24 Şubat'ta bir konsere gittim. O tarihten beri yazma fırsatım olmamıştı.
Kısmet bugüneymiş...
Harikulade bir klasik müzik şöleniydi diyebilirim. Tabiri caizse müziğe doydum.
Tarihin en büyük bestecilerinden biri olan Wolfgang Amadeus Mozart'ın hayatını anlatan bir film olan 1984 yapımı Amadeus'un gösterimi ile filmde çalan ve ağırlıklı olarak Mozart'a ait olan eserler seslendirildi.
Biraz Mozart'tan bahsedelim...
27 Ocak 1756 Salzburg doğumlu olan besteci klasik müziğin klasik döneminin şüphesiz en büyük ismi.
35 yıllık kısa ömrüne tam 626 eser sığdırmayı başaran Mozart, 5 Aralık 1791'de Avusturya'nın başkenti olan Viyana'da hayata veda etmiştir.
Benim kendisinde dikkat çekmek istediğim özelliği ise Türklere ve Türk müziğinin nağmelerine olan hayranlığıdır. Öyle ki bu nağmeleri kendi müziğine de taşımıştır.
Örnek olarak "Türk Marşı" çoğumuzun dinlediği ve bildiği üzere Mozart'ın en ünlü eserlerindendir.
Ancak maalesef günümüz gençliğinin pek ilgisini çekmiyor klasik müzik.
Türk Sanat Müziği de günümüz gençliğinin dinlemekten uzak olduğu bir başka değer.
Zamane müziğine saygısızlık etmeyeceğim tabii ki ama Türk Sanat Müziğinin tadı kolay kolay başka yerlerde bulunacak gibi değil.
Müziğin ve daha geniş anlamda sanatın evrensel olduğu su götürmez bir gerçek. Bu anlamda günümüz gençliğinin sanat ile daha alakadar olması gerekir diye düşünüyorum. Sanat bizi daha ileriye taşıyacak ve aydınlatacaktır.
Bakın ne demiş Atatürk: "Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur."
Daha iyi bir Türkiye dileğiyle...
Kısmet bugüneymiş...
Harikulade bir klasik müzik şöleniydi diyebilirim. Tabiri caizse müziğe doydum.
Tarihin en büyük bestecilerinden biri olan Wolfgang Amadeus Mozart'ın hayatını anlatan bir film olan 1984 yapımı Amadeus'un gösterimi ile filmde çalan ve ağırlıklı olarak Mozart'a ait olan eserler seslendirildi.
Biraz Mozart'tan bahsedelim...
27 Ocak 1756 Salzburg doğumlu olan besteci klasik müziğin klasik döneminin şüphesiz en büyük ismi.
35 yıllık kısa ömrüne tam 626 eser sığdırmayı başaran Mozart, 5 Aralık 1791'de Avusturya'nın başkenti olan Viyana'da hayata veda etmiştir.
Benim kendisinde dikkat çekmek istediğim özelliği ise Türklere ve Türk müziğinin nağmelerine olan hayranlığıdır. Öyle ki bu nağmeleri kendi müziğine de taşımıştır.
Örnek olarak "Türk Marşı" çoğumuzun dinlediği ve bildiği üzere Mozart'ın en ünlü eserlerindendir.
Ancak maalesef günümüz gençliğinin pek ilgisini çekmiyor klasik müzik.
Türk Sanat Müziği de günümüz gençliğinin dinlemekten uzak olduğu bir başka değer.
Zamane müziğine saygısızlık etmeyeceğim tabii ki ama Türk Sanat Müziğinin tadı kolay kolay başka yerlerde bulunacak gibi değil.
Müziğin ve daha geniş anlamda sanatın evrensel olduğu su götürmez bir gerçek. Bu anlamda günümüz gençliğinin sanat ile daha alakadar olması gerekir diye düşünüyorum. Sanat bizi daha ileriye taşıyacak ve aydınlatacaktır.
Bakın ne demiş Atatürk: "Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur."
Daha iyi bir Türkiye dileğiyle...
Ali Haydar Bektaş / diğer yazıları
- Süleymani’nin ardından / 10.01.2020
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018