Görüşmelerin başlangıcında birçok ülkenin çekingen davrandığını ve Kyoto Anlaşması üzerinde uzlaşmaya varmanın mümkün görülmediğini belirten Trittin, "Zorlu görüşmelerden sonra Kyoto Anlaşması'nı kurtardık" dedi. Tüm anlaşmaların iyi ve kötü yanları olduğuna işaret eden Trittin, Kyoto Anlaşması'nın en iyi yanının, alternatif enerji imkanları yaratması olacağını söyledi. Trittin, Japonya, Kanada, Avustralya ve Rusya'nın isteği üzerine, azaltılması öngörülen zararlı gazların oranına, ormanların korunması yönünde alınan önlemlerin de dahil edilmesinin kararlaştırıldığını kaydetti.
Almanya'nın, anlaşmayı sonbaharda Federal Meclis'e sunacağını belirten Trittin, zararlı gazların azaltılması konusunda aldıkları önlemler arasında 2003 yılından itibaren kamyonlardan otoyol ücreti alınmasının da bulunduğunu kaydetti. Trittin, karayolu taşımacılığını daha yoğun şekilde demiryoluna kaydıracaklarını, bu şekilde hem zararlı gaz salımını azaltacaklarını, hem de Devlet Demiryolları'nı (DB) rekabet edebilir duruma getireceklerini söyledi.
Almanya'nın bugüne kadar zararlı gazların azaltılması konusunda yoğun çaba harcadığını ifade eden Trittin, "Diğer AB ülkeleri ile zararlı gazların azaltılması konusunda oranların daha dengeli hale getirilmesini görüşmemiz gerekiyor" dedi.
Trittin, Kyoto Anlaşması ile dünyadaki zararlı gazların yüzde 75'inin azaltılması konusunda uzlaşmaya varıldığını belirterek, "ABD, dünyadaki tüm zararlı gazların yüzde 25'ini üretiyor ve Kyoto Anlaşması'na alternatif bir öneri getirmedi. ABD'nin anlaşmaya taraf olması uzun vadede bu ülkenin de çıkarına olacaktır" diye konuştu.