Bugünlerde strateji uzmanı, askeri uzman ve emekli asker gibi sıfatlarla ekranlarda boy gösteren yorumcular 3. Dünya Savaşı'nı sıklıkla seslendirmeye başladılar.
Ekranların altında '3. Dünya Savaşı' KJ'leri çok rahatlıkla atılıyor.
Bunun yanında Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ve Macaristan Başbakanı Orban açık açık bir dünya savaşına doğru pupa yelken açıldığını ifade etmekten çekinmiyorlar.
O halde bir dünya savaşını planlayan ve isteyen bir gücün varlığını kabul etmek zorundayız.
Unutulmaması gerekir ki bir dünya savaşı veya herhangi bir savaş bir planlayıcı olmadan kendiliğinden ortaya çıkmaz?
Burada kritik soru şudur:
3 Dünya Savaşı'nı kim, neden istemekte ve planlamaktadır?
Amerika Birleşik Devletleri, II. Dünya Savaşı'ndan sonra kurduğu global para sistemi sayesinde bey gibi, paşa gibi yaşamaya ve bütün dünyayı sömürmeye muktedir oldu.
ABD, karşılığı olmadığı halde bastığı milyarlarca doları dünyaya sevk edip karşılığında istediği mal ve hizmeti almakta hiç de zorlanmıyordu.
Hatta ülkeler kendilerine dayatılan rezerv parayı yani doları kendi kasalarına koyabilmek için birbirleriyle yarışmaya başladılar.
İhracata dayalı büyüme stratejisi gibi son derece saçma sapan teorilerle dolara hakimiyet alanı açan görüşler sanki ekonominin gerçeği gibi yıllarca pazarlandı.
Prof. Dr. Haydar Baş, 2005 yılında Milli Ekonomi Modeli'ni kaleme alırken, "Göreceksiniz bu model, ABD'nin dünya egemenliğini sona erdirecek ve ABD'nin en güçlü tarafı olan dolar hakimiyetini bitirecektir. ABD bunu hazmedemeyecek ve tekrar dolar hakimiyetini dünyada tesis edebilmek için büyük bir savaş çıkaracaktır" İfadelerini kullanmıştı.
Prof. Dr. Haydar Baş esasında 20 sene önce olacakları büyük bir öngörü ve ferasetle izah etmişti.
Prof. Dr. Haydar Baş, ABD'nin kendi parasının devre dışı bırakılmasını asla hazmedemeyeceğini ve masayı devirmek için büyük bir savaş çıkartacağını öngörmüştü.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın öngörüleriyle yola çıkarsak gerçekten de ABD bir dünya savaşı çıkarmak için İsrail ile beraber olanca gücüyle çalışıyor.
Peki, ABD neden Rusya'yı cezalandırmakla işe başladı?
Çünkü Rusya Milli Ekonomi Modeli çerçevesinde "Milli Para" sistemini kabul ederek uygulayan ilk ülke oldu.
Rusya, dolarizasyonu devre dışı bıraktı.
Rusya, ABD'nin elindeki en tehditkar cezalandırıcı ambargo sistemini elinden aldı.
ABD, cezalandırmak istediği ülkeleri, dolar akışını durdurmak suretiyle ekonomisini felç ederek istediği kıvama getiriyordu.
Rusya, Çin ile beraber uluslararası ödeme araçlarını geliştirerek ABD'nin bu tekelini kırmayı başardı.
Aynı Rusya ve Çin yaptıkları anlaşmalarla petrol ve doğalgazın sadece dolarla satışının tekelini de kırdı.
Çin, 2018 yılında Şangay'da bir petrol borsası kurarak petrolün Yuan başta olmak üzere Ruble ve diğer para birimleri ile de ticaretini mümkün kılan bir sistem geliştirdi.
İşte ABD tam bu noktada Rusya'yı cezalandırmak, Gürcistan'ı daha sonra Ermenistan ve Türkiye'yi Rusya ile savaştırmak istedi.
Fakat bu meşum projelerin hiçbiri gerçekleşmedi.
Ankara'da Büyükelçi Karlov'un öldürülmesi ve Rus uçağının düşürülmesi gibi eylemler Türkiye ile Rusya'nın savaşması için hazırlanan komplolardı.
Olası bir Türkiye-Rusya savaşını çıkartamayan ABD daha önce yedekte tuttuğu ve turuncu devrimlerle belli bir kıvama getirdiği Ukrayna'yı Rusya ile savaştırmayı başardı.
ABD, sadece Ukrayna'nın Rusya ile savaşını kâfi görmediği için Avrupa Birliği ülkelerini de Rusya'ya karşı pozisyon almaya zorladı.
Geçen hafta Avrupa Birliği'nden yapılan açıklamada Ukrayna ile AB'ye giriş müzakerelerine başlandığının duyurulması, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın bundan sonra Rusya-AB Savaşı'na doğru süratle evrilmesini sağlamak konusunda önemli bir mesafe alındı.
Eğer Ukrayna resmen AB üyesi olursa bundan sonra savaş Rusya-AB savaşına dönüşecek.
Asıl sorulması gereken sorulardan bir tanesi de ABD ve AB böyle bir savaşla beraber Rusya'ya geri adım attırabilir mi?
Rusya ve Çin, ABD dolarının hakimiyetini tekrar kabul edecek bir sürece sürüklenebilir mi?
Bence ABD için tren çoktan kaçtı.
Tekrar dolar hakimiyetinin sağlanması mümkün görünmüyor.
ABD, kendi çıkarları uğruna Avrupa Birliğini ve Avrupa halklarını ateşe attı.
Avrupa Parlamentosu seçimleri, Avrupa halklarının ABD'nin her dediğini yapmak konusunda ciddi bir itiraz koyduklarını gösteriyor.
ABD yönetimi bu itirazı "aşırı sağın yükselişi" olarak aşağılasa da bu aslında ABD'nin mezarlıktan geçerken ıslık çalmasına benziyor.
Sonuç olarak ABD bir dünya savaşı çıkarmaya muvaffak olsa da dolar hakimiyetini tekrar tesis edemeyecektir.
Dolar hakimiyetinin olmadığı bir dünyada, ABD'nin küresel çapta bir savaşı finanse ederek kazanması zaten baştan beri mümkün değildir.
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024