarından daha yakınız. Sağında ve solunda, onunla beraber oturan iki alıcı melek, yanında hazır birer gözcü olarak söylediği her sözü zaptederler." (Kaf, 16-18)
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024
- Fazla söze ne hacet? / 06.12.2024
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024
- Haramilere haramdan bahsetmek beyhudedir / 03.12.2024
- Hüzün Irmağı / 30.11.2024
- Çayırhan’da bir Genel Başkan: Hüseyin Baş / 27.11.2024
- Malum parti gruplarının oylarıyla reddedildi / 26.11.2024
- Yılından ne anladık ki gününden ne anlayalım? / 24.11.2024
- Duyurun her yana bu feryadımı / 23.11.2024