Ülkemizdeki birçok meslek grubu arasından hukukçuluk geçmişteki şanından ötürü nispeten saygın olarak kabul görmektedir.
Hangi dalında olursa olsun hukuk insanı, iyi eğitim görmüş ve para kazanan kişi olarak görünüyor. Davulun sesi uzaktan hoş geliyor anlayacağınız...
2018 sonu itibariyle baroya kayıtlı avukat sayısı 116.779, hakim ve savcıların sayısı ise 17.167. Bu sayının, olması gerekenin çok üstünde olduğu açık fakat sorun burada bitmiyor. Sayıları 90'ı bulan hukuk fakülteleri her yıl ortalama 20 bin mezun veriyor. Yani nüfus durmadan artıyor.
Bununla beraber kalitenin düşmesi meselesine de değinmek gerek. Dört kara tahta, dört yüz sıra bulursanız bu iş tamam mantığının hakim olduğu üniversitelerde verilen eğitimin kalitesi giderek düşüyor. Akademik anlamda bir tutukluğun yaşandığı hukuk fakültelerinden mezun olan taze mezunlar genelde hiçbir şey öğrenmemiş oluyor. Sonuç mu?
Meslek saygınlığını yitiriyor. Stajyer veya genç avukatlar asgari ücretle dâhi çalışamıyor. Yargının işleyiş kalitesi düştükçe düşüyor ve en önemlisi hukukçuya gelen vatandaşın hakkı çoğu zaman korunamıyor.
Bu büyük bir problem ancak çözüm için adımlar atılmıyor değil. Geçtiğimiz haftalarda açıklanan yargı reformu taslağı yerinde bir tercih gibi duruyor. Özellikle avukatlara yeşil pasaport statüsü tanınması ve lisans eğitiminin beş yıla çıkarılması tatmin edici adımlar. Tabi gereği gibi uygulama bulurlarsa…
Burada bir parantez açmakta fayda var; evet eğitimin beş yıl olması güzel bir hareket fakat eğer bu eğitimin içeriği kuvvetlendirilmezse boşa çekilmiş bir kürek olarak kalacaktır. Artık ipini koparanın hukuk fakültesi açmasının önüne geçilmeli, hukukçu olacak bireylere gerek dil gerekse hukuk donanımı ve genel kültür anlamında tatmin edici bir eğitim verilmelidir. Bu masraflı veya zahmetli bir iş olmamakla beraber bütün hukuk camiasının da istediği bir yenilenmedir.
İstediğimiz yönde hareket edecek olursak hem Türk hukuk dünyası gelişecek hem de Türk hukukçuların dünya pazarında iş yapma şansı artacaktır
Daha iyi bir Türkiye
dileğiyle…
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018