Büyük Ortadoğu Projesi’nde büyük bir hareketlilik var.
Suriye’de muhalif görünümlü teröristler artık gizli saklı değil, aleni bir şekilde sivil katliamı yapıyor. Önceden bu tür saldırıları Esad’ın üzerine atıyorlardı ama ne hikmetse artık buna gerek duymuyorlar. Halep Üniversitesi’ne roketle yaptıkları saldırıda olduğu gibi… 82 sivil hayatını kaybetmişti.
BOP kapsamında bulunan Pakistan’da da büyük bir kaos hakim…
Uzun yıllar Kanada’da yaşayan sözde dini lider Tahir-ul Kadri Pakistan’a döndü ve kargaşanın fitilini ateşledi. Kadri’nin örgütlediği gruplar Pakistan hükümeti aleyhine protestolarda bulundu, Pakistan olaylarla çalkalandı, bunların sonucunda hükümet devrildi.
Böylece ABD’nin bazı dini liderleri babasının hayrına ABD topraklarında beslemediğini görmüş oluyoruz. Zamanı gelince ABD adına vazifelerini yerine getiriyorlar.
Irak’ta durmadan patlamalar meydana geliyor.
Yaptırdıkları terör eylemleriyle Irak’ta Şii-Sünni çatışması çıkarmak isteyen ABD ve yandaşlarının bir taktik değişikliğine gittiğini görüyoruz.
Şimdilik çatışmalar Merkezi Hükümet ile Barzani’nin bölgesi arasında oluşturulmak isteniyor. Zaten başından beri bir gerilim vardı, bu silahlı çatışmaya döndürülmek isteniyor.
Bir bakıyorsunuz Barzani’nin bölgesinde patlamalar yaşanıyor, bir bakıyorsunuz eş zamanlı olarak Merkezi Hükümetin önemli yerlerinde terör eylemleri yapılıyor.
Her iki tarafta da ciddi can kayıpları var.
BOP haritasının değişik bölgelerinde sular kaynatılmaya çalışılırken, Fransa’nın Mali saldırıları da tesadüfî değil. Yapılan bombardımanlarda yüzlerce Müslüman sivil hayatını kaybediyor. Fransa Mali’ye gönderilecek asker sayısının artırılacağını açıkladı. Sayının 750’den 2500’e çıkarılması hedefleniyor.
BOP haritasında bulunan 22 İslam ülkesinde bildiğimiz bilmediğimiz birçok cinayet, katliam ve tecavüzler işleniyor.
Soru şu: neden bir anda düğmeye basıldı ve hareketlilik arttı?
Acaba gözler ve dikkatler farklı noktalara kaydırılarak asıl hedef için gizli bir yoğunlaşma mı yapılıyor?
Suriye gündeminin en hareketli günlerinde Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın dikkat çekici bir açıklaması olmuştu.
Sayın Baş, “Yoksa Suriye gündemi ile oyalanan Türkiye için dışarıdan biçilen kılıf, Suriye’nin parçalanmasından önce Türkiye’nin bölünmesi midir?” demişti.
Bugün Türkiye ile ilgili çok önemli gelişmeler yaşanmaktadır.
Dünyanın değişik ülkelerinde bir takım cinayetler işlenerek Türkiye zan altında bırakılmaktadır. Bunlar tesadüf değildir.
Yeni Anayasa Türk milleti tarafından hazmı asla mümkün olmayacak, hala içi menfi olarak değiştirilen bir çalışmadır.
APO ile müzakere süreci gösteriyor ki, planlanan ve hazmı imkansız olan Yeni Anayasa’nın Türk milletine yutturulması için küresel bir faaliyet söz konusudur.
Okyanus ötesinden gelen el, etek öpme fetvaları, bu milletin tek hamisi olan Prof. Dr. Haydar Baş aleyhinde yürütülen iftira kampanyaları işin ciddiyetini göstermektedir.
Dünyada organize edilen suni kaoslarla asıl hedef Türkiye’nin zemini kayganlaştırılmakta ve bunu örtmek içinse “küresel bir cambaza bak oyunu” oynanmaktadır.
