ABD Savunma Bakanlığı önümüzdeki yıl 35 Afrika ülkesine asker göndermek için hazırlıklara başladı. Bahane hazır, ABD askerleri bu ülkelerdeki askerleri El Kaide ve radikal İslamcılara karşı eğitecekmiş(!)
Şu işe bakın, ABD önce terörist bulamadığı İslam ülkeleri için CIA eğitimli teröristler yetiştiriyor, ardından da sözde bunlarla mücadele için ABD askeri gönderiyor.
Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi ABD, oluşturduğu bu terör gruplarını iki amaç için kullanıyor: Birincisi ABD’nin menfaatleri için tetikçilik, Libya’da ve Suriye’de olduğu gibi; ikincisi ise işgal için bahane, Afganistan, Pakistan ve Irak’ta olduğu gibi…
ABD’nin bu ülkelere asker göndermesinin gerçek niyetinin terörle mücadele olmadığı herkesin malumu; peki asıl sebep nedir bunu biraz irdelememiz lazım.
Malum, Sovyetler Birliği’nin inkırazından sonra dünyanın tek ağası ABD kalmıştı. Tek kutuplu olmanın avantajını kullanarak hiçbir iradeye hesap vermemenin rahatlığıyla, fırsat bu fırsat deyip Haçlı seferlerini başlattı ve bu dönemde Afganistan’da, Irak’ta, Somali’de milyonlarca Müslüman’ı katletti.
Ne zamanki Rusya Putin’le beraber milli bir hamle başlattı, IMF’den bağını kopardı, kendi ayakları üzerinde durdu, dünya yeniden çift kutuplu pozisyona geldi.
Rusya fetret döneminde kaybettiği bütün kaleleri tek tek yeniden kontrol altına aldı. Türki cumhuriyetlerle yeniden bağlarını güçlendirdi. Hatta ekonomik, askeri oldukça önemli anlaşmalar yaptı ve stratejik birlikler oluşturdu.
Kırgızistan ABD’nin Manas üssünü kapatırken, Rusya’ya ücretsiz askeri üs imkanı sundu. Türkmenistan’la bir dönem ABD’nin etkisiyle ilişkiler durma noktasına gelmişken ilişkiler yeniden sağlamlaştırıldı.
Gürcistan’da ise batı ile Rusya arasında tam bir bilek güreşi yaşandı. Gürcistan batıya güvenerek Rusya’ya dayılanır gibi oldu ama hiç ummadığı şekilde bir Rus işgaliyle karşılaşınca ve batının kendisini yalnız bıraktığını görünce fazla direnemedi.
Rusya’nın politikaları bununla sınırlı kalmadı. Rusya BRICS birlikteliğini oluşturdu.
BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin baş harfleridir.
Brezilya, eskiden IMF’ye en borçlu olan ülkeydi aynen Rusya gibi Milli Ekonomi Modeli’nden istifade ederek ülkesinde milli bir hamle başlattı ve IMF’den bağını kopardı.
Hindistan ve Çin ABD ve AB ülkelerinin üretim üsleri; Güney Afrika Cumhuriyeti ise yine batılı ülkeler için Afrika’nın en önemli ülkesi ve Rusya bunlarla ABD’ye karşı bir ekonomik işbirliği oluşturdu. Rusya bu ülkelerle sadece ekonomik işbirliği de kurmuyor, askeri anlaşmalara da imza atıyor. Örneğin Putin’in Hindistan’a yaptığı son ziyarette 2,9 milyar dolarlık silah anlaşması imzalandı.
Suriye sürecine kadar ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne seyirci kalan Rusya, Libya’da yaşanan gelişmelerden dolayı yanlış yaptığının farkına vararak Suriye konusunda seyirci kalmamaya karar verdi. Hem BM gibi uluslar arası kuruluşlarda Suriye’yi yalnız bırakmayan Rusya, hem de askeri personelini, silahlarını ve de donanmasını Suriye’ye göndererek ABD’nin ya da başka bir ülkenin burayı işgaline mani olmaktadır.
Rusya’nın kendini toparlaması ve ABD’nin işgal sahalarında da ABD’nin karşısına dikilmesi, ABD’yi harekete geçirdi ve bu Patriotlar, radar sistemleri, 35 ülke hikayesi de bu sebepledir. Çünkü Rus askerinin olduğu yere ABD müdahale edemiyor ve Rus askeri gelmesin diye de şimdiden yerleşiyor.
Rusya’nın bu hamleye nasıl bir hamleyle cevap vereceği merak konusu… Yalnız ABD’nin kanla, işgalle, katliamla girdiği yerlere Rusya bugün ekonomiyle, teknik desteğiyle, korumasıyla giriyor. Rusya bu tavrını sürdürürse ve milli ekonomiden güç almaya devam ederse, ABD’nin buna direnmesi mümkün olmayacaktır. ABD’nin hem işgal misyonu buna müsaade etmeyecektir hem de krizde olan ekonomisi…
Bu arada Türk siyasilere de bir uyarımız var: Rus–ABD bilek güreşinde ABD yanlısı olarak arada kalan Gürcü lider Saakaşvili’nin halini gördük; yanlış yaparak aynı kaderi siz yaşamayın.
