Kıyamete kadar asla ayrılmazlar
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz Allah'ın koruduğu kimseler dışındaki insanlar, hükümdarlar ve dünya iledirler."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın koruduğu dışında tüm insanlar nakıs ve kusurludurlar. Soru soranları halka eziyet ederler, cevap verenleri ise cevap vermede külfet içindedirler. Onların en üstün görüşlüsünü, hoşnutluk ve gazap, güzel görüşünden alıkoymaktadır. Onların en sağlamını, bir bakış kırmakta veya bir kelime değiştirmektedir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kime ismet ilham edilirse sürçmelerden güvende kalır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İsmetin kendisine yardım etmediği kimse nasıl şehvete karşı sabredebilir?"
İmam Ali (a.s) meleklerin sıfatı hakkında şöyle buyurmuştur: "Allah onları şüphelerden doğan tereddütlerden korumuştur, bu yüzden onların hiçbiri Allah'ın hoşnutluğundan sapmaz."
Kur'an'da şöyle buyurulur: "Allah'ın ayetleri size okunur, aranızda da peygamberi bulunurken nasıl küfredersiniz? Kim Allah'ın Kitabına sarılırsa şüphesiz doğru yola hidayet olur."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Tüm haletlerinde Allah'a sığın. Şüphesiz bu takdirde münezzeh olan Allah seni güçlü bir engelleyiciyle korur."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a sığınırsa Allah onu kurtarır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a sığınırsa hiçbir şeytan ona zarar veremez."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'a sığınan kimsenin istediği şey değerli olur."
İmam Ali (a.s) bir duasında şöyle buyurmuştur: "Allah'ım! Benim için bir beden yarattın. Onda, Sana itaat veya isyan ettiğim organlar takdir ettin. Seni onlarla gazaplandırır veya hoşnut ederim. Nefsimde beni şehvete davet eden içgüdüler yarattın. Beni afetlerle dolu bir yurda yerleştirdin ve bana, 'sakın' buyurdun. O halde ben Seninle korunurum Sana tevessül ederim. Sana sığınırım, Senin yardımınla kendimi korurum, Seni hoşnut eden şeyler hususunda Senden başarı dilerim."
İmam Sâdık (a.s) kendisinden masumun anlamını soran Hişam'a şöyle buyurmuştur: "Masum, Allah'ın yardımıyla tüm İlahi haramlardan kendini koruyan kimsedir. Allah Tebarek ve Teâla şöyle buyurmuştur: Her kim Allah'a sarılırsa şüphesiz dosdoğru yola hidayet olmuştur."
İmam Zeyn'ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bizden olan imam mutlaka masum olur. İsmet, yaratılışın zahirinde olup insanın onunla tanındığı bir şey değildir. Bu yüzden masum, tayin edilmelidir."
Kendisine şöyle arz edildi: "Ey İbn-i Resûlillah! O halde masumun anlamı nedir?"
İmam şöyle buyurdu: "Masum, Allah'ın ipine sarılan kimsedir. Ve Allah'ın ipi Kur'an'dır. Bu ikisi (masum ve Kur'an) kıyamete kadar birbirinden ayrılmazlar. İmam, Kur'an'a doğru hidayet eder ve Kur'an da imama doğru! Bu Aziz ve Celil olan Allah'ın şu sözüdür: Şüphesiz bu Kur'an en doğru olana hidayet eder." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'L-Hikmet).