Kibriniz yüzünden millet yanıyor

Atatürk yaşasaydı vallahi bugün dünyanın süper ülkesi biz olurduk.

O'nun yokluğunda ülkemiz ne hale geldi.

Enflasyonda dünya üçüncüsüyüz.

Venezuela, Somali, Türkiye.

Bazıları İran'ı 3. Sıraya koyuyor ama, İran'da öyle bir ucuzluk var ki gidenlerin aklı şaşıyor.

Bizim ülkemizde sadece ekonomi değil, hemen her şey yerlerde sürünüyor.

Bakış açılarını asla değiştirmeyen ve güncelleyemeyen siyasetçiler yüzünden, bu cennet vatanımızda adeta cehennemi yaşıyoruz.

Liyakat yok, öngörü sıfır.

Tevazu yok, kibir tavan yapmış.

Güç zehirlenmesi yaşayan bu yöneticilerimize sınırsız yakıt sağlayan kaynak, gariban milletimizden başkası değildir.

Ve ekonomi…

2026 yılının ilk 6 aylık bölümü için öngörülen en düşük emekli maaşı, 18.773 TL olacakmış.

Asgari ücret için ise henüz bir rakam telaffuz edilmezken, çıkacak rakamın 30 bin TL'nin altında olacağına kesin gözü ile bakılıyor.

Türkiye'de 16 milyon emekli, 13 milyon kadar asgari ücretli vatandaşımız var.

Aileleri ile düşünüldüğünde bu sayı neredeyse 60 milyonu buluyor.

60 milyon insan bu ülkede 30 bin TL'nin altında bir maaşla geçiniyor.

Bu tam olarak bir mucize!

Asgari ücretlinin belki kirayı ödeyebileceği fakat emekli maaşı alanın bir kirayı ödemesinin asla mümkün olmayacağı bir yıl olacak 2026.

Nerede var olduğunu iddia ettiğiniz 17 bin dolar milli gelir?

Siz bu milletle 23 yıldır dalga geçtiniz fakat bu millette çok ilginç bir şekilde sizleri ödüllendirmeyi hiç ihmal etmedi.

Böylede enteresan bir milletimiz var.

Nerede bizim 17 bin dolarımız diye sormuyor.

23 yıldır iktidardasınız, daha ne kadar deneme yanılma ile ekonomiyi öğreneceksiniz diye sorgulamayı hiç aklına getirmiyor.

Hükümet ne derse, adeta imanın şartı gibi inanıyor.

Yani bana göre sorun hükümette değil, milletin kendisinde.

Ekstra durumlar olmadığı takdirde, 5 yılda bir sandık önüne geliyor.

Beğenmediğin iktidarı değişme imkânın var.

Ancak bizim gibi kitap okuma kültürü yerlerde sürünen bir memlekette seçmeden başka bir davranış şeklini beklemekte, beyhude çaba olur zaten!

Acından ölelim ama bizim partimiz iktidarda kalsın.

Bu kafa neyin kafası ey millet!?

Sen oy verdiğin veya üyesi olduğun partinin programından haberin var mı?

Takım tutar gibi ölümüne sahip çıktığın partinin, acaba ekonomi ile ilgili ne çözümü var diye hiç mi merak etmedin?

Atatürk'ün partisidir diye sorgusuz sualsiz peşinden gittiğiniz CHP'nin, ekonomi ile ilgili ne gibi bir çözümü var?

Siyaset arenası ya boş sloganların atıldığı, ya da, şarkı – türkü söylenen konser salonlarına dönüştü.

Bir tek BTP'den farklı bir ses çıkıyor.

Bütün dünyayı ünü saran "Milli Ekonomi Modeli" tezi, BTP'nin resmi parti programını oluşturuyor.

Demek ki seçmen ve Türk milleti, çaresiz değildir.

Bakınız ey millet!

Partiler asla dini bir kurum veya kutsallık atfedilecek ilahi bir organizasyon değildir.

Baktın ki peşinden gittiğin partinin çözümü yok, bırak be kardeşim çözümü olana destek versene.

Ne olur böyle yaptığın zaman?

 Mahalle baskısı mı?

Senin aklın ve iraden başkalarının elinde mi?

Sen köle misin?

Partilerin esiri misin?

Partiler senin kölen ve emrine amade olması gereken kurumlardır.

Aklını başına al ey iradesi başkalarının elinde olan milletim!

Bak ülkemiz yeniden SEVR koşullarına doğru hızla yol almaktadır.

Savunma Sanayimizin giderek güçlenmesi falan filan gibi propagandalar, asla sizi gaflete ve zafiyete sevk etmesin.

Size ait bir ekonomi modeliniz ve milli bir paranız yoksa, dünyanın bütün silahları sende olsa etkisiz ve hükümsüzdür!

Bize yeni ve devrim niteliğinde çözümler gerekmektedir.

Faiz, döviz, borsa üçgenine sıkıştırılmış, yalan ve balon ekonomi anlayışları iflas etmiştir.

Türkiye'nin yeni bir ekonomi sistemine geçmemesi halinde varacağı liman, SEVR limanı olacaktır!

Bu arada CHP'nin bir mitinginde Özgür Özel şöyle diyordu.

"Devlet asgari ücreti ödeyen iş dünyasına, çalıştırdığı işçi oranında destek olmalıdır."

Detayını da aktardığı bu konuşmada öne çıkardığı, devletin asgari ücret ödeyen iş dünyasına destek çıkması görüşü, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in 2005 yılından beri dile getirdiği ve tezinde yer verdiği bir başlıktı.

AK Parti'nin "Vatandaşlık Maaşı" açıklaması, CHP'nin asgari ücret ödeyen iş dünyasına devlet desteği verilmeli görüşü, "Milli Ekonomi Modeli " tezinden aşırmalardır.

Ama hepsi nafile ve boşa çabadır.

Çünkü bunları eserinde çok kapsamlı bir şekilde ele alan Haydar Baş Bey, 30 yıllık bir çalışmanın sonucu bu formüllere ulaşmıştı.

 Haydar Baş Bey bunları söylerken hamaset olsun diye söylememiş, eşsiz bir model olan "Milli Ekonomi Modeli" tezinin bir gereği olarak bunları söylemişti.

Aşırdığınız bu başlıklar birer cümleden veya havada kalan sözden ibaret.

Samimi olsaydınız, gelirdiniz Hüseyin Baş'a teklifte veya davette bulunurdunuz.

Nedir bu bahsettiğiniz model derdiniz.

Söz konusu vatansa gerisi teferruat ta diyebilirdiniz.

Kibirlisiniz.

Egonuz tavan yapmış.

Sende kimsin modundasınız.

İnşallah bundan sonra farklı bir gelişme olur ve beni de bu yazdıklarımdan ötürü mahcup edersiniz.

Ama şunu söyleyerek tamamlamış olayım, hiç mi hiç umudum yok bu mevcut siyasetten ve siyasilerden.

Tezi olan Atatürk sevdalılarına selam olsun.