Milletleri millet yapan, devletleri ayakta tutan olmazsa olmaz değerler vardır ki; bu değerleri çiğneyen toplumlar ayak altında çiğnenmekten kurtulamazlar.
Değerlerini çiğneyenler er-geç mutlaka çiğnenirler.
Değerlerini ayak altına alanlar elbette bir gün ayak altına düşerler.
İçlerindeki yetimlere ve yoksullara el uzatmayan milletler gün olur ki yad ellere el açmak durumuna düşerler.
Bir toplumda; "Rabbena hep bana" anlayışı yaygınlaşmışsa, bir toplumda, "helal-haram ver Allah'ım, aciz kulun yer Allah'ım" anlayışı artık yadırganmaz bir hal almışsa, hem zenginler hem de yoksullar arasında adeta kanıksanmışsa o toplum çok acil tedavi edilmesi gereken bir ahlaksızlık hastalığına yakalanmış demektir.
Bir toplumda 'kul hakkı hassasiyeti' kaybolmuşsa o toplumda kayıp giden değerlerin listesini yapmak artık mümkün değildir.
Yetimlerin ve yoksulların alın teri üzerine, nasırlı elleri üzerine saltanat kuranlar, örümcek yuvasından daha dayanıksız bir yapı üzerine oturduklarını artık fark etmelidirler.
Bir toplumun yetimlerini ve yoksullarını görmeyen ve gözetmeyen ileri gelenler, zenginler ve yöneticiler her dem ve her dakika Alim ve Habir olan Allah tarafından gözetlendiklerini bilmiyorlar mı?
İçinden geçtiğimiz günlerde Milletin Meclisinde Bütçe görüşmelerini izliyoruz ve iktidarıyla, muhalefetiyle öyle görüntüler sergiliyorlar, öyle konuşmalar serdediyorlar ki 'eyvah, paramızın yönetimi bunlara mı emanet?' demekten kendimizi alamıyoruz.
Yine içinde bulunduğumuz ay içinde çok garip ve çok acayip geçmekte olan 'asgari ücret' pazarlıklarını seyrediyoruz.
Oylarımızla seçip gönderdiğimiz vekillerimiz, kendi maaşlarının artışı söz konusu olduğu zaman nasıl oluyorsa üç-beş dakikada bu işi hallediyorlar da milletin, yani asillerin geçimini ilgilendiren çok hayati bir konuda bir ay boyunca pazarlığa devam ediyorlar.
Biri beş dakikada bitiyor ama diğeri bir ay sürüyor ve ittifak edilen rakamları da önceki pazarlıklardan hatırlıyoruz.
Ne yazık ki, çok çok yazık ki hem yönetici kadroda hem de sermaye sahiplerinde "kul hakkı hassasiyeti" çoktan bitmiş vaziyettedir.
Kul hakkı bahsinde kılı kırk yarmak şöyle dursun, burnundan kıl aldırmayan 'ekabir' takımıyla karşı karşıyayız.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024