Şu işe bakın, ABD önce terörist bulamadığı İslam ülkeleri için CIA eğitimli teröristler yetiştiriyor, ardından da sözde bunlarla mücadele için ABD askeri gönderiyor.
Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi ABD, oluşturduğu bu terör gruplarını iki amaç için kullanıyor: Birincisi ABD’nin menfaatleri için tetikçilik, Libya’da ve Suriye’de olduğu gibi; ikincisi ise işgal için bahane, Afganistan, Pakistan ve Irak’ta olduğu gibi…
ABD’nin bu ülkelere asker göndermesinin gerçek niyetinin terörle mücadele olmadığı herkesin malumu; peki asıl sebep nedir bunu biraz irdelememiz lazım.
Malum, Sovyetler Birliği’nin inkırazından sonra dünyanın tek ağası ABD kalmıştı. Tek kutuplu olmanın avantajını kullanarak hiçbir iradeye hesap vermemenin rahatlığıyla, fırsat bu fırsat deyip Haçlı seferlerini başlattı ve bu dönemde Afganistan’da, Irak’ta, Somali’de milyonlarca Müslüman’ı katletti.
Ne zamanki Rusya Putin’le beraber milli bir hamle başlattı, IMF’den bağını kopardı, kendi ayakları üzerinde durdu, dünya yeniden çift kutuplu pozisyona geldi.
Rusya fetret döneminde kaybettiği bütün kaleleri tek tek yeniden kontrol altına aldı. Türki cumhuriyetlerle yeniden bağlarını güçlendirdi. Hatta ekonomik, askeri oldukça önemli anlaşmalar yaptı ve stratejik birlikler oluşturdu.
Kırgızistan ABD’nin Manas üssünü kapatırken, Rusya’ya ücretsiz askeri üs imkanı sundu. Türkmenistan’la bir dönem ABD’nin etkisiyle ilişkiler durma noktasına gelmişken ilişkiler yeniden sağlamlaştırıldı.
Gürcistan’da ise batı ile Rusya arasında tam bir bilek güreşi yaşandı. Gürcistan batıya güvenerek Rusya’ya dayılanır gibi oldu ama hiç ummadığı şekilde bir Rus işgaliyle karşılaşınca ve batının kendisini yalnız bıraktığını görünce fazla direnemedi.
Rusya’nın politikaları bununla sınırlı kalmadı. Rusya BRICS birlikteliğini oluşturdu.
BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin baş harfleridir.
Brezilya, eskiden IMF’ye en borçlu olan ülkeydi aynen Rusya gibi Milli Ekonomi Modeli’nden istifade ederek ülkesinde milli bir hamle başlattı ve IMF’den bağını kopardı.
Hindistan ve Çin ABD ve AB ülkelerinin üretim üsleri; Güney Afrika Cumhuriyeti ise yine batılı ülkeler için Afrika’nın en önemli ülkesi ve Rusya bunlarla ABD’ye karşı bir ekonomik işbirliği oluşturdu. Rusya bu ülkelerle sadece ekonomik işbirliği de kurmuyor, askeri anlaşmalara da imza atıyor. Örneğin Putin’in Hindistan’a yaptığı son ziyarette 2,9 milyar dolarlık silah anlaşması imzalandı.
Suriye sürecine kadar ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne seyirci kalan Rusya, Libya’da yaşanan gelişmelerden dolayı yanlış yaptığının farkına vararak Suriye konusunda seyirci kalmamaya karar verdi. Hem BM gibi uluslar arası kuruluşlarda Suriye’yi yalnız bırakmayan Rusya, hem de askeri personelini, silahlarını ve de donanmasını Suriye’ye göndererek ABD’nin ya da başka bir ülkenin burayı işgaline mani olmaktadır.
Rusya’nın kendini toparlaması ve ABD’nin işgal sahalarında da ABD’nin karşısına dikilmesi, ABD’yi harekete geçirdi ve bu Patriotlar, radar sistemleri, 35 ülke hikayesi de bu sebepledir. Çünkü Rus askerinin olduğu yere ABD müdahale edemiyor ve Rus askeri gelmesin diye de şimdiden yerleşiyor.
Rusya’nın bu hamleye nasıl bir hamleyle cevap vereceği merak konusu… Yalnız ABD’nin kanla, işgalle, katliamla girdiği yerlere Rusya bugün ekonomiyle, teknik desteğiyle, korumasıyla giriyor. Rusya bu tavrını sürdürürse ve milli ekonomiden güç almaya devam ederse, ABD’nin buna direnmesi mümkün olmayacaktır. ABD’nin hem işgal misyonu buna müsaade etmeyecektir hem de krizde olan ekonomisi…
Bu arada Türk siyasilere de bir uyarımız var: Rus–ABD bilek güreşinde ABD yanlısı olarak arada kalan Gürcü lider Saakaşvili’nin halini gördük; yanlış yaparak aynı kaderi siz yaşamayın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025