"Kimsin sen?
Şüphesiz; sen, sen değilsin.
Sen osun.
Ama sen, sen olarak değil.
O, bir giriş şekli ile sana dahil değildir.
Ama, bir çıkış şekli ile de, senden hariç değildir.
Keza; sen de onun haricinde değilsin.
Bu anlattığım mana ile, senin mevcud olduğunu kasdetmiyorum. Keza sıfatını da.
Şunu anlatmak istiyorum:
Sen hiç bir zaman var olmadın.
Olman da mümkün değil.
Her şeyi bir yana at.
Hiç bir şeyle olma.
Hatta sen, sen olma.
Hele nefsinle hiç olma.
Onunla, yani, hakla da olma.
Hatta, onda da olma.
Onunla birlikte de olma.
Fakat, şunu da unutma ki,
Sen, ne bir fanisin; ne de bir
mevcud.
Sen osun; o da sen."
Bu satırlar ünlü İslam düşünürü, mutasavvıf, yazar ve şair Muhyiddin İbnü'l-Arabî'ye ait olup, kendisi, içinde bulunduğumuz Ramazan iklimi düşünüldüğünde okunmasını tavsiye edeceğimiz kişilerden yalnızca biridir.
"Ramazan berekettir" denir ya hani hep, bence bu ifade her alan için geçerli yani anlayacağınız ilim için de berekettir Ramazan.
Bu sene itibariyle yarısından çoğunu geçtiğimiz Ramazan ayında ibadetlerimizi attırmak çok önemli olmakla birlikte, tasavvuf okumak gibi günlük hayatımızda çok yapamadığımız şeyleri de arttırmak gerek.
İbnü'l-Arabi, Gazali, Mevlana, Şems-i Tebrizi veya Yunus Emre'yi okumak hem Ramazan ayının daha muhabbetli geçmesine vesile olacaktır -ki bunu ispata gerek olduğunu sanmıyorum- hem de bizi İslam konusunda daha dikkatli yapacak şekilde kendimizle yüzleştirecektir.
Haddime değil ancak bana hissettirdikleri bakımından ifade etmek gerekirse; insanın iç dünyasını keşfettiği bir yolculuk olan tasavvufu böyle mutasavvıflardan okuduğu zaman kişi, karşısına ayna tutulmuş ve tüm kusurunu görüyormuş gibi oluyor ki bu da daha dikkatli olmanın önünü açıyor.
Ben, kısa bir aranın ardından tekrar sizlere yazmanın heyecanını yaşar ve Ramazan ayınızı tebrik ederken, zihnimde bir kere daha tekrar ediyor İbnü'l-Arabî:
"Kimsin sen?
Şüphesiz sen, sen değilsin."
Şüphesiz; sen, sen değilsin.
Sen osun.
Ama sen, sen olarak değil.
O, bir giriş şekli ile sana dahil değildir.
Ama, bir çıkış şekli ile de, senden hariç değildir.
Keza; sen de onun haricinde değilsin.
Bu anlattığım mana ile, senin mevcud olduğunu kasdetmiyorum. Keza sıfatını da.
Şunu anlatmak istiyorum:
Sen hiç bir zaman var olmadın.
Olman da mümkün değil.
Her şeyi bir yana at.
Hiç bir şeyle olma.
Hatta sen, sen olma.
Hele nefsinle hiç olma.
Onunla, yani, hakla da olma.
Hatta, onda da olma.
Onunla birlikte de olma.
Fakat, şunu da unutma ki,
Sen, ne bir fanisin; ne de bir
mevcud.
Sen osun; o da sen."
Bu satırlar ünlü İslam düşünürü, mutasavvıf, yazar ve şair Muhyiddin İbnü'l-Arabî'ye ait olup, kendisi, içinde bulunduğumuz Ramazan iklimi düşünüldüğünde okunmasını tavsiye edeceğimiz kişilerden yalnızca biridir.
"Ramazan berekettir" denir ya hani hep, bence bu ifade her alan için geçerli yani anlayacağınız ilim için de berekettir Ramazan.
Bu sene itibariyle yarısından çoğunu geçtiğimiz Ramazan ayında ibadetlerimizi attırmak çok önemli olmakla birlikte, tasavvuf okumak gibi günlük hayatımızda çok yapamadığımız şeyleri de arttırmak gerek.
İbnü'l-Arabi, Gazali, Mevlana, Şems-i Tebrizi veya Yunus Emre'yi okumak hem Ramazan ayının daha muhabbetli geçmesine vesile olacaktır -ki bunu ispata gerek olduğunu sanmıyorum- hem de bizi İslam konusunda daha dikkatli yapacak şekilde kendimizle yüzleştirecektir.
Haddime değil ancak bana hissettirdikleri bakımından ifade etmek gerekirse; insanın iç dünyasını keşfettiği bir yolculuk olan tasavvufu böyle mutasavvıflardan okuduğu zaman kişi, karşısına ayna tutulmuş ve tüm kusurunu görüyormuş gibi oluyor ki bu da daha dikkatli olmanın önünü açıyor.
Ben, kısa bir aranın ardından tekrar sizlere yazmanın heyecanını yaşar ve Ramazan ayınızı tebrik ederken, zihnimde bir kere daha tekrar ediyor İbnü'l-Arabî:
"Kimsin sen?
Şüphesiz sen, sen değilsin."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Haydar Bektaş / diğer yazıları
- Süleymani’nin ardından / 10.01.2020
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018