Limon, üreticiyi değil aracıyı kazandırdı

Limon bahçede kilosu 50 YKR'den alınıyor, manavda 1 YTL'ye satılıyor. Mersin'de 40 bin kişinin geçimini sağladığı narenciyede, yüksek rekolteye rağmen hüsran yaşandı Türkiye'deki narenciye üretimi ve ihracatında önemli bir yere sahip olan Mersin'de, rekoltedeki artışa rağmen, üreticinin "hüsran yaşadığı", Mart ayında bitmesi gereken hasadın ağaçlar çiçek açmasına rağmen sürdüğü ve dalında kilosu 50 YKr'ye alınan limonun tüketiciye 1 YTL'ye satıldığı belirtildi.  Mersin Ziraat Odası (MZO) Başkanı Salim Ongun, hava koşullarının uygun olması sayesinde narenciyede rekoltenin yüksek olduğunu, ancak, piyasadaki arz-talep durumu ve sunumda yaşanan sıkıntılar nedeniyle hem üreticinin hem de tüketicinin mağdur edildiğini belirtti.  Bahar gelmesi ve yaz ayına girilecek olmasına rağmen, limonun önemli bir bölümünün dalında kaldığına dikkati çeken Ongun, "Ürün bahçede 50 YKr'den alınıyor ama manavlarda 1 YTL'den satılıyor. Biz mal dalında kaldı diye sızlanırken, vatandaş fahiş fiyata limon tüketmek durumunda kalıyor. Yıl boyu aracıya çalışmışız. Üretici de tüketici de mağdur oldu" dedi.  Mart ayında bölgede limon hasadının bitmesi gerektiğini ifade eden Ongun, "Ancak, Mayıs ayına gireceğiz, limon hala dalında. Ağaçlar çiçek açtı, bir yandan da hasat sürüyor. Oysa ki hem meyvenin kalitesi hem dayanıklılığı hem de gelecek dönem için, ürünün zamanında hasat edilmesi gerekiyordu. Üretici ne yapacağını şaşırmış durumda" diye konuştu.  Mersin merkez de 40 bin kişinin narenciyeden geçimini sağladığını,geçen yıl bölgede 500 bin tonu limon olmak üzere 1 milyon 700 bin ton rekolte elde edildiğini vurgulayan Ongun, "Narenciye üreticisi maalesef son 2 yılda hüsran yaşıyor. Rekoltede artış yaşarken, malını satamaması nedeniyle üretici sıkıntılı günler geçiriyoruz" dedi. Zararına kesimOngun, bazı üreticilerin dalında kalan ürünün yaratacağı sorunlar dolayısıyla zararına da olsa hasat yaptırdığını ifade ederek, şöyle devam etti: "Ağaçlar çiçek açmasına rağmen talep oldukça yine hasat yapılıyor. Hala ağaçlarda yüzde 30 civarında ürün buluyor. Bir kişinin günlüğüne 25 YTL verip, kesim yaptırıyor, komisyoncuya da kilosunu 50 YKr'ye satıyoruz. Bu para işçinin ücretini bile karşılamaya yetmiyor. Kar etmeyi bırak, zarar üstüne zarar ediyoruz."Üreticinin hükümetten yönlendirici politikaları yaşama geçirmesini beklediğini, ya ihracat yolunun açılmasını ya da alternatif üretimlerin teşvik edilmesini umduğunu ifade eden Ongun, sözlerine şöyle son verdi: "Üretici yanlış yapıyorsa hükümet uyarmalıdır, örnek olmalıdır. Erdemli'deki Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü uzmanları sahada çalışmalar gerçekleştirerek ihracata yönelik seçenekler konusunda üreticiyi bilgilendirmelidir. Planlı, programlı, geleceğe açılım sağlayan çalışmalar gerçekleştirilmeli, ortam oluşturulmalıdır."