Ayların en değerlisi olan Ramazan-ı Şerif'e Cenab-ı Hakk'ın izniyle kavuşmuş bulunuyoruz. İçinde 83 yıla tekabül eden Kadir Gecesi'nin bulunduğu bu ay tüm Müslümanlara mübarek olsun. Tutacağımız oruç sadece yemek içmek ve insani ihtiyaçların ertelenmesi ile neticelenmemesi için, bu farz ibadeti yaparken de dikkat etmemiz gereken önemli hususlar vardır. Günümüzü ilgilendiren bazı meselelere dikkat çekmek istiyorum. Oruç tutarken şu veya bu mazeretle yani İslam akaidinin dışında bir sebeple Müslüman öldüren, Müslümanların katline fetva veren ve bu fiili işleyenleri seven, onlarla birlikte olan, tuttuğu orucun feyz, muhabbet ve bereketinden istifade edemeyeceği gibi, her ne kadar Müslüman'ım dese de mukabele dinleyip hatim indirse de sonu hüsran olacaktır. Çünkü kesinlikle ebedi cehennemi hak eden bir günah-ı kebairi işlemekten berî olmamıştır. Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında emperyalist, haçlı batı çıkarlarına hizmet eden anlayışın Cenab-ı Hakk'ın rızasına kavuşması asla beklenemez. Her ne kadar ben Müslüman'ım dese de bu kaçınılmaz bir sondur.Nedir bu basiretsizlik?Etrafımız İngiliz ajanı sahte hocalar ve avaneleri ile doldu. Ne hakka hak ne bâtıla bâtıl diyebiliyorlar. Aldıkları talimatları İslam kılıfı ile süsleyip insanlara din diye yutturuyorlar. Kimileri Hint kıyafetini İslam diye anlatırken, kimleri Kelime-i Tevhid'den "Muhammedünrasulullah'ı" çıkarma mücadelesi halinde.Kimileri de bunlarla kavga ediyor; sakın hak kavgası sanılmasın, bu çıkar ve menfaat mücadelesidir. Dertleri İslam olmayan bu insanların peşlerinden gidenler de basiretsizliklerinin cezasını çekmekten kurtulamayacaktır.Şeytanların bağlandığı şu günlerde, insan kılığındaki vekillerinin olduğu bilinci ile hem nefsimizi hem neslimizi müdafaa etmek biz Müslümanların asli görevlerindendir. Tuttuğumuz orucun, yaptığımız ibadetin karşılığını eğer görmek, feyz ve muhabbetinden istifade etmek, yaptığımız ibadetlerin bizi Cenab-ı Hakk'a yaklaştırmasını istiyor isek öncelikle Allah'ın sevmediklerini sevmemek ve onlarla birlikte olmamak; onların yaptıklarını yapmamak mecburiyetindeyiz.Öte yandan, Allah'ın sevdiklerini de sevmek bir ibadettir. Cenab-ı Hakk'ın sevdiği de Resûlü, Ehl-i Beyt'i ve bu yoldan gidenlerdir. Bu pencereden bakarak Müslümanların üzerine oynanan oyunları görmek mecburiyetindeyiz. Mezhep kavgası kızıştırılarak Müslüman kanı dökmek Deccal'in oyunudur. Zaten bunu göremeyenleri de lider kabul etmemek gerekir.Nasıl yoldan çıkmış uçuruma düşmüş bir araç doğru yolda gidemezse, bu gibi sapık itikat sahipleri de hem kendilerini hem peşinden gidenleri uçuruma sürüklemektedirler.Ramazan-ı Şerif hürmetine bu din tacirlerinin elinden kurtulmak Müslümanların duası olsun. Kabul edilen bir Ramazan-ı Şerif geçirebilmemiz dileğiyle?
H. İbrahim TALAY / diğer yazıları
- Kısır politika ve milli siyaset / 31.05.2020
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018