Geçmişte sömürgecilikle dünyayı talan edenlerin küreselleşme mantığıyla dünyaya adalet getirmeleri asla mümkün değildir.Küreselleşmeyi ortaya atanlar ve de bugün uygulayanlar, ülkelerdeki taşeron yerel yönetimleri ve de medyayı devreye koyarak sürekli makyajlı halini insanlara empoze etmişlerdir.Küreselleşme, daha demokratik dünya, teknoloji paylaşımı, daha fazla ekonomik büyüme, dengeli gelir dağılımı, dünya barışı gibi süslü ifadelerle insanlara takdim edilmiştir.Ama görünen bunun tam tersidir.Küreselleşmeyi dünyaya dayatanlar, ülkeleri talana kalkışmış, milyonlarca insanı katletmiş, akla hayale gelmeyen tecavüz ve işkence sahneleri yaşanmıştır.Irak, Afganistan, Bosna, Filistin, Somali? ve daha nice ülkeler ve milletler küreselleşmenin yıkıcı ve gerçek yönüyle bilfiil tanışmışlardır. Küreselleşme kaynakların belirli ellerde tekelleşmesine yol açmış ve dünyadaki üretimin % 20'sini, insanların % 80'i paylaşırken; % 80 geliri, küreselleşmenin kaymağını yiyen %20'lik grup paylaşmıştır.Küreselleşme sebebiyle dünyada 1.2 milyar insan günde 2 doların altında bir gelirle yaşamak zorunda kalmıştır.Milli devletlerin duvarları küreselleşmenin masum görünüşlü yıkıcı tesiriyle eriyip gidince, taşeron medya ve siyasetle efsunlanan halklar, küresel sömürünün direkt hedefi haline gelmişlerdir.Milletler altlarından küresel sermayedarlara akıp giden madenleri fark etmekten aciz bir hale gelmiş ve küresel efendilerin atacakları üç beş kuruşla idare etmeye çalışmışlardır.Mideden teslimiyet her sahada teslimiyeti ve de köleliği beraberinde getirmiştir. Küreselleşmenin yıkıcı etkileri hemen hemen her sahada yaşanmıştır.Siyaset, ekonomi, kaynaklar, eğitim, kültür, din, iklim, çevre?Tek devlet, tek millet, tek kültür, tek din, ama küresel efendilere isyan edilmeyecek tarzda. İtiraz yok, direniş yok. Tam teslimiyet.Onlardan gelen her şeye eyvallah dedirten bir anlayış.Ki onlar, o küresel efendiler istedikleri kaynağa istedikleri gibi ulaşabilsin, istediği emeği istediği şekliyle değerlendirebilsin, istediği coğrafyayı istediği şekilde temizleyip yerleşebilsin?Küreselleşme, madalyonun gerçek olan bu yüzüyle bakıldığında, insanoğluna su gösterip, gerçekte ateşe sürüklemektedir. Suya girdiğini zanneden zavallı insanlar aslında efsunlanmış bir şekilde büyük bir ateşin içine girmektedir. Küreselleşmenin yerli aktörleri -medya, basın, kanaat önderleri ve siyaset- görevlerini gönüllü olarak yapmakta ve farenin kulağı kemirdiği gibi hissettirmeden insanları ateşin içine atmaktadır.Görünüşte demokrasi, insan hakları, hoşgörü, diyalog, ılımlılık?Ama gerçekte vahşet, katliam, tecavüz, sömürü, işgal, açlık?Bütün dünya büyülenmiş bir şekilde ateşin içine doğru adım adım giderken, bir zat, akan bir sele karşı durur gibi, "durun, bu cadde çıkmaz sokak, size su olarak gösterilen şey aslında ateş" dedi.Bu zat Prof. Dr. Haydar Baş'ın kendisidir.Prof. Dr. Baş, yapılan propagandalarla gözleri ateşi su olarak gören milyarlara seslenerek "Gerçek suyu mu istiyorsunuz, alın size Milli Ekonomi Modeli", "Bu sudan nasıl mı istifade edeceksiniz, alın size Sosyal Devlet Milli Devlet projesi" dedi.Efsunu bozmak, yanlışı düzeltmek kolay değil.İnsanoğlu küreselleşmenin büyüsüne öylesine kendisini kaptırmış ki, uyanmak kolay değil.Yapılan 4 uluslararası Kongre'de bu uyanışın tohumu bütün insanların akıllarına ve gönüllerine atılmıştır.Artık bundan sonraki dönem küreselleşmenin, insanların akıllarını ve gönüllerini uyuşturarak oluşturduğu "Matrix"ten uyanmanın zamanıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025