Mehmet ÇelebiMedyanın kahır ekseriyeti AKP ve CHP'yi konuşuyor. Sos olarak yer verdiklerini ve tabii özel gündem DTP'yi bir tarafa bırakacak olursak başka hiçbir siyasi görüş ve proje gazete ve televizyonların ilgisini çekmiyor! Bunun bağımlılık yandaşlık ve ihaleler üçgeninde bir açıklaması var elbette ama her şeye rağmen bu durum da yeterince tatmin edici değil. Özellikle iş bu yazının konusu Demokrat Parti açısından?Bugün Demokrat Parti Genel Bşk. Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Ünal'ın açıklamalarının altına hangi vicdan sahibi, şartlandırılmamış kafa imza atmaz ki?Ünal, ülkenin içine düşürüldüğü hal-i pür melali fevkalade anlatıyor ve karşılık buluyor. Ama Ünal ve birkaç ismi bir yana bırakacak olursanız Demokrat Parti- eskilerin deyimi ile - ihtiyaç ile mütenasip bir karşılık oluşturuyor mu?Cevap hayır?Sorunu biraz daha irdeleyelim?Sizce bugün AKP'yi gerçekten durdurabilecek parti CHP olabilir mi?Cevabımız olumsuz? Ağzınızla kuş da tutsanız - gerçi kimsenin bırakınız ağzı, sapanla da kuş tuttuğu yok ya neyse- Sağ seçmen Sola oy vermeyi deyim yerinde ise günah addediyor. Klasik şablon yürüyor ve "%70 Sağ- %30 Sol" denklemi gereğince halkın Sağ tarafı "kol kırılır yen içinde kalır" diyor ve Sol'a prim vermiyor.Ayrıca CHP'nin Sağın ayak oyunlarını bozacak ne birikimi ne de alışkanlığı var. Sonuç itibarı ile AKP'yi bulunduğu yerden indirecek dinamiklere CHP sahip değil!Peki kim bu adres?Cevap başından itibaren vurgulamaya çalıştığımız üzere Demokrat Parti'yi işaret ediyor!AKP'nin belki de en çok oy avladığı parti olması, demokrasi tarihi ile özdeşleşmiş geçmişi ve dolayısı ile halkın hafızasında tuttuğu yer, AKP'nin referandumu üzerine bina ettiği Menderes'in gerçek sahibinin kendisi olması,Demokrat Parti'yi bir değil birkaç adım öne çıkarıyor.Düşünün başörtüsü üzerinden AKP ve yakın geçmişte Saadet Partisi bir iktidar devşirdi? Hem de sorunu çözmeden. Şimdi tam nu nokta da Demokrat Partiyi bir düşünün? Dese ki Demokrat Parti; "ben Ezanı asli hüviyetine dönüştüren parti olarak ve bu referansla başörtüsünü de çözeceğim, bana inanın"Ortaya çıkacak fotoğrafı bir düşünün?Bunu akla gelecek ilk örnek olarak verdim. Daha neler var neler! Kısaca Demokrat Parti AKP'nin tüm oyunlarını bozabilir, bunun kodlarına fazlası ile sahip bir parti? Işık var yani ama, ışığın şiddeti Demokrat Parti'de yeterince parlak değil! Peki Demokrat Parti İktidar potansiyelinin farkına nasıl varacak? Ya da bu potansiyeli nasıl dinamize edecek?Hemen ekleyelim ki bu nokta da Türkiye nasıl kritik bir süreçte duruyorsa aynı şey Demokrat Parti için de fazlası ile geçerli! Demokrat Parti yeni bir seçim yenilgisini kaldıramaz. Meclis dışında kalmaları demek yeni bir ANAP vak'ası olarak Demokrat Partiyi tarihin tozlu raflarına itebilir.Öyle ise en iyi formül, Demokrat Parti'yi Meclis'e taşıyacak formüldür. Demokrat Parti'nin usta bir elde hareketlenmeye, ivme kazanmaya ihtiyacı var. Yani bir maceraya tahammül yok. Çünkü zaman kısa ve çok değerli? Uzun ince yola Demokrat Parti'nin de, Türkiye'nin de sabretmesi beklenmemeli?Bu şartlar altında peki Demokrat Partiyi kim yönetecek? Kaptan köşküne kim oturacak?Adaylar belli?Kesici, Cindoruk ve Çiller?Kesici, müzmin lider adayı, CHP'den milletvekili olarak sağ bir partide değil başkanlık milletvekilliği şansını bir yitirmiş durumda?Cindoruk, siyasetin gerçek bilgesi, hırslarını aşmış ve partinin ANAP ile birleştirme misyonunu tamamlamış mevcud Genel Başkanı? Cindoruk'a kim laf edebilir ki? Ama olağanüstü koşullar bir arayışı kaçınılmaz kılıyor. Gelelim Çiller'e? Hatırlayaılım?Tansu Çiller yakın geçmişte çok önemli bir mücadeleden geçmiş ve her şeye rağmen (bunun içinde gerçekten her şey vardır) Mesut Yılmaz'ı yenmiş bir siyasidir! Güneydoğu'da mücadeleyi " sıfır terör" noktasına taşımıştır. Sistemin ve medyanın tüm zaaflarını, artılarını-eksilerini bilmektedir. Halk ta özellikle kadın seçmen üzerinde önemli bir sempatiye sahiptir. Ve artık siyasete girerken ki tecrübesizlikten uzak, olgun, birikimli bir Başbakan adayıdır.Bir yüzü ile yeni, bir yüzü ile çok önemli bir tecrübedir!Siyasette gözünün olmadığını ancak idealler için siyasette yer alacağını da arkasına bakmayarak ispat etmiştir.Bundan hem Demokrat Parti'nin hem de Türkiye'nin istifade etmesi her halükârda elzemdir.Ne dersiniz Leydi'nin topuk sesleri siyasete bir heyecan ve vizyon katmaz mı?
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012