Ayık olalım, aldanmayalım.
Suriye’de muhalif görünümlü teröristler artık gizli saklı değil, aleni bir şekilde sivil katliamı yapıyor. Önceden bu tür saldırıları Esad’ın üzerine atıyorlardı ama ne hikmetse artık buna gerek duymuyorlar. Halep Üniversitesi’ne roketle yaptıkları saldırıda olduğu gibi… 82 sivil hayatını kaybetmişti.
BOP kapsamında bulunan Pakistan’da da büyük bir kaos hakim…
Uzun yıllar Kanada’da yaşayan sözde dini lider Tahir-ul Kadri Pakistan’a döndü ve kargaşanın fitilini ateşledi. Kadri’nin örgütlediği gruplar Pakistan hükümeti aleyhine protestolarda bulundu, Pakistan olaylarla çalkalandı, bunların sonucunda hükümet devrildi.
Böylece ABD’nin bazı dini liderleri babasının hayrına ABD topraklarında beslemediğini görmüş oluyoruz. Zamanı gelince ABD adına vazifelerini yerine getiriyorlar.
Irak’ta durmadan patlamalar meydana geliyor.
Yaptırdıkları terör eylemleriyle Irak’ta Şii-Sünni çatışması çıkarmak isteyen ABD ve yandaşlarının bir taktik değişikliğine gittiğini görüyoruz.
Şimdilik çatışmalar Merkezi Hükümet ile Barzani’nin bölgesi arasında oluşturulmak isteniyor. Zaten başından beri bir gerilim vardı, bu silahlı çatışmaya döndürülmek isteniyor.
Bir bakıyorsunuz Barzani’nin bölgesinde patlamalar yaşanıyor, bir bakıyorsunuz eş zamanlı olarak Merkezi Hükümetin önemli yerlerinde terör eylemleri yapılıyor.
Her iki tarafta da ciddi can kayıpları var.
BOP haritasının değişik bölgelerinde sular kaynatılmaya çalışılırken, Fransa’nın Mali saldırıları da tesadüfî değil. Yapılan bombardımanlarda yüzlerce Müslüman sivil hayatını kaybediyor. Fransa Mali’ye gönderilecek asker sayısının artırılacağını açıkladı. Sayının 750’den 2500’e çıkarılması hedefleniyor.
BOP haritasında bulunan 22 İslam ülkesinde bildiğimiz bilmediğimiz birçok cinayet, katliam ve tecavüzler işleniyor.
Soru şu: neden bir anda düğmeye basıldı ve hareketlilik arttı?
Acaba gözler ve dikkatler farklı noktalara kaydırılarak asıl hedef için gizli bir yoğunlaşma mı yapılıyor?
Suriye gündeminin en hareketli günlerinde Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın dikkat çekici bir açıklaması olmuştu.
Sayın Baş, “Yoksa Suriye gündemi ile oyalanan Türkiye için dışarıdan biçilen kılıf, Suriye’nin parçalanmasından önce Türkiye’nin bölünmesi midir?” demişti.
Bugün Türkiye ile ilgili çok önemli gelişmeler yaşanmaktadır.
Dünyanın değişik ülkelerinde bir takım cinayetler işlenerek Türkiye zan altında bırakılmaktadır. Bunlar tesadüf değildir.
Yeni Anayasa Türk milleti tarafından hazmı asla mümkün olmayacak, hala içi menfi olarak değiştirilen bir çalışmadır.
APO ile müzakere süreci gösteriyor ki, planlanan ve hazmı imkansız olan Yeni Anayasa’nın Türk milletine yutturulması için küresel bir faaliyet söz konusudur.
Okyanus ötesinden gelen el, etek öpme fetvaları, bu milletin tek hamisi olan Prof. Dr. Haydar Baş aleyhinde yürütülen iftira kampanyaları işin ciddiyetini göstermektedir.
Dünyada organize edilen suni kaoslarla asıl hedef Türkiye’nin zemini kayganlaştırılmakta ve bunu örtmek içinse “küresel bir cambaza bak oyunu” oynanmaktadır.
Ayık olalım, aldanmayalım.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024